hesabın var mı? giriş yap

  • saatlik $1'a calisan turko'lari dehsete dusuren olmasi gereken zamdir.

    calis turko calis, daha ebu bekkir siddik bebegin mevlidi, elifcan ayasofya bebegin babyshoweri, pelikan yalisinda night safari ve tika nijeryada 31 kat fazla maliyete toplu sunnet toreni var. calis turko calis.

  • bakıyorum da bu özellik iyi bir şey gibi algılanmış. arkadaşım bir canlının kafası kopunca yaşamaya devam etmesi bildiğin eziyettir. yemek yok, görmek, duymak, vs. yok ama 9 gün yaşıyorsun. mal gibi ortalıkta dolanıyorsun bu ne kazandırıyor sana? kaldı ki hamam böceğisin bi de. lanet girsin böyle özelliğe.

  • önyargıyla gitmeme rağmen üzerimde oldukça etki bırakan, hatta hiç yapmadığımı yaptırıp beni höngür şofurt ağlatan film. hayata herşeye rağmen bu denli tutkuyla bağlı bir kadını izlemek, ot bok yüzünden sürekli depresyona giren birinde ağlatıcı etkiye sebep olabiliyor*. müzik ve renkler, onca acıya rağmen sıcacık bir hava, bir canlılık katıyordu filme ki bu da frida kahlonun hayatındaki tezatın güzel bir yansımasıydı fikrimce.

  • bunun temel motivasyonu, o çok nefret edilen ve tüm kötülüklerin anası olarak görülen elitliğe bir övgü ve öykünmedir, "elit" diye güya hakaret ederken o kavramın içinde belli bir kültür birikimini, görgüyü, aileden gelen manevi bir zenginliği* barındırdığını, ihale sayesinde zengin olup paranın bir tarafına koysan da, arabanın en iyisine binip o elitlerin gezdiği yerde gezebilsen de, onların yazlık mekanlarında kadın-erkek plajı ayrı tatil yapabilsen de, bazı şeyleri parayla asla değiştiremeyeceğini ve elde edemeyeceğini, tüm "bakın artık ben de yapabiliyorum/sahip olabiliyorum" dediklerinin kendilerinde nasıl eğreti durduğunu bilmenin öfkesidir.
    çünkü taktılan saatin, modanisa gibi yerlerden alınan ve muhafazakar makastan çıkınca çok güzel oldu zannedilen o acıklı kitsch kıyafetlerin, havalimanında göze sokulan louis vuitton valizlerin, alta çekilen jeepin, en özel üniversitenin uluslararası bilmemne bölümünden mezun olmak için dökülen onca paranın, kendi çapında bir cemiyet, bir sosyete oluşturmak için mado'da pazar kahvaltısı edip huqqa'da latte içmenin bir boka, hiç ama hiçbir boka yaramadığını içten içe bilmenin çaresiz hırsıdır. ne tiyatroyla, ne kitapla, ne filmle, ne seyahatle telafi edilemeyecek keskin bir sakilliğin kinidir. çünkü bilir ki bugün islami moda dergisinin lansmanına gitmesine izin veren, modern zamana son derece uyumlu görünen kocası bir anda sinirlenip dayak atabilir, elitler gibi roma'ya gidilip alışveriş de yapılsa yolculuk hep maraş'taki köye kaynanaya gitmekle biter, tüm çaba dini bayramlarda ıslak ayak üzerine giyilmiş çorapların kokusuyla dolmuş havasız bir odada biter. çünkü bilir ki "çok şükür elhamdülillah, allahım, canım rabbim, bugün de bize bahçeşehir'deki evimizin bahçesinde dostlarımızla toplanmayı nasip etti" diye şükredilen her şey bir anda allak bullak olabilir ve hemen olmasa da birkaç yıl sonra kendilerini geldikleri yerde bulabilirler, ama yıllarca karı koca öğretmenlik yapıp ege'de yazlık alan beyefendiyle hanımefendinin öyle bir riski yoktur, insanın kumaşında olan bir şeyin öyle aniden kaybedilme riski olmaz.

    edit: "neden maraş?" diye soranlara cevap vermek adına, bu "italya'dan sonra maraş'a gitmekten ve köşelerden erkek çorabı toplamaktan ve kokudan ne kadar iğreniyoruz" benim nişantaşı dolaylarında bir cafede iki kadının muhabbetinden duyduğum bir şeydi, maraş'a ya da doğu'ya bir garezim yok, buradan tüm maraşlı vatandaşlarımıza "maraş'ın yollarına çıkayım dağlarına" şarkısını armağan ediyorum.

    edit: haters gonna hate.

  • hırsızsınız lan hırsızsınız ve bunun ülkenin durumu senin kazandığın parayla ilişiği yok düpedüz emek hırsızısınız. ulaşılabilir makul bir hizmeti sömürüyorsunuz. korsana talep bütçe değil erişim problemidir diyorduk ama siz direkt hırsızsınız.

  • fazla mesai falan yok bizim şirkette
    lakin beleşe akşam yemeği verilmekte
    toplantı odasında da plazma tv mis gibi
    ne gidecem lan eve yatarım ben ofiste

    müdürün odasında deriden bi kanepe
    gerçi biraz dar ama ederim artık idare
    kahve makinası da olacaktı bi yerde
    ne gidecem lan eve yatarım ben ofiste

  • kayseri'li gelir cumhurbaşkanı olur ülkeye hoop kayserinin iki takımı da ligde.aynı kayseri'li ile ters düşülür kayseri takımları birden dibe vurur.melih gökçek'in elinin en güçlü olduğu zamanda osmanlı spor avrupa kupalarına dahi katılabilecek bir başarı gösterir.dinozor binicisiyle yollar ayrılır osmanlı spor dibe vurur.konyalı başbakan gelir konya ligde tarihinin en iyi dönemini geçirir bu zaat görevi bırakır konya spor sert bir düşüş yaşar.şimdi ki cumhurbaşkanından da başakşehir tribünlerinin doldurulması talimatı geliyor.varın gerisini siz düşünün.futbol yalnızca futbol değildir.

    düzeltme: nabercanki hatırlattı bu furyanın ilk halkası da kasımpaşa.(malum şahıs)