hesabın var mı? giriş yap

  • arkadaş dolandırılmadım diyor ama türkçesini çalmışlar haberi yok.

    edit: türkçe konusunda gelen eleştiriler nedeniyle entry'sine bir açıklama eklemiş. ben ikna oldum:
    --- spoiler ---

    "nasıl lan az türkçe kastım tırnak falan koydum. yaptık bir şeyler yaaaavv."
    --- spoiler ---

  • sultan mehmet fetih gününün sabahında tüm ordusuna namaz kıldırıyor. ancak yapımcıların pas geçtiği bir şey var ki, o da sabah namazının güneş doğmadan önce kılındığıdır. filmde ise güneş ışıkları sağdan sağdan vuruyor.

    edit: ey cemaati müslimin, nafile namaz olabilir şeklinde itirazlar alıyorum... biline ki nafile namaz cemaatle kılınmaz!

  • bugün tanıdık bir a101 çalışanından da duydum, bana yakındı. artık 7:30 da başlamak üzere 13 saat çalıştığını söyledi. bunun için ek ücret de almıyorlarmış. vatandaşın alın teri kutsaldır, işverenleri çalışanlarının seslerine kulak vermeye davet ediyorum.

  • 80'lerin sonu ve 90'ların başında çıkan rock akımlarının punktan türeyen thrash ve grunge ile sınırlı kalması. rock'ın en ilkel türünden türeyen bu akımların da kendilerinden sonra nitelikli akımlara ilham olmaması.

    mtv'nin bu iki popüler ama sığ türü averaj dinleyiciye kakalayarak para kazanırken, 60 ve 70'lerin rock kültürü ile 90'lar dinleyicisi arasına "duygusal" bir hendek örmesi. bu sayede de nitelikli yeni rock dinleyicisi ve dolayısıyla yeni nitelikli müzisyen yetişmesini bir anlamda engellemesi.

    bunun dışında; kayıt imkanlarının çok kolaylaşması, kolektif üretime ve prodüktöre ihtiyacının kalmaması gibi yan sıkıntılar da var elbette.

  • kimlik numarasını biliyorsak istediğimiz herkesinkine bakabiliyor muyuz?
    bi'şey deneyeceğim de.

    tanım: akla üniversite diploması olmadığı halde çok yetkili makamları işgal ettikleri iddia edilen bir takım şahısları getirmiştir.

  • öncelikle; (bkz: #30296870)

    lise 2'de babamı kaybettim.

    babam çok okurdu ve okuduklarını mutlaka bana verirdi okumam için, okumazdım, havaiydim. belki de ergenlik diyelim. halbuki orta2'ye kadar birçok klasiği bitirmiş, sayısız kitap okumuştum. ama artık okumuyordum.

    tam bir şımarık, liseli ergen tavırlarında, tüm hayatım eğlence üzerine kurulmuşken babamı kaybettim. 17 yaşındayım.

    bir iki sene sonra eşyaları toplarken babamın bana okumam için verdiği kitaplardan biri dikkatimi çekti. kitabın adı "başarılı olmak bir tercihtir" idi.

    kitabın kapağına babamın el yazısıyla şunları yazmış olduğunu gördüm;

    "tanrı'nın insana ilk emri oku! babanın senden ricası lütfen oku!"

    kapağı açtığımda gene el yazısı ile şöyle yazmıştı;

    "sevgili oğlum,

    öncelikle şunu hiçbir zaman aklından çıkarma,

    sana en çok kızdığım zaman da, en çok takdir ettigim zaman da aynı şiddette seviyorum.

    teknoloji bir çok bilgiyi sana bir anda sunuyor. belki bu yüzden okumaya gereksinim duymuyorsun.

    ama onların sana duygu yükleme şansı yok. dolayısıyla okuma senin için bir ihtiyaçtır.

    ancak böylece sen de bir makina olmaktan kurtulursun.

    lütfen beni anla, seni sevdiğimi anla, seni yarına hazırladığımı gor.

    arkadaşın baban."