hesabın var mı? giriş yap

  • yaklaşık olarak 11 yıldır fotoğraf çekiyorum, sokak fotoğrafçılığı ile başladım, son 3-4 yılda ise kuş fotoğrafçılığı ve kuş gözlemi yapıyorum. kuş gözlemi yaptıgımı ögrenen insanlardan, arkadaşlarımdan vs sürekli sorular geliyor ve farkettim ki gelen soruların çoğu aynı şeyler. bu sorulara bir de buradan cevap vereyim kendi açımdan.

    -kuş gözlemciliği nedir, yani ne yapıyorsunuz?
    -kuşları izliyoruz, doğayı izliyoruz, hangi kuşu nerede gördük, ne zaman gördük bunları kayıt altına alıyoruz. doğanın içindeyiz, doğayı, hayvanları ve fotoğrafçılığı seviyoruz. hepsinin birleşimi sonucunda kuş gözlemi ortaya çıkıyor. ben eskiden de doğayı, hayvanları izlerdim, kuşlar hep ilgimi çekmişti, uçmak hep ilgimi çekmişti. zamanla kuşlarla ilgili internetten bilgiler edindikçe ve kitaplar aldıkça daha çok bilgilendim ve sanılandan çok daha karmaşık canlılar olduklarını, çok daha zeki olduklarını, bazı kuşların çok ciddi sosyal ortamlarının olduğunu öğrendim. bunları öğrendikçe daha çok bu hobiye tutuldum.

    -sıkılmıyor musunuz?
    -genel olarak hayır. ilk bakışta durağan bir hobi olarak geliyor fakat, bu hobinin içinde, gezi, muhabbet, doğadaki canlıları izleme, çok ilginç olaylarla karşılaşma gibi durumlar içiçe. tabii ki bazı zamanlarda çok az kuş gözlemleyebiliyoruz, aracımız batıyor, sıkıntılar yaşıyoruz ama genelde çok güzel anılarla dönüyoruz eve. ayrıca çektiğin güzel bir fotoğrafı izlemek de çok keyifli.
    insan şu fotoğrafa bakıp da keyif almaz mı?
    guş
    bir kuş sizden korkmadığını anladıgında, size yaklaştıgında onunla bir bağ kurarsınız. işte bu bağ benim kuş gözleminde en sevdiğim şeydir. ama kuşların türkiyede insana güvenmesi çok zor, bu kadar çok av baskısının, doğa düşmanının olduğu bir yerde kuşların rahat olması çok zor.
    ayrıca, ufak da olsa kuş gözlemcileri kendi içlerinde yarışırlar. ne kadar çok kuş göreceklerine dair bir yarış vardır. her gördükleri yeni bir kuş onların tabiriyle yeni bir "kertik"tir. bu da tatlı bir çekişmeyi ve daha çok gözlem yapmayı teşvik eder. bu olay da ayrı keyif verir.
    big year denen de bir olay var, bir yıl içinde en fazla kaç kuş göreceğinize dair bir yarışmadır. hatta filmi bile çekildi ve keyifli bir filmdir.
    (bkz: big year)

    -fotoğraf makinesi şart mı?
    -hayır değil hatta hiç fotoğraf da çekmeyebilirsiniz gözlem sırasında, ben gördüğüm kuşları kayıt altına almak, daha sonra baktıgımda nerede ne görmüşüm diye incelemek ve güzel bir kare bulursam da onu çekmek için kullanıyorum. ama sadece dürbünle hatta dürbün bile olmadan sadece gözlerinizle gözlem yapabilirsiniz, yaptıgınız gözlemi ufak bir deftere, kağıda not alabilirsiniz.

    -para kazanıyor musun?
    -hayır, yani şu ana kadar hiç bir kuş fotoğrafım satılmadı. satabilen kişi sayısı da çok değildir sanırım. ama kuş gözlemi rehberliği yapan ve kuşlar konusunda çok bilgili arkadaşlarım var, onlar bu işi profesyonel olarak yapıyor ve para kazanıyorlar.

    -biz de yapabilir miyiz, nerelerde yapabiliriz?
    -her yerde, parklarda, bahçelerde, gittiğiniz bir mesire yerinde, bir ormanda, deniz kenarında, gölde hatta çölde ve dağda gözlem yapabilirsiniz.

    istanbul için özel olarak kuşların bol olduğu bir kaç yer şunlar olabilir;
    -büyükçekmece gölü ve çevresi; su kuşları ve yırtıcılar. kış aylarında ördek ve su kuşları, yaz ortası sumrular.
    -riva çayırları; her tür kuş karşınıza çıkabilir. özellikle bahar aylarında, göçün yoğun oldugu dönemler güzeldir.
    -terkos havzası, karaburun ve karadeniz sahil kesimi; deniz kuşları, ördek ve ötücüler
    -belgrad ormanı; piknik alanında ötücüler, ağaçkakanlar vs
    -çamlıca tepesi ve toygartepe (itfaiye gözlem alanı); eylül ekim aylarında yırtıcı göçü (yüzlerce kartalı bir arada görmek nefis)
    -sarıyer kuş gözlem kulesi; nisan mayıs aylarında yırtıcı göçü
    -boğaz; martılar, karabataklar, yelkovanlar, su kuşları vs. her zaman sürprize açık.
    -marmara ve karadenize kıyısı olan her yer
    -validebağ korusu
    ilk aklıma gelenler bunlar.

    -yaşadığınız zorluklar?
    -avcılara bile laf söylenmeyen yerlerde kuş gözlemcilerinin tepkiyle karşılaşması. makineyi gören yerel halk tarafından zaman zaman jandarmaya şikayet edilmek. güzel fotoğraf için saatlerce kamuflaj içinde sabit durmak. soğuk kış aylarında rüzgara, soğuğa, yazın da sıcağa katlanmak. ama bunların hepsi bu güzel uğraş için değer.

    bunların yanı sıra, gönüllü olarak kuş halkalama istasyonlarında çalışabilirsiniz. kuşlara halka takıp bilimsel çalışmalara yardımcı olabilirsiniz.
    kuş sayımlarına katılıp milli parklara yardımcı olabilirsiniz. bu sayımlar kuş ve yaban hayatı için çok önemli. kuş sayısının yıldan yıla nasıl değiştiğini ve dolaylı olarak doğal hayatın seyrini takip edebilir ve bu konuda yetkili birimlere katkıda bulunabilirsiniz. bireysel olarak da gözlem yapıp bu değerli gözlemlerinizi uluslararası internet sitelerinde paylaşabilirsiniz.

    türkiye kuş gözlemi açısından çok güzel bir yer. dünyadaki göç rotalarından en önemlilerinden bir kaç tanesi türkiye üzerinden geçiyor. istanbul boğazı, hatay ve artvin çok önemli merkezler. ayrıca anadoludaki bir çok göl kuşlar için çok önemli dinlenme ve üreme alanları. bu alanlarda da gözlemler rahatlıkla yapılabilir (daha geniş bir zamanda sadece gözlem alanlarını içeren detaylı bir entry girmeyi planlıyorum)

    bu hobiye giriş yapmak isteyenler için bir kaç kaynak bırakayım;
    trakus kuşlar hakkında türkiyedeki en iyi site diyebilirim.
    ebird uluslararası bir site. tüm dünyadan kuş gözlem kayıtları giriliyor. hangi kuş nerede gözlenmiş, izleyebiliyorsunuz.

    collins bird guide en iyi kuş kitaplarından birisi. (ingilizcede kuş kitapları, "field guide" olarak geçer, ingilizce kuş kitabı aramak isterseniz bu tabir size yardımcı olacaktır)
    kuş gözlemcisinin cep kitabı türkçe ve ufak boyutuyla iyi bir kaynak.

    bu da bonus olsun, sadece kuş fotoğraflarımı paylaştığım instagram hesabım;
    kuş

  • öncelikle kendisini tanımıyorum. videoyu izlemedim. kendisi hakkındaki bilgim son dönemde debeye giren girdilerden ibaret. fazla da bilgim olmasını istemiyorum.

    yakınının ölme sebebinin doktor hatası olduğu sadece kendi iddiası, kanıtlanamayacak bir durum. ama kendisinin katil olduğu kanıtlanmış ve kendisi tarafından da itiraf edilmiş bir gerçek.

    böyleyken kendisi ile nasıl empati yapılabilir? empati yapmamız neden bekleniyor?

    ne kendisi ne de başka bir katil ile empati yapmayı düşünüyorum. hayatta herkes kadar acı çekiyor, herkes kadar sinirleniyor, herkes kadar öfke nöbeti geçiriyorum. babamın hastalığı sebebi ile ömrümün yarısını cerrahpaşa’da geçirmiş durumdayım. gırtlak kanseri başlığı benim girdilerimle dolu. yaşadığım hiçbir şey karşımdaki insanı öldürmem gerektiğini düşündürtmedi.

    ben ölmüş olan doktor ve ailesi ile empati yapabilirim ancak. çocuğum bir psikopat tarafından öldürülse, çocuğumun katilinin cezası okuduğu yıl kadar bile olmasa, çocuğumun katili yıllar sonra bir programa çıkarılsa ve olayı anlatıp kahkaha atsa, kahrolurum.

    son sözüm armağan çağlayan‘a; buraya geldiğinizde sadece merak ettiğiniz kişilerle röportaj yaptığınızı ve yapacağınızı söylemiştiniz. bir katili merak etmenizi anlamıyorum orası başka da. “ben bu kahkahayı atarken öldürülmüş insanın ailesi ne düşünür?” diye de merak ettiniz mi hiç? ben ettim. ve size olan tüm saygımı yitirdim.

    edit: gelen mesajlar için teşekkür ederim. babam hayatta ve iyi durumda. bu konuda çoğunuzla aynı fikirde olmamıza sevindim, sevgiler.

  • "danaya bile 7 kişinin girdiği memlekette internete 2 kişi giremeyecek miyiz?" diye sorgulatmış saçmalık.

  • ne zaman göz önünde bir yerde olsa sözlük çöküyor. geçen konferansa geldi okula o zaman da yavaşladı. televizyona çıkıyor sözlük kepenk indiriyor. evinde bir dinamoyla sözlüğü ayakta tuttuğunu düşünüyorum. fare gibi giriyor tekerleğin içine, koşuyor sanki.

  • ne demiş fuzuli; mey biter saki kalır. her renk solar haki kalır. ilim insanın cehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik; baki kalır.

  • covid-19 üçüncü karantina döneminde italya cephesinden dün gelen covid-19 kararı. karara göre;

    - “yeşil pasaport” uygulamasına geçiliyor. covid-19 riski taşımayanlar bu hakka sahip olacak.
    - sosyal hayat aşılanma üzerine kuruluyor.
    - tüm kapalı alanlarda düzenlenecek aktiviteler ve organizasyonlar için aşı zorunluluğu getiriliyor.
    - kapalı alanlara sahip tüm kafe ve restoranların kapalı alanlarında bulunma hakkı için aşı zorunluluğu getiriliyor.
    - tüm konserler, festivaller vb. organizasyonlara katılım için aşılanma şartı konuyor.
    - tüm stadyumlar vb. alanlarda düzenlenecek spor müsabakaları için aşılanma şartı getiriliyor.
    - tüm spor salonları, fitness salonları ve yüzme havuzları gibi spor ile alakalı tüm alanlarda bulunabilmek için aşılanma şartı getiriliyor.
    - tüm müzeler, tiyatro ve sinema salonları vb. kültür-sanat etkinliklerine katılabilmek için aşılanma şartı getiriliyor.
    - tren, uçak veya otobüs ile seyahatte aşılanma şartı getiriliyor.
    - yukarıdaki tüm maddeleri aşılanmadığı için sağlayamayanlar son 48 saat içerisinde aldığı negatif test sonucunu bildirmek zorunda.
    - yakın zamanda covid-19 geçirenler otomatik olarak “yeşil pasaport” sahibi oluyor.

    fransa'dan sonra italya da benzer kararla karşımıza çıkmış oldu.

    başlangıçta bu tarz şeyleri desteklemiyor, hümanist yaklaşmaya çalışıyordum ama aşı karşıtı dangalakların sesi çok fazla çıkmaya başladığından beri son derece katı düşünmeye başladım.

    pandemiyi yenip normal hayata dönebilmemizin tek yolu aşılanma. aşı karşıtı bilimsiz, cahil ve nadan kitlenin önüne geçebilmenin yolu da yok. bunları aramızdan ayırmamız gerekiyor ki normal hayatımıza dönebilelim. aşı olmuyorsan da cebinden ödediğin parayla testini olur arama katılabilirsin. o iğrenç bilimsiz sesinize daha fazla tahammül etmek istemiyorum. tahammül de bir yere kadar. eski hayatımı geri istiyorum ve bunu engelleyen size benim yeni hayatımda yer yok!

    https://www.independent.co.uk/…urants-b1889194.html
    https://www.nytimes.com/…-proof-activities.amp.html
    https://www.theguardian.com/…cinations-restrictions

    (bkz: covid-19 üçüncü karantina dönemi)

    edit: şöyle bir acil durum var iletmem gereken:

    “ankara tıp fakültesi cebeci'de lösemi tedavisi gören abim için acil ab rh+ aferez trombosit kana ihtiyaç vardır.
    irtibat: belgin tiryaki
    05054785349”