hesabın var mı? giriş yap

  • buna mı dava açmışlar? ihlas'a açsınlar davayı milletin parasının üstüne oturdular yıllardır ve isimleri ihlas. kuran'da sure ismi ve ayrıca saf, temiz demek.

    şerefiniz varsa diyanet yetkilileri dava açın.

  • sondan başlarsanız ''yengeniz''den sonrasını zaten okumazsınız.

    adam olayı gündemde tutmak için her gün bişe yapıyor işte.
    bugün de açıklama yapmış, sanki bekliyormuşuz gibi.

  • diyet yapmak, estetizm ve magazin kulturun yukseli$i, kar$i taraftan obezitenin kitlesel bir problem olmasi ve yayginla$masi ile yeni turemeye ba$ladigini gordugum hatun tur ki$iler.
    bu hakki onlara $i$manlar, aslinda sadece $i$manlar da degil, zayif boyle ip gibi olmayanlar, herkes verdi. gotleri kakti bu tip hatunlarin...
    dikkat ediniz.
    etrafta her tarafi dokulen, bariz cirkin, son derece tahta hatunlarda bir afra tafra var dostlarim. ulan bakiyorum boyle bir katrin zeta cons havalari, liv teylirmi$casina bir salinmalar, bir haller. benim aklimdan kolundan tutup (kirmadan) bir kebapciya goturerek 2 lokma bir et yediresim geliyor bakarken... bunlar kaf daginin prensesleri.
    nedenk?
    zayif ya hanfendi ondan.
    giyiyorlar kolsuz badileri vesaire, zayifliklarini gosterecek $eyler, kemikleri sayiliyor, cildindeki bozukluklar bu yuzden vurgulanmi$, ustune kemikli bir burun, ama 45 kilo ya, cok guzel canim.
    hele hele toplu kadinlarin yaninda temelli bir halleri degişi$iyor. gune$ etrafinda donen gezegenin gune$e artistik yapmasi gibi... diyet muhabbeti duyulan her muhabbete atlama veya kacma, (ortasi yok) kendilerine "- kac kilosun?..." diye sorulmasini bekleme halleri... hissediyorum, eskiden guzel kiz guzel kizdi, kilo dedigin ayrica bir argumandi, bagimsizdi, $imdilerde sadece zayifligini guzellik sananlar turedi.
    ulan ufleyince kenara cekiliyorsun, asansorde yanimda, odundan siyrilmi$ kiymik gibi kaliyorsun... diyelim ki cok guzel olmu$un, istedigin oldu, sevgili buldun sevi$tin, nasil dol tutacan de cocugu nerenden cikaracan?

    zayifligin da bokunu cikardi kari milleti.
    bunu soylerim kisaca.
    kutle olarak degil, onun degi$tirdigi kultur olarak.

  • günümüzde gürültü kirliliği "ülke nüfusunun sağlığı ve refahı için büyüyen bir tehlike" olarak görülmektedir.
    avrupa çevre ajansı, halk sağlığına en zararlı çevresel etmenlerden birisi de gürültüdür ve hava kirliliğinden sonra ikinci sırada yer aldığını bildirmektedir. uluslararası gürültünün biyolojik etkileri komisyonu'na göre, hükümet düzenlemelerinden sağlık hizmetleri uygulamalarına kadar sektörlerde, gürültünün oluşturduğu tehditler "genellikle hafife alınmaktadır".
    gürültü kirliliğinin yalnızca işitme kaybına, kulak çınlamasına ve sese karşı aşırı duyarlılığa neden olmadığını, aynı zamanda kardiyovasküler hastalığa neden olabileceğini veya şiddetlendirebileceğini gösterdiler. 2 tip diyabet, uyku bozuklukları, stres, hafıza bozukluğu ve dikkat eksikliği dahil olmak üzere zihinsel sağlık ve bilişsel sorunlar, çocuklukta öğrenme gecikmeleri ve düşük doğum ağırlığına neden olduğu düşünülmektedir. bilim adamları bunama da dahil olmak üzere gürültünün diğer olası bağlantıları araştırılmaktadır.
    araştırma ayrıca gürültü kirliliğinin iklim değişikliği ile nasıl bağlantılı olduğunu da ortaya koyuyor. küresel ısınmaya katkıda bulunan pek çok etmen gürültü üretiyor, bunların en önemlileri ulaşım, fosil yakıt çıkarma ve işlemedir. yapılaşma ve ormanları katletmek, doğal ses tamponlarını ortadan kaldırırken doğal karbon emme rezervuarlarını da yok etmektedir. klimalar ve jeneratörler gibi insanların iklim değişikliğiyle başa çıkmasına yardımcı olan teknolojiler gürültü sebepleri arasındadır. tersine, ağaçlandırmayı arttırma gürültüyü bastırmak için fırsatlar sunar.
    devamlı gürültüye maruz kalmanın avrupa'da her yıl 48.000 yeni kalp hastalığı vakasına sebep olduğu ve 6,5 milyon insanın uyku problemi yaşadığını gösteriyor. harvard pilgrim sağlık enstitüsü nüfus tıbbı departmanında nüfus profesörü olan peter james, çevre kirliliğinin amerika birleşik devletleri'ndeki yetersiz ölçüm ve izleme nedeniyle bir sorun olmaya devam ediyor. bu da problemi saptayıp belirlenmesini zorlaştırmaktadır.
    james, "abd, 1980'lerden beri gürültü kontrolüne veya gürültü araştırmalarına gerçekten fon sağlamadı" diyor ve ekliyor: “bu büyük bir sorun. sağlığımızın sağlığını nasıl koruyacağımızı gerçekten tespit edebilmemiz için buna karar vermemiz gerekiyor. gürültüye maruz kalma durumlarını düzeltme sorumluluğunun bireye ait olduğunu söylemek mümkün değil."
    bir kişinin özellikle kardiyovasküler hastalığı varsa veya risk altındaysa, stres nedeni olarak gürültüden bahsediyorsa, kesinlikle kişisel gürültü azaltma stratejileri ve stres azaltma teknikleri ve bu gibi hastalıkların ortaya çıkmasını önlemler üzerine odaklanılmalıdır.
    şu durumda çevresel etmenlerden kendimizi sıyırmanın psikolojimiz üzerinde nasıl etki ettiğinden bahsetmem gerekiyor. düşünün ki yorucu ve stresli bir günün ardından kendinizi huzurlu ve güzel bir doğal ortamda buluyorsunuz. orada tek duyduğunuz kuşun cıvıltısı, yaprakların hışırtısı ve derenin sesi.
    doğa seslerinin insan sağlığı üzerindeki faydalı etkileri eski çağlardan beri bilinmektedir. eski yunanlılar doğayı severdi ve bu onların mitolojisinde yer almaktadır. antik yunan mitleri ve doğa, tanrı, insanlar ve tabiat ana'nın ayrılmaz bir birlik oluşturduğunu kanıtlayarak, doğası gereği bağlantılıdır. dolayısıyla doğa bir yaşam kaynağıdır ve bu kaynağın kendine has bir sesi vardır. peki bu ses insan sağlığına nasıl fayda sağlıyor?
    müziğin temel unsurları doğada da bulunan ses ve ritimdir. bunun nasıl olduğunu merak ediyorsanız, çok basit. doğada, kuşların cıvıltısı veya göl suyunun huzurlu sesi gibi sesler hayvanın sesidir. öte yandan, doğada her şey bir ritimdir. örneğin yağmurun kendi ritmi vardır. ritim ayrıca okyanus dalgalarında, hatta gün doğumu ve gün batımında da gizlidir. ayrıca müziğin ritmi gezegenin hareketine ve mevsimlerin döngüsüne de yansır. sonuç olarak, doğa ve müziğin bir olduğu ve doğanın müziği etkilediği anlaşılmıştır. doğanın görkemi, klasik müziğin farklı dönemlerinden pek çok besteciye (handel, haydn, vivaldi, beethoven, schubert, debussy vb.) ilham kaynağı olmuştur. bilhassa romantizm döneminde (1798-1837) tabiatın ruhun aynası olduğu görüşü hâkimdi. gerçek şu ki, yoğun müzik arayışında olan teorisyenler ve besteciler, ilham, yeni yöntemler ve nihayetinde yeni sesler bulmak için doğaya ve onun seslerine yöneldiler. pek çok besteci doğadan (böcek ve hayvan sesleri, doğal olaylar) ödünç aldıkları ses kalıplarını müzikal formlara dönüştürdüler.
    her ortam çeşitli sesler içerir. insanlar çoğu zaman bu sesleri tam olarak algılayamazlar çünkü dikkatleri çevrenin görüntüsüne odaklanır. bir çok araştırmacı, insanların ses ortamını yorumlama biçimini ve bu yorumun davranışları üzerindeki etkilerini inceledi. araştırma sonuçları, doğa seslerinin insanların psikolojik gelişimini etkileyebileceğini ve duygularının kalitesini temsil edebileceğini göstermiştir. ancak, tüm doğa sesleri insan zihnini aynı şekilde etkilemez. doğada her sesin özelliklerine ve dinleyicinin onu nasıl aldığına bağlıdır. biyolojik açıdan bakıldığında, ses insan beyni tarafından tasarlanır, vücudunda çalınır, duyu organları tarafından algılanır ve sonra beyni tarafından yorumlanır. kuş cıvıltısı veya akan su sesi gibi sesler, bir güvenlik, rahatlama ve mutluluk duygusu taşır. ayrıca, doğanın sesleri insan beynini özel bir şekilde etkileyerek bir deneyimi vurgular, dinlendirir, yormaz.
    yaprakların hışırtısı, yağmurun sesi, akan suyun sesi, kumsaldaki dalgaların sesi, kuşların cıvıltısı...
    tüm bu sesler yaratıcının ve doğanın insanoğluna bir armağandır.

    kaynak:
    the effects of noise on health
    the powerful effect of the sound of nature on human health

  • ikinci tura bırakmak istemesinin sebebi belli oldu. ülke yangın yerine dönmüşken kendi çıkarlarını ülkesinin çıkarlarından üstün gören “ milliyetçi “ cb adayının açıklamaları.