hesabın var mı? giriş yap

  • ulan sırf hüloğcuların kulağına "eski" geliyor diye şurası hakkında külliye demiyorlar mı...

    okullara da medrese deyin anasını satayım.

    16. yy. daki osmanlı'yı özlüyorsunuz anladık da, o iş böyle olmaz. millet 21. yy'da, uyanın artık. (uyanamadı)

  • bu serzeniş sonrasında şunu okuyacağız yorum olarak muhtemelen: "canım tedavi artık çok kolay. deneyebilirsiniz". buradaki "canım"ı anladınız siz. akıl verme canım'ı. yani "ben doğurdum çok güzel. senden daha üstün ve bilgiliyim. allah herkese versin"
    iğrençsiniz. rezilsiniz. topunuzun canı cehenneme.

  • benden bir 10 yıl erken davranmıştır. 35 yaşında yeniden girmeye niyetim var şahsen. emekli olmama 26 sene var. 26 sene boyunca sevmediğim işi yapamam, sizi bilmem ama zararın neresinden dönsem kardır diyorum ben. çünkü artık psikolojim iyice bozuldu. sürekli kendine yabancılaşma atakları yaşıyorum. tarif edeyim o hissi size: bir kaç saniye boyunca bedeninize dışarıdan bakmak gibi bir şey. bu sürede adınız, aynadaki görüntünüz, geçmişiniz, her şey yabancı geliyor, başka birine ait gibi. ben bunu her gün bir kaç defa yaşar oldum. çalışırken dağ, bayır, çayır flashback'leri görmeye başladım. bir şey yapmazsam ya delirecek ya da alkolik olacağım. o yüzden kimin ne düşündüğü veya düşüneceği zerre umurumda değil.

    edit: en beğenilenlere girmişim, gerçekten ilk kez bir entry'm en beğenilenlere girince bu kadar mutlu oldum. çok teşekkür ederim desteğiniz için.

    büdüt: eveeet üniversiteye iki yıllık açık öğretim olarak girdim. laborant ve veteriner sağlık bölümü. son senede anne olduğum için bir ders kaldı okul uzadı ama inşallah bitecek. şu an için huysuz bir kolik bebe ve 2 kedi annesi olarak tam zamanlı profesyonel annelik yapıyorum. günüm o huysuz bebeye yastık olmakla geçiyor. ama hayalim bitmedi. bu okul bitecek ben de veteriner olmak için işi büyüteceğim, varsın 50 yaşında bitsin.

  • şu an engelliler için özel yayın yapan program.
    "destek" yazıp 5633'e mesaj atarsanız, 5 lira destek olabilirsiniz.
    slogansa "engelleri kaldıralım"

    tanımı yaptım, bilgiyi verdim. şimdi cevaplarımı döşeyeyim.
    yaptığınız iş çok güzel. birçok engelli maddi yetersizliklerle tekerlekli sandalye, protez vb. araçlara sahip olamıyor. aynı şekilde bazıları da tedavi olabilecekken maddi yetersizliklerle olamıyor. hepsine eyvallah.

    ama 2 büyük sorun var. profesyonel bir engelli olarak itiraz edeceğim.

    -1) art arda gelen vtr'lerde minörlerden giden acıklı keman sesi üzerine, "tüm fragmanları seslendiren adam"ın, belgesel seslendiren tarkan tonuyla, zaman zaman da çoşarak ajite metinler okuması ve akabininde hadise'nin bi bok varmış gibi ağlaması çok çirkin ve sinir bozucu.

    -2) tüm bu toplanan paralar şahane! ama engelleri kaldırmıyor.
    daha bugün taksim'den geldim. talep ettiğim rampalar yapılmış diye gittim. yapılmamış. meydana çıkmak için 1 saat dolandım.
    hatırlayınız: taksim metrosu'ndan meydana 61 dakikada ulaşmak

    nihayet gerekli çalışmanın yapıldığı haberi geldi ama yalan çıktı. bugün güncellenmiş haliyle tüm süreç şurada: http://www.simtoalev.com/…lli-erisimi-surec-takibi/

    ha keza başbakan'ın "reform"una cevabım da burada: (bkz: #32144171)

    bir tekerlekli sandalyem var. az buçuk bir eğitimim, kültürüm de yok değil. zengin olduğumu söyleyemem ama yoksul hiç değilim. çalışıp paramı kazanıyorum. yani bu kampanyalar ile sahip olunabilecek araç, eğitim, para ve işe sahibim.

    ama,
    - şehir içinde bir noktadan diğerine geçemiyorum.
    - tiyatro, sinema, konser vb. etkinliklere katılamıyorum.
    - canımın istediği restoran, kafe vb. bir yere girip yiyip içemiyorum.
    - trafiğe karışmadan yol bile gidemiyorum.

    o halde nereye kaldırıyorsunuz engelleri allah aşkına?

  • biraz tarih:

    cumhuriyetin ilan edildigi zamanlarda en buyuk ithalat kalemi tekstil idi (sanirim %26).devlet uc beyazi halletmeye koyuldu: un, seker ve patiska (amerikan bezi). zamanla ulkenin en parlak beyinleri sumerbank bursu ile yurtdisina yollandi, tekstil muhendisligi ve ilgili mugendisliklerde okumak uzere.

    bu parlak beyinler turk tekstil sanayiini rakip (ve gorece daha az zeki insanlarin yonettigi) ulkelere gore daha ust konuma tasidi. altinyildiz gibi fabrikalar kendi alanlarinda en iyi urunleri uretti, coats turkiye 65.000 kisinin calistigi coats plc bunyesinde parlayan yildiz oldu. genc bir muhendis olarak altinyildiz'da calismaya basladigimda genel mudur manchester'den doc.dr.kemal varol, fabrika muduru purdue+iowa'dan metin ozbey idi, geri kalanlar da hepsi parlak beyinler. en zayiflar bogazici mezunu cem boyner'in arkadaslari, hesap et iste.

    sonra mehmet simsek gibi "tekstilden cikalim" diyen ibibikler, her buldugu apartmana tekstil muhendisligi bolumu acan kerkenezler turedi, tekstilde baz olusmus, tam marka olmaya yonelmisken iyi adamlarin hepsi sektorden cekilip baska dallara kaydi veya yurtdisina gitti. meydan da 1 matematik neti ile muhendislik okuyan adiyaman, tokat mezunlarina kaldi.

    turkler 1970-2020 arasinda dizayn olarak cok ust olmasa da kumas ve dikis kalitesi olarak cok iyi urunleri cok uygun fiyatlara aldi ama o devir artik sona eriyor. kimse tekstil (konfeksiyon degil tekstil) fabrikasi kurmuyor, basarili ogrenciler odtu makina, itu makina'nin onune tekstil tercihi yapmiyor, yeni mezunlar bizlerin tecrube ettigi oxford-cambridge mezunu (bkz: david j. williamson) (bkz: simon nicholas greenwood) ile calisamiyor. en sanslilari bile ancak bursali, denizlili bir patrona sahip olabilir, en sanslilari o da.

    ulkede dizayn-mimari kismi zaten sifirdi, bir gelisme yok, teknik ve idari acidan arayi kapatacak insanlar da kustu gitti mehmet simsek, ali babacan gibi tipler yuzunden. ara ki tekstilde ust seviye insan bulasin artik.

    not:eskiden tekstil simdi bakırspor

  • "...bi de uçlarına taramalı tüfek takarız kimse bize saldıramaz...cuv cuv cuv!" diye devam eden umut sarıkaya karikatürü.

  • koskoca adamım, öylesine başlığa girdim, zaten bildiğimiz fotoğraflardır ama bir bakayım dedim evet bildiğimiz fotoğraflardı ama gözlerim doldu arkadaş, biz ne şanslı bir milletiz, biz dünyanın en şanslı milletiyiz. şimdi itibarımız veya saygınlığımız kalmamış olabilir ancak toparlayacağız buna inanıyorum, dünyanın en iyi rehberine sahibiz. sen rahat uyu atam, bu ülke ilelebet payidar kalacaktır.