hesabın var mı? giriş yap

  • akp dönemi savcısına ait cümle. şaşırtmaz... sildirir bu başlığı da nasılsa. savcı değil mi, ona her şey serbest...

    ek olarak, yol vermeyen vatandaşa söylediği laf değil, (videodaki beyana göre) emniyet şeridinden giderken aracına çarptığı, kaza alanını terk etmek isterken karşı çıkan vatandaşa söylediği laftır. vatandaşı ezmeye çalıştığı da videoda gözükmektedir.

    ama olsundur, o savcıdır. ona serbesttir...

  • kurumun bilgi işlem bölümüne gidilir, ortalıkta kimse yoktur. bu sırada telefonlardan biri çalar. eski bir bilgi işlemci olan bendeniz telefonu açıp yardımcı olmak ister.

    - buyrun bilgi işlem?
    + beyfendi bilgisayarım çalışmıyor kitlendi hiçbir program çalışmıyor.
    - hımm, hanfendi şunları bunları yapın, bıd bıdı bıdı.
    + yok ya yapamadım, kitlenmiş.
    - en iyisi kapatıp açalım makinayı*, düzelir o zaman. power tuşuna basılı tutun biraz kapanır o.
    + peki teşekkürler

    bu sırada bilgi işlemden birkaç arkadaş gelir. 10 dakika kadar muhabbet edildikten sonra birime dönülür. telefon çalar, arayan bilgi işlemdeki arkadaşlardan biridir.

    - ahahah, lan olum hatuna parmağını powera basılı tut demişsin, çeksin mi lan, ahahahah?
    + ahahahah, lan hakkaten hatunlar güce tapıyormuş, ahahah

    (dakikalar önce yaşanmıştır, hatunun parmağı hala sıcaktır)

  • bu uzun boylu, sivri sakallı, kitap sevdalısı ve özgürlükçü adam en başat rol modellerimden**** biridir. bildiğim kadarıyla da, modern zamanların tek bilge kralıdır*.

    okumaya olan düşkünlüğü ve fiziksel işlerden pek hazzetmemesi nedeniyle tembellikle suçlansa da kendi kendini eğitmede gösterdiği azimle önce çok başarılı bir avukat, ardından da abd tarihinin belki de en saygın başkanı olmayı başarmış abe. evlendikten sonra avukat olmaya karar verip kendi kendine hukuk kitapları okuyarak kısa süre içinde işin fenafili olacak kadar ciddi bir adamdan bahsediyorum.

    gençliğinde masal, öykü, roman türünde çok sayıda eser okuduğu için her zaman anlatacak bir hikaye bulurmuş. bu yanını hassaten severim. en kritik anlarda, herkes gerginken alakasız bir ezop masalıyla efkarı dağıtır, insanları güldürürmüş. bilge adammış diye boşuna demiyoruz burada!

    çok seçim kaybettiği doğrudur. 37-38 yaşına dek çoğu zaman kaybeden tarafta yer almış, hukuk camiasının kendisine taktığı lakapla; honest abe. zira politikada başarıya ulaşmak için elzem olan zengin ve güçlü dostlardan yoksunmuş bu güzide insan. ancak azmi aşkın gelmiş, hayal ettiği ne varsa alayına ulaşmış sonunda.

    lincoln'ü özel yapan şeylerden biri de köleliği kaldırmış olmasıdır elbette. fakat şüphelenilebileceği şekliyle pragmatist bir motivasyonu yokmuş adamın. samimi bir biçimde kölelik kurumuna karşı olmuş ömrü boyunca. çocukluğunu köleliğin yasak olduğu bölgelerde geçirmesi bu duruşunda önemli bir neden tabi. biraz kaderle ilgili bir şey bence bu. köleliğin çok doğal karşılandığı bir bölgede büyüse o da birkaç köle satın alır mıydı, yoksa ismini paylaştığı ibrahim peygamber gibi içinden çıktığı toplumun kötü geleneklerine yine başkaldırır mıydı, orasını bilemeyeceğim. bildiğim şey, lincoln'ün samimane bir yaklaşımla köleliği ilga etmesinin sadece güney eyaletlerini değil, ingiltere'yi de çok ciddi ekonomik krizlere sürüklediğidir.

    eşiyle tanışıp nişanlandıktan sonra bir öfkeyle nişanlar atılıp çeyizler iade edilmiş ve aradan zaman geçip de birbirlerini sevdiklerini anlayınca yine bir araya gelip bir ömür didişmeye devam etmişler bu arada. lincoln'ün aksine eşi mary todd hem zengin hem de köleliği destekleyen bir aileye mensupmuş. fakat bu farklılık aile içi kavgalara neden olmamış*.

    bildiğim kadarıyla, bugün muhafazakarlığın kalesi kabul edilen cumhuriyetçi parti'nin kurucusudur abraham lincoln. ancak tabi o zamanki roller bugünün tam zıddı. öyle ot içip bob marley dinlerken "let it be meeeeen" diyen hippi demokrat imajı canlanmasın zihninizde. düşman gördüğü adamı -ülkenin başkanı bile olsa- tiyatro izlerken vurduracak kadar tehlikeli adamlar o zamanın demokratları.

    anlaşılacağı ve tarihte hep olduğu üzere, başta reformist bir topluluk olan cumhuriyetçi parti zaman içinde muhafazakarlaşmış, lincoln'ün durduğu yerden çook uzaklara savrulmuş.

    böyleyken böyle.

    bu tatlı insanın bir iki de özlü sözünü paylaşarak entry'yi itele tuşuna basayım sevgili suser'lar;

    - government of the people, by the people, for the people, shall not perish from the earth (halkın, halk için kurduğu cumhuriyet ilalebet payidar kalacaktır*).

    - common looking people are the best in the world: that is the reason the lord makes so many of them (sıradan görünümlü insanlar dünyadaki en iyi insanlardır. tanrı'nın çok sayıda böyle insan yaratmasının nedeni budur).

    - do ı not destroy my enemies when ı make them my friends (düşmanlarımla dost olduğumda düşmanlarımı yok etmiş olmuyor muyum)?

    - nearly all men can stand adversity, but if you want to test a man's character, give him power (hemen hemen herkes zorluğa katlanabilir. ama bir insanın karakterini test etmek istiyorsanız ona güç verin).

    - better to remain silent and be thought a fool than to speak out and remove all doubt(sessiz kalıp aptal zannedilmek, konuşup da aptallığını tescil ettirmekten evladır).

  • sokağa indiğinizde sik gibi kalmaktır. lan milletin bir boktan haberi yok amk kemal kılıçdaroğlu gibi elimde belgeler var modunda dolaşıyorum.

    napcaz bee kamil?

  • bim'in internet sitesinde yazana göre ibrahim halit çizmeci adlı vatandaş. bir yerden de giriş yapmak lazım tabii yatırımcı olarak ama ileride bir toplantı oldu mu adamı yerin dibine sokuverirler valla.

    - bence şirketin politikasında değişmesi gereken şeyler var.
    + ibrahimcim şimdi boş ver politikayı da çayları tazelesen diyorum.
    - ayıp oluyor ama mustafa bey yine konuyu 10 tl. ye getireceksiniz değil mi?
    + abi valla o kadar sempatiksin ki, payını verip yollamıyorum hususi, toplantılara neşe getiriyorsun allahıma.

    http://www.bim.com.tr/…skileri/ortaklik-yapisi.html

  • toparlanmayı tarif ediyorum
    - sağ elinizin işaret parmağı ve orta parmağı ile "v" yapın
    - bu pozisyonda avuç içinizi kendinize çevirin
    - hiç bozmadan parmak uçlarınız yere bakacak şekilde elinizi bükün

    her şeyi doğru yaptı iseniz eliniz bir kobra gibi yüzünüze dönmüş olmalı
    şimdi püf noktası geliyor
    baş parmağınızı iki parmağın arasından geçirip yumruğunuzu sıkın.

    tebrikler! , berat'ın tarif ettiği toparlanmayı görüyorsunuz.