hesabın var mı? giriş yap

  • amerika koşullarında pek imkansız olmayan durumu gerçekleştiren delikanlıdır.

    çalıştığı işten saatlik 20 dolar alıyormuş, yani 55 tl. türkiye'de asgari ücret bırak saati, günlük 55 tl değil.

  • 3- daha en baştan, bizim işcep şifremizi nasıl buldular? babam bu bilgilerini kimseyle paylaşmaz ve telefonunu herhangi bir yerde bırakmaz.

    kusura bakma ama baban banka ile 4 saat (sen durdurmasan) ve daha fazla konuşabilen bir insan. küçükken çaldığı erikleri bile söylemiştir diye düşünüyorum.

    tnm: bir garip hack olayı iddiası

  • oldukça kendine güveni yüksek bir balıktır. dalış yaptığınızda eğer ki denk gelirseniz sizden kaçmadığını, hızlı ve size yakın hareketlerle sizi tehdit ettiğini görebilirsiniz. boyu 15 ila 30 santim arasında değişen bu küçük balığın bu hareketinin sebebi tabiki de vücut yüzeyindeki dikenli zehirleridir. eğer çok yakın durursanız size çarparak sizi zehirler. balıklar arasında en cesur bulduğum iki balıktan biridir. bir diğeri lüferdir..

    bir diğer mevzu ise bu balığın tipi ve kamuflaj yeteneğidir. eğer bir kayalıktaysanız onu hareket etmedikçe gözlemlemeniz mümkün değildir. tipi ise tam bir canavar balık formatındadır. yakınen incelerseniz balığın eski çağlardan kalma taşa benzer ve korkutucu bir tipi olduğunu gözlemleyebilirsiniz.

    bu balığın en yakın akrabası lipsostur. lipsos akdeniz ve egede yayılış gösterir. porsiyonu 100 150 tlden restaurantlarda görebilirsiniz. bozcaada da oldukça fazla gözlemlemiştim. epey lezzetlidir, tavsiye ederim.

    edit: balıkların sualtındaki görüntüleri ile sudan çıkmış cansız görüntüleri arasında çok büyük farklar vardır. sualtında yüzgeçler açık, dikenler ve deri yüzey şişkin ve kabarık, bakışlar agresif, görüntü daha büyük ve renkler soluktur. bu sebeple canlıları sualtında gözlemlemek ile sudan çıktığında gözlemlemek arasında büyük farklar vardır. hatta bir balığın sualtında çekilmiş fotoğrafı ile su üstünde çekilmiş fotoğrafını kıyaslarsanız farklı türlere ait iki balıkmış hissine bile kapılabilirsiniz. ve bu anlatılanlar sualtı gözlemine dayanarak anlatılmıştır. sonra balık pazarında rastlayınca vay efendim hani şöyleydi böyleydi demeyin.

  • yaşımı başımı aldım, zarif, kültürlü, iş hayatında saygı gören bir kadınım fakat sevgilim bana denyo, bazen de anten diyor.

  • dil bilmesem çok hüzünlü sözleri olduğunu zannedeceğim, ama neyse ki türkçe bildiğim için melodisindeki hüzne yabancılaştığım şarkıdır.
    sözlerini irdelemek gerekirse, ki şart değil, ama irdeleyelim :

    giden günlerim oldu (neye veya nereye gitti? hadi neyse..)
    seni anmadım yola bakmadım hala (az sonra değinilecek..)
    dile gelmeden düşlerim yanlızlığa (gizli yüklem(?) kullanılmış. ama çok gizli, bilemiyoruz)
    susman da yeter ki son vermem için hayatıma (seni anmadım, gittiğin yola bakmadım, ama sussaydın hayatıma son verirdim mi, ne??)
    tüm güllerim soldu (tamam, olabilir..)
    sana atmadım taraf olmadım asla (neye taraf, hangi taraf? hangi taraf hangi durumda hangi tarafa solmuş gül atar?)
    dile gelmeden düşlerim yanlızlığa (bir gizli yüklem daha.. ilkiyle aynı olduğundan şüpheleniyorum.)
    gülmen de yeter ki geri gelmem için hayata (sus öleyim, gül geri geleyim.. hadi olabilir o ruh zannı terkedilende, neyse...)

    beni alsalar ipe koysalar (ipe koymak? "benden boncuk yapsalar" anlamında mı?)
    dayanamaz yine kadere salsalar (ne dayanamaz? kadere salmak ne demek? hadi bi anlamı var diyelim de, neyi salsalar?)
    gönlüm arıyor titriyorum bak (akıl telim titredi, ne dediğimi bilmiyorum bak?)
    sıra gelmeden gidemem ki ben (gitmek ölmek manasındaysa -ki bi manası varsa öyledir muhtemelen; 4.mısra ile bağdaştırırsak şöyle bir sonuç çıkıyor: susman da yeter ölmem için. ama allah sıralı ölüm versin. sen susunca önce büyükler başlasın gitmeye, ben gençliğime doyayım.)
    tutmaz ellerim seni görmeden (neyi tutmaz dicem ama, hadi takatsizlik anlamında kabul edelim..)
    zaman geçiyor bekliyorum bak (tek başına anlamlı, bütün içinde neyin beklendiği anlaşılamayan bir cümle.)

    kısaca konu : galiba birisi birini terk etmiş. terk edilen çok üzülmüş, bilemiyor ne diyeceğini. ama terbiyeli bi kişi, kötü de konuşmak istemiyor, öyle ağzına geleni söylüyor.