hesabın var mı? giriş yap

  • evimizde gürcü bir yatılı yardımcımız var. oğlumla iyi anlaşıyorlar. çünkü çok konuşkan, enerjik ve eğlenceli bir kadın. aynı zamanda oğluma normal bir çocuğa nasıl davranılırsa öyle davranıyor. en çok bu yanını seviyorum.

    tam dört çocuğu var. en küçükler ikiz ve dokuz yaşındalar. en son bir yaşındalarmış anneleri buraya geldiğinde. babaları başka bir kadınla gidince bizimki mecburen buraya gelmiş. çocuklar hiç tanımamışlar yani ne anneyi ne babayı. diğer ikisi daha büyük ve her akşam annelerini arıyor ama ikizler konuşmak istemiyorlar. bazen konusu geçiyor. o anlarda neşeli kadın gidiyor yerine kırgın ve kızgın bir kadın geliyor. maaşının çoğunu onlara gönderiyor, iyi eğitim alsınlar iyi yesinler diye gurbette çalışıyor ama bunu o küçük çocuğun anlayamamasına da çok içerliyor.

    normalde her akşam oğlumu ben uyuturum. günün en güzel anlarını da o zaman yaşarım. az önce önemli bir telefon geldi ve biraz uzun konuşmam gerekti. saate dikkat etmedim. görüşmem bitip odaya gittiğimde oğlumun uyumak için yatağa girdiğini ablamızın da gürcüce bir ninni söylediğini duydum. kapı eşiğinde durup izledim biraz. sözleri anlayamıyordum ama çok dokunaklı söylüyordu. sesi de güzelmiş meğer bilmiyordum.

    yıllar önce şimdi adını unuttuğum bir fransız filmi izlemiştim. sabahın kör karanlığında mülteci genç bir kadın beşikteki bebeğini öpüp evden çıkıyor ve çalıştığı eve geliyordu. orada da kendi çocuğu yaşlarında bir bebek vardı. bir beşiğin başında kendi dilinde ninni söyleyerek uyutuyordu baktığı çocuğu.
    hayatın -en çok da acıklı olan- filmlere ne kadar benzediğini gördüm bu akşam.
    dünyanın neresine gidersen git içindeki özlemin ana dilinde bir şarkıyla giderilmeye çalışıldığını, seni görmek istemeyen kendi çocuklarını düşünürken bir başkasının çocuğunun saçlarını okşayacak kadar güçlü olunabildiğini gördüm. ya da belki mecburi bir kabullenişi.

  • suriyelileri ulkeye doldurani elestirdiginizde sizi de vatan haini olarak ilan edecek insanlar tarafindan gerceklestirilmistir.

  • kocaelinde meydana gelen ve videosu net bir şekilde olan ve ceza almayacaklarından emin olan teröristlerdir.

    https://x.com/…132682?s=46&t=xexacncoufso-3zez08i-w

    doktorların ağır yaralı olduğu iddia ediliyor.

    sağlık camiasını ciddiye almayan, sağlık bakanlığı adalet bakanlığı ve buna tedbir almayan iç işleri bakanlığının sorumluluğu vardır.

    bu video 21. yüzyıl türkiye'sinde çekilmiş olup türkiye cumhuriyeti'nin doktora bakışının özetidir.

    bu tipler yüzünden doktorsuz kalacağız ve bunun faturası türkiye'ye ağır olacaktır.

    bankada el pençe durabilen ve olay çıkarmayan, nüfus müdürlüğünde adliyede bunlara cesaret edemeyen
    bu çomarlara fırsat veren herkesin allah belasını versin.

    https://x.com/…390997?s=46&t=xexacncoufso-3zez08i-w

    edit: terörist tanımı bu teröristler için tam uygun tanımdır ve bunlar ile devlet mücadele etmelidir. bunu tavsiye etmek bile devletin ayıbı. sağlık çalışanları yıldı akın akın yurtdışına gidiyor. alın size tdk'daki terörist tanımı:
    görsel

    edit: tüm sağlık camiasını ve temsilcilerini pazartesi sağlık bakanlığına izin dahilinde beyaz ve kanlı önlük ile yürümeye davet ediyorum. bakanlıkta ses getirmek gerekiyor.

    edit: fahrettin koca tweet atmış
    iki kişi gözaltına alınmış biri firariymiş.

    https://x.com/…712021?s=46&t=xexacncoufso-3zez08i-w

  • bugun dinledim hikayesini de pek iclendim, sizlere de aktarmadan gecemeyecegim. dedikleri gibi genc anne henry viii'in karisidir. hem de ikinci karisi.

    kralimizin ilk karisi 30 yila yakin zaman icinde 8 dogum yapip sadece 1 kiz cocugunun hayatta kalmasi yuzunden henry tarafindan rafa kaldirilmak istenmektedir. nitekim tahta bir varis gerekmektedir! kralimiz bu esnada beline kadar uzanan kuzguni siyah saclariyla, o tarihte pek gorulmeyen kendinden emin edasiyla, daha 20'lerine yeni baslayan, guzel anne boleyn'i gorunce hemen zamanin seyh'ul-islam'ina (yok bu olmadi, neyse siz anladiniz) basvurup bosanmak icin izin ister. ne var ki bu sebepten papaz efendiyle papaz olurlar. kati din adami bu bosanma icin gecerli bir sebep goremez.

    bu esnada bizim isini bilen anne de krala "evlenip beni kralice yapmadan koklatmam" demektedir. kral, azimli adammis, tam 6 yil bosanmak icin ugrasir. en sonunda bir takim firildaklar cevirerek anne ile gizlice evlenir. bu evlilik aninda anne de 4 aylik hamiledir! hahaha... 6 yil koca ingiltere kralina kim dayanir yahu!

    netice itibariyle 3 yil suren evliliklerinde yapilan 3 dogumdan hayatta sadece sonradan ingiltere'nin en sevilen kralicesi olan elizabeth (i) hayatta kalir. 3 yilin sonunda baska bir guzele gonlunu kaptiran kral, kendisine soz verdigi erkek varisi veremeyen genc karisini ortadan kaldirmak icin bahane aramaya baslar.

    kralin cok sebep aramasina gerek kalmaz, anne'in dusmanlari kisa surede gerekli bahaneleri bulurlar. guzel anne, krali aldatmak ve buyuculuk yapmaktan suclu bulunarak london tower'a kapatilir. kisa sure sonra da fransiz bir cellat tarafindan avluda 5 ft. uzunlugunda bir kilicla kafasi ucurulmak suretiyle idam edilir.

    cellat neden fransizdir ve neden ingilizlerde balta gelenegi olmasina ragmen kilic kullanilmistir? su yuzden. genc anne, olmesi icin sunulan iki secenekten diri diri yakilmak secenegini zaten aninda elemistir. ikinci secenek olan balta ile kelleyi ucurmak yontemi ise cogunlukla beceriksiz cellatlar veya yetersiz baltalar yuzunden cok acili bir olum olmaktadir. kim kafasinin bir yerine birkac darbede koparilmasini ister ki? bu yuzden anne hala kocasi olan henry'ye bir mektup yazarak olumunun fransiz bir cellat tarafindan, kilicla gerceklestirilmesini istemistir. tabi ki anlayisli kocasi henry onun bu istegini geri cevirmemis, olumunun en acisiz sekilde gelmesine calismistir.

    oyle ki fransiz cellada bu isi karisini sasirtarak, hic beklemedigi bir anda yapmasi talimatini vermistir. cellat da cingoz bir planla, idamda hazir bulunanlardan bir bayani diz cokmus dua etmekte olan kraliceyi cagirarak dikkatini baska yone cekmesi icin ayarlamistir. birden kendisine seslenilen anne o yone donmusken cellat arkadan hizla yaklasir ve kralicenin kafasini bir hamlede ucurur. olay o kadar hizli olmustur ki, cellat kralicenin kafasini yerden alip yuksege kaldirdiginda anne'in gozlerinin hala acik ve dudaklarinin hala duasini okuyor oldugu bircok farkli kayda gecmistir. elbette o zaman bu vucut fonksiyonlarina degil, buyuculuge baglanarak anne'in suclu oldugu bir kez daha ilan edilmistir! oysa ki su anda tum ingilizler tarihi belgelere dayanarak anne boleyn'in sucsuz olduguna inanmaktadir. bize de bu entry'yi buraya kadar okuyan tum tarihsever sozlukculere opucuklerimizi yollamak kalmistir.

  • sadece etle beslenebilen, su içer gibj viski içen, eski karıları tammy one ve tammy two ile(evet iki eski karısınında adı tammy) başı belada olan, hükümet kavramını küçümseyen hatta yok sayan, minimum iş yaparak para kazanmak isteyen aşmış parks and recreation karakteri. ayrıca sert ve umursamaz goruntusunun altında yumusacık bir kalbi vardır. kapitalizmi "tanrinin kimin fakir kimin zeki olduğunu anlamak için kullandığı yöntem" olarak tanımlar. tıpkı bir başka aşmış karakter dwight k schrute gibi hemen her repliğiyle güldürmeyi başarır. bir fenomendir, yaşayan efsanedir.

  • bazen artislik yapıcam derken insanı gülme krizlerine sokan kasiyerdir..

    + merhaba ben bir adet çikın rep istiyorum(chicken wrap)
    - çikın reyp mi? (chicken rape)
    + ahaha ne günahı var lan tavuğun!

    10 yil sonra gelen edit: en cok begenilen entrymin bu olmasindan dolayi bir durum raporu vereyim dedim. bir süredir et yemiyorum ve süt ürünlerini de olabildigince az tüketmeye calisiyorum. hem dünyamizin amina koydugumuzdan ve gelecekte ciddi bir yiyecek, temiz hava, su ve benzeri pek cok sorunu yasayacagimizdan, hem de hapir hupur mideye indirdigimiz en boktan sartlar altinda katledilen hayvan lesi yemeyi etik sebeplerden dolayi hayatimdan cikarmak icin. yani demek ki, belki de yukarida bahsettigim fast food kasiyeri hanim "çikın reyp" diyerek dogru bir sey demis, ukala ve cahil olan benmisim.

  • iste insanlari meraksiz birer magazin coplugu haline getiren medyanin butun sorunlarinin ozeti olan yaratik. oyle tabii ya. soyle mukemmel bir varlik hakkinda haber yapip da, erkeklerin daginikligina ve kadinlarin abazaligina odaklanmak nasil bir sigliktir, yarabbim, sen hurriyeti bagisla.

    efenim toxoplasma gondii evrimin nadide orneklerinden birisi. simdi bazi parazitler, canlilarin vucuduna giriyor ve ona zarar veriyor. fakat hostu oldurecek kadar zarar veren parazitler pek basarili degil, cunku host oldugunde parazit de oluyor cogu zaman. o yuzden baskin strateji canliyi, en azindan baska hostlara yayilana kadar ayakta tutmak.

    bu yayilma mekanizmalari cok ilginc. parazit olmasa da, mesela nezle virusu, burundaki dokulari hassaslastirip hapsirmanizi, bu sayede tukrukle saga sola sacilmayi hedefliyor. bazi parazitler ise host canliyi kontrol ediyorlar, ornegin hormonlar uretip, o hormonlarin beyni etkilemesine ve bu sayede davranislarin degismesine calisiyorlar. kuduz ise daha etkili, hormonla filan degil direkt beyne gidip yerlesiyor, o canliyi daha saldirgan yapiyor ve isirikla diger canlilara geciyor. bazisi ise duyu merkezlerini tamamen tahrip edip, o hayvanlarin kolayca yem olmasini ve bu sayede baska hayvanlara aktarilmayi bekliyorlar.

    iste bu yaratik, hostu zombiye ceviren bu sofistike stratejileri bir adim ileri goturuyor, beyin fonksiyonlarini boyle genel birsekilde etkilemek yerine bir nevi surgical strike yapiyor: olayin guzelligini anlamak icin parazitin yasam dongusune bakmak lazim. parazit bircok canliya gecebiliyor ama ancak kedilerde ureyebiliyor. yeterince uredigi zaman kediler diskilari yoluyla bu paraziti saga sola yayiyorlar, kemirgenler gelip bu diskilari yiyor. sonra o kemirgenler baska kedilere yem oluyorlar ve parazit yayilmis oluyor, o kedilerde de uremeye basliyor. parazit bu iki asamali yolculugu tamamlamak icin kemirgenin duyu merkezine saldiriyor kolay yem olabilmesi icin. ama parazitin acisindan baktiginizda, butun duyu merkezlerini yoketmek aslinda iyi bir taktik degil. cunku parazitin ureyebildigi tek ortam kediler, ya ortalikta mal mal dolasan fareyi bir kus kaparsa? namussuz, kusun bunyesinde de yasayabiliyor ama ureyebilmesi icin bir kedinin o kusu yemesi lazim, olme essegim (kusum) olme. o yuzden de parazit, kemirgenin koku merkezine saldiriyor ve koku merkezinde de sadece bir noktaya: kedilerin feromonlarina tepki veren noktaya. ta ta ta taaammm.

    evet, kemirgenler kedilerden kacmayi annelerinden gorup falan ogrenmiyorlarmis (ogrenme sanslari yok, deneme yanilma metodu biraz pahaliya patlar), onun yerine kedilerden kacmak icin hardwiredlar, belli bir kokuyu alinca beyin adrenalin salgiliyor, vucut alarma geciyor ve o kokudan uzaklasiyorlar, sevmiyorlar. iste parazitimiz bu tepki mekanizmasini bozuyor. isin guzel tarafi o tepkiyi yoketmiyor da, tersine ceviriyor. yani o feromonlar, fareye cekici gelmeye basliyor. adam kediye dogru atiyor kendini.

    insallah herkes bu adaptasyondaki estetigi gorebiliyordur. kuduzdaki gibi -ki kendisi super bir mekanizma- butun beyin manyamiyor, aksine hayvan son derece normal, akilli, yiyip icip hayatini idame ettiriyor. ettiriyor ki kustan kopekten kacabilsin. ama kedi gordu mu kendini onun kucagina atsin. ve parazitimiz de kedinin bunyesinde cogalsin, bir baska kemirgen o kedinin bokunu yiyince dongu tekrar baslasin. uremek icin aslan bunyesine ihtiyaci olan bir parazitin, bizim futbol oynayip felsefe konustuktan sonra bir anda durduk yere hayvanat bahcesine gitmemizi, aslanin kafesine girip kafamizi agzina sokmamizi saglamasi gibi birsey.

    simdi bir yanda bu var, bir yanda kadinlarin sevhetlenmesi filan. hayir sevhet cok nadir bir durum olsa neyse de, her gun gordugumuz sey (20 erkegin yaptigi sekizi yaparim, kadinlar bana deyanamiyor)

    bu entryde emegi gecen kitap icin (bkz: monkeyluv) *

  • hilalcebeci_ hilal cebeci
    "herkesin askerden kaçmaya çalıştığı bu günlerde keşke beni askere alsalar diyorum erkeklerin bu askerlik korkusuda ne bölee"

    http://twitter.com/…ebeci_/status/48435562503344128

    sabah mıntıkasına çıkarıcan bunu, ardından sabah sporu, hemen ardından 2 saat nöbet, hemen ardından denetlemelerle ilgili işlere gece 12-1'lere kadar, ardından yine nöbet o arada 1 saat falan uyku, sonra yine denetleme hazırlığı falan. doğu, terör, komando falan onlardan bakın hiç bahsetmedim. herhangi bir insanın yaşamadığı şey için böyle laflar ediyor olması insanı zıvanadan çıkarıyor. ben 6 ay yaptım ömrümü yedi, 15 ay yapanı var. sus be kadın! hayır yani ben bunu ciddiye alıp niye yazıyorsam hakkında.