ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türkçenin yeni kelime türetmeye müsait olmaması
-
afedersiniz elifi görse mertek sanacak dilden anlamaz cehl-i mürekkeb sahiplerinin yeni iddiası.
bir halk şiirini başlıkta tartışılan bağlama uygun hale getirerek şöyle seslenmek istiyorum:
dağda bayırda gezen bir yörük,
kimi tımarlı sipahi kimi bir bölük,
bir elife dili dönmeyen hödük,
şehristana gelir lisan beğenmez.
babymetal
-
insana zöttirik bir müzik grubundan çok farklı çıkarımlar yaptırırlar. şu el kadar kızların sahip olduğu ciddiyeti ayakta alkışlamamak mümkün değil. daha 15 yaşına basmadan saatler süren konserler vermek, dünya turnelerine katılmak, her üç beş ayda bir albüm çıkarmak, bu popülarite ve para altında şımarmadan işlerine devam etmek... bir de bu sürenin içine eğitimlerini aksatmadan devam ettiklerini ekleyin. şaka gibi.
japonlar çocuklarını çok küçük yaştan her konuda sorumlu ve bilinçli olacak şekilde yetiştiriyorlar. biz liseye başlamış eşek kadar çocuklara hala agucuk gugucuk yaparken japonlar çocuklara beş yaşından itibaren eğitim vermeye başlıyorlar. biz çocuğu kaçırırlar endişesiyle bir saat önceden gidip okul kapısında beklerken orada çocuklar ders bittikten sonra el birliğiyle sınıflarını ve okulu temizliyorlar. hayat boyu eğitimleri hiç bitmiyor. sabah okula gidiyor eve gelip yatmıyorlar. öğleden sonra mutlaka bir spor ve sanat dalı ile ilgili kurslarına gidiyorlar. o olmadı ek bir dil için eğitim alıyorlar. çocuklara hemen bir hayvan satın alınıyor. kedi olur köpek olur farketmez. küçüklüğünden o çocuğa emanet ederek bir canlının sorumluluğunu taşımayı öğretiyorlar. okulda yaptıkları temizlik yetmiyor bir de mahallenin haftalık temizlik günlerinde yaşlılara yardımcı oluyorlar.
orada yaşayan yakın bir arkadaşımın çocuğu aynen bu sistem içerisinde büyüdü. çocuk şu an 16 yaşında. japonca ve türkçe ana dili buna mukabil çok iyi derecede ingilizce konuşuyor ve fransızca derslerini şimdiden almaya başlamış. karate ve yüzmeyle profesyonel seviyede ilgileniyor. üstüne üstlük bir japon çalgısı olan shamisen çalmayı biliyor. şimdi bu çocuğun üniversiteye kadar daha iki senesi var. bir de düşünüp doğru karar verebilmesi için bir yıl boşluk yaratmışlar. o esnada neye dönüşeceği belli değil. lan biz bu çocuğun üniversite görmemiş hali kadar olabilmek için kırk yaşına kadar çabalıyoruz yine de o seviyeye erişemiyoruz. şimdi bununla bizim üç beş saatlik okuldan gelip anasına babasına şımarıp internet/tv başından kalkmayan çocuğu nasıl bir tutacağız?
babymetal'i o yüzden çok takdir ediyorum. bu yaşta bu kadar ciddiyetle üst seviyede işlerin altından kalkabilmelerine çok şaşırıyorum. batıda en son imkanlara sahip justin bieber gibi bebeler bile o stresi kaldıramadı. büyüyene kadar yemedikleri bok kalmadı. hatta bir çoğu büyüyemeden silindi gittiler. doksanların başında çıkan kris kross bebeleri bir kaç yıl sonra kendilerini kaybettiler. en son bir tanesi fakirlikle boğuşurken diğeri uyuşturucudan gitti. bizdeki örneklere hiç girmeyeyim. elimde başarısını devam ettirebilmiş tek örnek küçük emrah. onun da ne olduğunu az çok biliyorsunuz.
bir ustanın 20 dakikada 250 lira kazanması
-
sen de usta ol sen de kazan.
ülkede herkes üniversite okuyup şirket yöneticisi olmak istiyor. ortada iş yapacak adam kalmadı.
(bkz: sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa)
disko kralı
-
atilla taş'ın niran ünsal'a fena ayar verdiği program olmuştur.
okan : en sevdiğiniz bilim adamı
niran ünsal : victor hugo
okan : victor hugo ? bilim adamı ?
atilla taş : doğru diyor, sefiller'i buldu.
arif erdem
-
arif: galatasaray benfica'yı benfica'da yenemez miydi?
ali ece: yenemezdi !
arif: nasıl yenemezdi?
ali ece: maç lizbon daydı !
down sendromlu çocukların canlandırdığı tablolar
-
''her insan bir sanat eseridir'' görüşünü en güzel şekilde destekleyen +1 farka sahip özel çocukların, tüm masumiyet ve güzellikleriyle can verdikleri ünlü ressamlara ait çocuk portreleri tabloları. eşsiz.
işte arnavut fotoğraf sanatçısı soela zani'nin, farklılıklara karşı saygılı ve bilinçli davranmamız gerektiği gerçeğinden yola çıkarak; arnavutluk down sendromu vakfı ile bir araya gelip, ortaya koyduğu fotoğraf projesinde kalp gözüyle baktığı vizöründen yansıttığı güzellikler:
the dancer ressam: pierre auguste renoir, küçük modelimiz irma.
master john heathcote ressam: thomas gainsborough, kızımız vanesa.
las meninas ressam: diego velasquez , canlandıran: belkısa.
the infant samuel ressam: joshua reynolds, miniğimiz: lela.
the fifer ressam: edouart manet , küçük abi flavio.
gabrielle arnault as a child ressam: louis-léopold boilly poz veren: iris.
boy and rabbit ressam: henry raeburn , model: emiljano.
master bunbury ressam: joshua reynolds, model: marvin.
child with dove - güvercinli kız ressam: pablo picasso, miniğimiz: eljana.
clara serena rubens ressam: peter paul rubens , küçük kız: belkısa.
harriet ann seale ressam: john hoppner, poz veren: vanesa
sister tone ressam: kol ıdromeno, kızımız: eta.
kaynak
teşekkür edit'i: değerli yazar @bu alemi bilmeyen imparator olamaz, gönderdiği nazik mesajla bazı linklerin yayından kaldırıldığını belirtti. bu durumdaki birkaç linki sildim ancak kaynakta bu görseller toplu halde bulunmaktadır. bilginize.
2 kasım 2022 kılıçdaroğlu'nun yayını terk etmesi
-
eşeklik etmiş sunucu. doğru tavır sergileyen kılıçdaroğlu'nu kutlarım.
pınar boykotunun başarısız olduğu gerçeği
-
boykotun başarısız olduğunun iddiası belirli aralıklarla sözlükte gündeme geliyor. gündeme getirenlerin bir karın ağrısı var ki sürekli önümüze sürüyor bu argümanı. boykot eden tek kişi kaldığımı bilsem bile devam edeceğim boykottur.
ford mondeo'nun 1 milyon tl olması
-
sizin ben ananızı avradınızı sayın malum partililer
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ege (6,5) ve ilay (4,5) arabanın arka koltuğunda. ilay yoldan geçen hiç tanımadığı birine selam verir...
ege: tanımadığın insanlarla konuşmamalısın ilay, sadece arkadaşlarına selam ver!
ilay: sadece idil'e ve irem'e mi selam vereyim?
ege: hayır hayır, yarın anaokuluna başlayınca yeni arkadaşların olacak...
ilay: arkadaşlarım karnımdan mı doğacak?
ege: bak bunu söylemek istemiyorum ilay ama sen biraz salaksın, o yüzden tanımadığın insanlarla konuşmamalısın zaten!
huysuz virjin
-
gerçekten çok sevdiğim ve çok saygı duyduğum bi kaç kişiden biri. ama sanırım ilki ya.
bedenini kadavra olarak, servetini de çağdaş yaşam derneğine bağışlamış bi insan kendisi.
ve böyle bi insanın televizyona çıkması yasak.
esra erol isimli konuşabilen tek hücreli olan para müridinin sunduğu, leş ötesi dejenere anadolu köylerindeki dönen; ensest, tren, doğan bebeklerin kimden olduğu belli olmayan mevzuları kamuoyuna nerdeyse primetime yayınında canlı olarak sunmak serbest.
ama huysuz virjin yasak.
gülüyorum lan asabım bozuk.
aslan burcu erkeği
-
kendisi ile duygusal ilişkiye girerseniz, en sonunda"eeeeeeeehhh eytere lannn, sen beni sev, sen benle ilgilen, sen benden özür dile, sen sırtımı sev, sen beni anla, sen bana yaltaklan, sen benden talep et, sen benden rica et, sen beni uyut, sen benim için yaz çiz, sen kendi hatalarının farkına var, sen pişman ol, sen bana güzel laflar et" diye yırtınarak cinnet geçirirsiniz. ama hayır, cinnet geçirme hakkı da sadece ondadır.
kendine o kadar hayrandır ve gururu için yaşar ki, sizi hayran olunacak insan kıvamından çıkartır, gurursuz kılar.
özetleyeyim; ailesi/çevresi/geçmişi/eğitimi tarafından törpülenmemiş ise, siz de onu törpüleyebilecek ayakoyunlarına fersahlarca mesafedeyseniz egonuzu ezer, üstünüze basar geçer.
bir tanesiyle evliyim ben bunların " benim gözlerim güzel mi? diye sormuştum geçmişte gaflete düşüp, "benimkiler daha güzel" demişti. gözlerinizin güzel olduğunu unutursunuz. aman ha.
sokak kavgasında en etkili savaş sanatı
hoşlanılan kızın whatsapp'tan gönderdiği son mesaj
-
"dün gece harikaydı. (kalp)"
şaka şaka uzun zamandır yazmıyordun yine içtin mi sen yazmış.