ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kitap yazmak isteyenlere tavsiyeler
-
yazmayın. yazılmış bir dolu kitap var zaten, sanki hepsi okundu da gidip bir de sen yazacaksın. okursam da siksinler.
evliliğe dair mide bulandırıcı detaylar
-
evliliği bırak daha doğru dürüst ilişkisi olmamış adamların verdikleri normal detaylardır.
kokudan bahseden arkadaşım, sevgilinin teninin kokusunu sevmiyorsan neden evlenesin ki? veya regl olmasından tiksiniyorsan neden bir kadınla birliktesin? kadın'ın tanımında regl var, git o zaman erkeklerle birlikte ol. biriniz tuvaletteyken diğeri banyoya girmek zorunda da değil, rahatsız oluyorsa böyle şeylerden sırasını bekleyebilir. ayrıca sevgilisinin kendisinin yanında gaz çıkarmasını yakınlık göstergesi olarak görüp mutlu olan insanlar da var. çünkü iş sevgide bitiyor arkadaşlar. eğer seviyorsanız üstünüze kussa bile tiksinmeniz mümkün değil.
osmanlı dar yerde yaşamayı sevmezdi
sınıf annesine tepki gösteren ilkokul öğrencisi
-
helal sana dediğim çocuk. sınıf annesi diye sikindirik bir sıfatla sınıfın ortasında küçücük çocuğu rencide etmeye ne hakkı var o kadının. ağzının payını vermiş yollamış. parti kursa oy veririm bu çocuğa. söylediği her şeyde sonuna kadar haklı.
(bkz: #158099651) konudan bağımsız olarak bu şerefsizi de modlar uçurur umarım.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
2005 ağustosun son haftası.
2 ay önce eşimle ailelerimizin redlerine rağmen hepsini karşımıza alıp 2 arkadaşımızı şahit yapıp evlenmişiz. yeni mezunuz ve işe başlayalı sadece 10 ay olmuş. yani eşim ve benim maaş toplamımız kuş, evlendikten sonra karşımıza çıkan kira, fatura, mutfak, beyaz eşya taksiti, koltuk taksiti vs. gibi giderler ise dev kadar. iş yeri küçükyalı'da kiralık evimiz çengelköy'de. şirketten erken maaş istemişim ancak muhasebe departmanından yeni mezun çömeze cevap yazmaya bile tenezzül edilmemiş. cebimde kalan para sadece iş yerinden gebze harem minibüsüyle hareme gidecek kadar. ayağımda tabanı artık yırtılmış ancak üstten bu yırtığı görünmeyen, yürüdükçe yoldaki tozları içine dolduran bir ayakkabı.
harem'de indim. çengelköy'e yürüyorum. 15 dakikada bir eşim arıyor. her defasında sözler veriyoruz birbirimize hiç kimseye muhtaç olmadan ayakta kalacağız diye. yaklaşık 1,5 saat sonra ayakkabımın içi toz toprak dolu varıyorum evime. sarılıyoruz eşimle. yine sözler veriyoruz birbirimize.
maaşa daha 1 hafta var. bir hafta boyunca evde tek yemek makarna. 1 haftalık süre içinde kozyatağı'nda çalışan üst komşumuzdan rica minnet beni de en azından kozyatağı'na bırakmasını istiyorum çünkü işe gidecek param yok. her gün sabah akşam aynı ayakkabılarla kozyatağı'ndan küçükyalı'ya yürümeye devam.
çaresizlik...
şu an 32 yaşındayım. ev, araba gibi istanbul'un temel ihtiyaçlarının hepsine sahip olduk. borcumuz harcımız da kalmadı. 2 tane dünya tatlısı çocuğumuz var. artık tüm yatırımımız onların üstüne. daha özgür bireyler yetiştirmeye çalışıyoruz. onları dinlemeye ve anlamaya çalışıyoruz.
sözlerimizi tuttuk, mutluyuz. o ayakkabıları hala saklarım...
yurt dışında yaşanılan küçük şoklar
-
polonya'dan almanya'ya geçtiğim sırada pasaport göstermek için bir ton sıra bekledikten sonra ilgili memura zorla pasaport göstermeye çalışmam, ikna olmayıp havalimanı polis şefliğine çıkmam ve avrupa ülkeleri arasında geçiş yaparken buna gerek olmadığını öğrendiğim sırada yaşadığım şeydir muhtemelen.
bu kadar mı serbest dolaşmak avrupa'da ya, sanki suriye'den türkiye'ye geçiyorum.
ayna nöronları
-
adam fawer, empathy adlı romanında karakterlerinin empati yeteneklerinin sebebini bu nöronlara dayandırır. gelişmiş olan ayna nöronları sayesinde karakterlerimiz karşılarındaki kişilerin hissettiklerini çözümlemekte, romanın akıp gitmesini sağlamakta.
uzungöl'ün son hali
-
çok afedersiniz ama her seçim %58'ler %65'ler ile ampüle basan has hakiki vatansever trabzonlular'ın pek de umurunda değildir.
tüm trabzon ormanlarını kessen ses çıkmaz oradan!
sahibinden.com dolandırıcıları
-
son zamanlarda mantar gibi türeyen dolandırıcılardır. tek bir kişi de olabilir emin değilim. yöntemleri ise net bir şekilde sazan.avi'dir. malı 3'te 1 fiyatına siteye eklerler ve get'siz şekilde satışını yapmaya çalışırlar. hiç iletişime geçmedim ama iletişime geçseydim muhtemelen alacağım cevaplar şu şekilde olacaktı: malı başka isteyenlerde var, kapora yatır vs.
özellikle sitede "acil acil" kısmında bu dolandırıcılara sıklıkla rastlayabilirsiniz. kimsenin canı yanmasın diye gördükçe şikayet etsem de ne yazık ki sahibinden.com'un bu konuda daha farklı kontrol mekanizmaları kurması gerekiyor. elbette yüz binlerce reklamı tek tek incelemek mümkün değil fakat öne çıkarma yapılıp sitenin ana sayfasında bulunan ürünler için daha hassas kontroller geliştirebilirler. bu sayede dolandırıcılık girişimleri başlamadan engellenir ve sitenin ticari itibarının korunması sağlanır. aşağıdaki linklerden söz konusu ilanlara ulaşabilirsiniz. bu ilanları gördükçe şikayet etsem de ne yazık ki söz konusu kontrol mekanizması kurulmadığı sürece bir çok saf insanımız dolandırıcıların eline düşecektir. başlığı açmamın sebebi de tam olarak bu; farkındalık yaratıp sesimi sahibinden.com'a duyurabilmek.
ekran görüntüleri:
http://prntscr.com/jzqcej
http://prntscr.com/jzqd3u
http://prntscr.com/jzqd8i
http://prntscr.com/jzqdcv
http://prntscr.com/jzqdhm
http://prntscr.com/jzqdl1
linkler:
https://www.sahibinden.com/…0v-acil-582666245/detay
https://www.sahibinden.com/…rantili-582665705/detay
https://www.sahibinden.com/…-4-acil-582655368/detay
https://www.sahibinden.com/…satilik-582654711/detay
https://www.sahibinden.com/…si-acil-582654462/detay
https://www.sahibinden.com/…ik-full-582655433/detay
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"türkçe'nin zenginliği : nela bu? bune la? nebu la? lane bu? labu ne?"
yaran facebook durum güncellemeleri
-
acaba rüyanın ortasında uyandığım zaman rüyamdaki karakterler "anaaa, adam kayboldu gitti lan!" diye şaşırıyor mudur?