hesabın var mı? giriş yap

  • 1959 yılı öncesinde düzenlenen sadece istanbul takımlarının yer aldığı, te osmanlı dönemine değin uzanan lig.

    1904-1914 yılları arasında istanbul futbol ligi adı altında bir başlayıvermiş önce. o zamanlar osmanlı'nın ne denli ele geçirildiğini görmek için bu ilk ligdeki takım isimlerine bakmak bile yeterlidir: imogene, rumblers, strugglers, elpis, progres, cadi-keuy (bu da neyse/sanırım kadıköy)...
    bizden diyebileceğimiz fenerbahçe ve galatasaray dışında göze çarpan en naif takım ismi ise 'telefoncular'. bu ilk ligde fenerbahçe 2, galatasaray da 3 kez şampiyon olmuş. diğer şampiyonluklar 2 kez kadıköy ve birer kez de imogene ve moda takımları. beşiktaş o dönem bu ligde yokmuş.

    1914-1915 sezonu ise 'istanbul birleşik ligi' adı altında iki ayrı ligin birincilerinin finalde karşılaştığı bir lig olarak düzenlendi. bu ligde böyle yabancı takım isimleri elemine edilmiş. beşiktaş bu liglerde yine görülmüyor. iki ligin şampiyonları galatasaray ve fenerbahçe finalde karşılaşmış ve maçı fenerbahçe 3-1 almış.

    1915 yılından 1923'te cumhuriyet'in ilanına kadar da istanbul ligi yerini cuma ligi'ne bırakmış. bu 8 yılın 1 yılı turnuva düzenlenememiş, 1 yılı da tamamlanamamış. 6 sezonun tamamlandığı bu ligde de fenerbahçe ve galatasaray ikişer kez şampiyon olmuşlar. beşiktaş bu liglere de katılmamış; 1919'dan 1922'ye kadar farklı ligler olan pazar ligi ve istanbul türk idman birliği ligi gibi liglerde oynamış 3 şampiyonluk almış.

    cumhuriyetin ilanından sonra 1951'e kadar istanbul ligi adı altında beşiktaş, fenerbahçe ve galatasaray'ın ilk kez aynı lig içinde olduğu mücadele başlamış. sadece 1927 yılında lig (amsterdam olimpiyatı nedeniyle) oynanmamış. bu ligde beşiktaş 11, fenerbahçe 8, galatasaray da 6 kez şampiyon olmuş.

    daha sonra 1951 yılında ligin adı 'istanbul profesyonel futbol ligi' olarak değiştirilmiş ve günümüz itibariyle hala oynanan ligin başlangıcına kadar da bu şekilde sürmüş. bu ligde de beşiktaş'ın 2, fenerbahçe ve galatasaray'ın 3'er şampiyonlukları olmuş.

    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    evet, (bilgi eksikliği kaynaklı) yanlış bilgi verdiğim için bir düzeltme ile son halini vermeye çalışacağım:

    (bkz: milli küme)

    bilindiği üzere milli küme istanbul ligine kıyasla daha ulusal bir lig. istanbul, izmir ve ankara'dan takımların yer aldığı bu lig, 1936-1950 arasında düzenleniyor; çeşitli nedenlerle oynanamayan sezonlardan dolayı da 11 sezon olarak tamamlanıyor. bu ligde de üç büyük takımımız rekabetteler. beşiktaş 3, fenerbahçe 6 ve galatasaray'ın 1 şampiyonluğu bulunuyor.

    (bu noktada akla bunların hangi arada aynı anda düzenlenebildiği geliyor. bunu bilemiyorum. ya da bu aralar yapılan bu liglerde alınan şampiyonlukların sayılması kavgasında mesela aynı yıl iki ligde birden şampiyon olan takıma bir yılda +2 şampiyonluk mu yazılması bekleniyor? -bu arada aynı yıl iki şampiyonluk alan takım yok; mesela yani diyoruz-)

    (bu arada 1924-1951 arasında bir de türkiye futbol şampiyonası düzenleniyor: http://tr.wikipedia.org/…türkiye_futbol_şampiyonası

    bu türkiye futbol şampiyonasında da beşiktaş 2, fenerbahçe 3 kez şampiyonluk alırken galatasaray şampiyonluk yaşayamıyor)

    sonuç olarak başta söylemem gerekeni sonda söyleyerek toparlayayım. ben bu verileri buraya "şu şampiyonluk sayılmalıdır, bunlar sayılmamalıdır" derdiyle yazmadım. onu ayrıca yazacağım. sadece üç takımın birbiriyle mücadelede olduğu halı saha turnuvası dahi olsa benim için önemlidir. ve birbirleriyle rekabetteyken kimin ne kadar başarılı olduğuyla ilgili önemli verilerdir. bir arkadaşın da dediği gibi bu maçlar boşuna oynanmadı ve bu kulüplerin de armalarında boşu boşuna 1903-1905-1907 yazmıyor.

    şimdi, (56-57 ve 57-58 federasyon kupasını da ekleyerek) giderilen eksik bilgi sonucunda ortaya çıkan son verilere bakıyoruz hemen:

    (tekrar söylüyorum, istatistiğin tek ve en önemli kriteri 3 takımın aynı mücadele içinde yer aldıkları şampiyonluklar-kupalar hariç-)

    beşiktaş 33, fenerbahçe 39, galatasaray 30 şampiyonluk olarak gözüküyor.

    değerlerden beşiktaş'ı çıkarırsak, zira beşiktaş aynı küme içinde yer almayarak rekabete geç katılıyor, ve tarih sınırını kaldırırsak diğer iki kulübümüzün istatistikleri şöyle:

    galatasaray 35 şampiyonluk
    fenerbahçe 44 şampiyonluk

    yine de beşiktaş'ın da bu ayrı liglerde elde ettiği şampiyonluklar ile toplam şampiyonluk rakamını merak edenler için: 36 şampiyonluk

  • bak dostum. bir isin yetkisini alan onun sorumlulugunu da alir.

    enkazi ben kendim kepceyle kazayim siz yetisemiyorsunuz deyince ne diyor olmaz diyor bu benim isim. o zaman yapacak. yapamiyorsa insanlari magdur etmeyecek.

    ben yemek dagitirim cadir dagitirim, esya dagitirim, su dagitirim deyince olmaz ben dagitirim diyorsa onu duzgun dagitacak.

    kime hesap soracagiz peki aksakliklardan dolayi cehape'ye mi kizalim.

    kapasitesi yoksa ki yok. biz yetisemiyoruz herkes basinin caresine baksin diyecek. 48 saat enkaza mudahale etmeyip edilmesine de izin vermiyorsa ne dememizi bekliyorsunuz.

  • benim için artık bu program dünya tarihinin en çok seyredilen programıdır. nasıl mı bu kanıya vardım ? şöyle ki;

    senelerin ntv spor ve trt3 seyircisi, hayatı futbol ve fenerbahçeden ibaret olan babam tam 10 dakika önce kapıdan içeri girdi ve yemeği veya hiç bir şeyi sormadan daha montu üzerindeyken şu cümleyi kurdu " n'oldu yıldız alan oldu mu bugün?" tepki dahi veremedim.

    bu baba bir zamanlar şu adamdı; #39106087

  • önyargıyla yoğrulmuş tiplerin beğenmediği durum.

    evlendiğimizde ikimiz de 26 yaşımızı az geçmiştik. yani ne evde kaldık, ne de birbirimizin ilk tanıdığı kişilerdik. iki mezun birlikte atıldık hayata, birlikte çıktık, birlikte battık, ev aldık, ev sattık, evlat kaybettik, iki evlat sahibi olduk.. 14 yıldır birlikteyiz, ilk günkü aşkla seviyoruz birbirimizi..

    demem o ki, işin içinde sevgi varsa gerisi boş.. yeter ki temeliniz sağlam olsun. temel sağlamsa "deneme süresi"ne gerek kalmaz. işyerine adam mı alıyorsunuz da sgk'yı 3 aydan evvel başlatmam diyeceksiniz..

    seviyorsanız evlenin, temeldeki sevgiyi iyi ektiyseniz evlenin; emin olmayı beklerseniz ömrünüzü heba edersiniz..

    bu dediklerim tanışarak, severek ve zorlanmayan kişiler için geçerlidir..

  • ya aklımı kaciracağım, bunlar bir orusbu çocukluğu yapıyor ama idrak edemiyorum.

    üç ay önce bir saat aldım. kordonu plastik ve kullanışsız. saati öylece attım çekmeceye, bir yandan da aklımda "kordonu mu değiştirsem acaba" fikri dolanıyor. kimseye demedim, internete de yazmadım.

    bir haftadır önüme kordon reklamı çıkıyor. namussuz evladıyım bir şeyler çeviriyor bunlar.

    ek: @helal kesim domuz nickli yazardan çok mantıklı bir cevap geldi. eğer zihin okuma yoksa doğru cevap budur:

    muhtemelen aldığınız saatin marka modelini biliyor. daha önce o saati alanların bir süre sonra kordon arayışına girdiğini de biliyor ve buna istinaden istatistiksel bir sonuç olarak isabetli bir tahminle size o reklamları çıkarıyor. buna büyük veri ve onun kullanımı denir basit tabirle.

  • bayram tatilinde kocamın köyüne geldik. komşunun kapısında iki koca araba, ikisi de almanya plaka. kayınvalideme sordum: "anne biz 9 saatlik yolda geberiyoruz. bunlar hangi akla hizmet o kadar yolu arabayla geliyorlar?" diye. meğer karıları çocukları uçakla geliyormuş. iki erkek kardeş de peş peşe arabayla geliyormuş her sene. dönerken arabayı erzakla doldurup gidiyorlarmış. günlük ihtiyaç dışında gıda alışverişi yapmıyorlarmış almanya'da. vay anasını dedim ya, hesaplara bak.

  • şanlı türk ordusunun korkusuz askerlerinin kaybettiği prestij kadar hiçbir şey değer kaybetmemiştir bu ülkede.

  • elestirilecek noktayi kaciriyoruz yine her zamanki gibi. onun maasi fazla degil, sizinki az.