hesabın var mı? giriş yap

  • uc kurusluk opera'da okunan siirininin rivayeti soyledir ki, bir gün padisah manyaklasarak "efendi vehbi.. bana oyle bir lagirdi et kü ilk misrasinda kellenik urmak, ikincu misrasinda isse senu ödüllendirmek isteyeyum" demistir.. ve karsilik olarak şu şiir cikmistir ortaya:

    azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
    kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
    * * *
    lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,
    parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.
    * * *
    eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
    lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
    * * *
    diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
    bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
    * * *
    salınarak giderken arkandan ben sokayım,
    ard eteğin beline, olmasın çamur aman.
    * * *
    kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
    sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.
    * * *
    öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
    düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.
    * * *
    eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
    yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
    * * *
    herkese vermektesin, bir de bana versene,
    avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.
    * * *
    sen her zaman gelesin, ben vehbi'ye veresin,
    esselamun aleyküm ve aleykümesselam.

    işte televizyon yok, radyo yok, osmanli böyle eglenirmis soguk ve uzun kış gecelerinde.. yoksa geçmez yahu.. sırf sıkıntıdan sefere gider insan..

  • anneyi üzen davranışlar normalden farklıdır.

    okulu altı seneye uzatırsınız, kiraya da zam gelir. ama anne bir koli yiyecekle size ev ziyaretine gelir. gülerek evi temizler, alışverişinizi yapar. -olsun- der, -sen mutlu ol da- der.
    sonra yaptığı karnıbaharı yemezsiniz anne çok üzülür. bir çatalla biraz ucundan tırtarsanız gene sevinir. bu sevinç bazen mezuniyetinizdeki ile aynı bile olabilir.

    anne en çok olmayan şeylere üzülür, olanlara değil;

    çalmayan telefonuna, olmayan evlilik hazırlığına, giyilmeyen terliğe, çözülmeyen buzluğa...

    olan şeyleri hep atlatır anneler;
    ayrılığa alışır, emeklilik hayallerini uzayan okul yüzünden ertelemeye, başta zırtapoz dediği sevgililere.

    ayrılık rutine biner. ilk gidiş gözyaşları iledir, sonrakiler otobüse yollanan öpücükle. daha çalışıp kazanması gerekirse önce gider üzülerek kaydını sildirir ahşap boyama kursundan, sonra sevinir daha gencim çalışırım diye. tasvip etmediği sevgiliye bir hafta sonra kaşkollar örmüştür rengarenk.

    anneler olmayana üzülür, ya da olmamış gibi yapılana.
    hiç kucağında ağlanmamış, hiç saçları yana ayrılmış çocuk bayramda elini öpmemiş, onun cocuğundan iyi matematik bildiği günler hiç olmamış, bu yaşlı adamcağız ona aşık bir filinta asla değilmiş gibi davranılırsa üzülür.

    anneyi üzmek, kemalettin tuğcu romanı yazmak kadar zordur, mutlu etmek ise numarasını ezbere bilmek kadar kolay.

  • alt çenem önde ve asimetri vardı.
    ekim 2016'da karar verdim, aralık 2016'da tel taktırdım ve bu sürecin sonunda 29 ocak 2019'da çift çene(üst ileri-alt geri alındı.) ameliyatım gerçekleşti.

    ameliyat öncesi süreç;
    ameliyata kadar ki süreç uzun ve özetlenecek gibi değil ama illa özetle derseniz;
    -sizin için uğraşacak işi bilen bir ordotondist seçin. (bu işte egolu cerrahla ugrasabilecek ve sizin için bir çok doktorla koordinasyon sağlayacak bir ortodontist bulmak kolay değil.)
    -ameliyatı yapacak doktor seçimi kritik bir iş; dişçiler(ortodontistten tutun da diş hekiminize kadar) kesinlikle çene cerrahı tercih edin diyecek bunun sebebi daha fazla bu ameliyatı yapmaları ve tek alanda uzmanlaşmış olmaları bir diğer yandan plastik cerrah seçecekseniz de bu alanda uzmanlaşmış ve elinden çok fazla bu ameliyat çıkmış bir plastik cerrah tercih etmelisiniz. ben uzmanlık alanı ağız-çene cerrahisi olan güvendiğim bir plastik cerraha ameliyat oldum.

    ameliyat süreci;
    -9'da ameliyata alındım. 13:30'da odadaydım. doktorum ameliyatta kendi işinin 2 saat 35 dakika sürdüğünü problemsiz ve çok çabuk hallolduğunu söyledi.
    -narkozun etkisi geçerken direk istifrah ederek uyanıyorsunuz. ilk gün ameliyat sırasında yuttuğun kandan dolayı sürekli istifrah ediyorsunuz bu kaçınılmaz ve ciddi zor olan tek kısım.
    -ameliyattan çıkışla birlikte yüz bir hayli şişiyor 3.günden itibaren inmeye başlıyor. benim şuan 5.gün yavaş yavaş iniyor.
    -normalde benim bildiğim hastalarda ve araştırırken edindiğim bilgi en geç hastane çıkışı ağız lastiklerle kapatılıyordu. benim doktorum dişlerin kapanmasının iyi olduğunu ve ilk kontrole kadar kapatmaya gerek olmadığını söyledi. şuan üst dişlerime bağlı plak var ama ağzım serbest.
    -çiğneme yasak. ağzım henüz tam kapalı olmadıgı için çiğnenmeyecek şeyleri kaşıkla, pipetle ve beslenme şırıngasıyla yiyebiliyorum.
    -ağrı sızı hastanedeyken neredeyse 0. hastaneden çıkınca doğal olarak ilaçlar damardan alınan ağrı kesici gibi olmuyor. biraz ağrı ve baş ağrısı olabiliyor ara ara ama rahatsız edici boyutta değil.
    -görüntü olarak aldığım ilk tepkiler çok iyi. çene yapımın ve yüzümün çok değiştiğini söylüyor herkes, şişlikler henüz inmemesine rağmen. bende memnun ama henüz beklemedeyim:)

    -yarın ilk kontrolüm var başka birşey aklıma gelirse ekleme yapacağım.

  • bir seferinde, "on sene sonra gelsen, desen ki bak bunlar çocuklarım, anneleri öldü sen bak desen bakarım." demişti.

    bu laftan önce ömrümün sonuna kadar unutamayacağım hiçbir laf yoktu, artık var.

    edit: son günlerde durumumuzu merak eden epey bir kişiden mesaj aldım. barıştık, her şey güzel gidiyor. bir daha birbirimizi kaybetmeye hiç niyetimiz yok. yani söz konusu hanımefendi her şey yolunda giderse benim değil bizim çocuklarımıza bakacak :)

    inancınızı kaybetmeyin. bazı hikayeler mutlu sonla bitiyor.