hesabın var mı? giriş yap

  • 2 yıl oldu. 730 gün boyunca her aklıma geldiğinde gözlerim sulandı, burnumun kemiği sızladı. her sıkıldığımda, güzel olan şeyi paylaşmak istediğimde, anneler gününde, doğumgününde, doğumgünümde başkalarının önemli günlerinde senden telefon bekledim. bazı akşamlar rüyama girdiğinde dünyanın en mutlu insanı oldum.

    önemli toplantılarıma hayır duanı almadan girmeye hala alışamadım. tıpkı kandillerde evin telefonunu çevirdiğimde babamın sesini duymaya alışamadığım gibi. karadeniz’e bilet almaya elim bile varmıyor, seni büyüdüğüm evin kapısında görmek istiyorum çünkü hala. soğuk bir mermerle çevrili bir toprak parçasında değil.

    o çok sevdiğim ıspanaklı börekler senin elinden olmayınca birer kor parçasına dönüşüyor. ipek eşarplar bile canımı acıtan birer nesneye dönüştü . “annem beğenir” diyerek alamayacağımı biliyorum artık hayatım boyunca.
    bendeki sarı kafalı , çırpı bacaklı çocuk seninle beraber toprağa girdi.üstünden iki sene geçti acın küllenmedi , küllenmeyecek.

    seni hala çok seviyorum.

  • kızlarımızın nedense '' para ve karizma'' öğesini zikretmedikleri özellikler. bir erkek sabaha kadar ince ince öpsün, güzel gülümsesin, odun olmasın, yakışıklı değilse sallanmaz arkadaş. adam genel kültüre tecavüz eder derecede hakimi olsun, ince birisi olsun falan, fakir veya tipsizse geçmiş olsun.

    biraz dürüstlüğe davet ediyorum lan hepinizi.

  • zannediyorum oluşabilecek en talihsiz olay. üstelik dünya nüfusunda 6000000000/1 bir ihtimal klaas-jan huntelaar olmak. çok acayip. dünyada başka klaas-jan huntelaar yok. çok şanslısın klaas-jan huntelaar . keşke kankam olsan da zırt pırt klaas-jan huntelaar desem. gerçi kankam olsan hunti derdim. olsun.

  • uzun süreli ciddi bir ilişkinin en güzel yerinde er kişi sevgilisi tarafından “ailem seninle tanışmak istiyor” denilerek ilk yemeğe davet edilir. kahramanımız, gülşen bubikoğlu’nu istemeye giden tarık akan kıvamında hazırlanır, en güzel elbiseler giyilir. güzel de bir kanyaklı pasta alınıp ebeveynlerin huzuruna çıkılır. ilk salaklık anı atlatılıp ortama ısınılır. yemekler güzeldir, muhabbet koyudur, baba da beşiktaşlıdır hatta. ilk yemek için mükemmeldir her şey. yemek biter anneye “elinize sağlık” içerikli birçok övgü dizilir. baba da “hadi ellerini yıka da bir tavla atalım, kızım arkadaşına banyonun yerini göster elini yıkasın” der bu sırada. bunun üzerine er kişi ortamın sıcaklığı ve samimiyetin verdiği salaklıkla şu cümleyi sarfeder:
    - zahmet etmeyin efendim biliyorum.**

  • yakın bir zamanda yanılmıyorsam reddit'e elemanın teki bu oyunu kazanmanın efsanevi bir yolunu anlatmıştı. açılışa da, eğer ki monopoly'den sıkıldıysanız ve arkadaşlarınızı da bezdirmek istiyorsanız bunu yapın demişti.

    özetle; çabucak üçlü bir bölge kapatıp her birine dört ev koyuyorsunuz, daha sonra da yeni bölgeleri alıp evler dikiyorsunuz. bu kısım çok önemli çünkü sadece ev dikmeniz lazım otel asla dikmiyoruz. bunun sebebi; oyun kutusunda belirli sayıda ev var ve kural kitabına göre eğer kalan evlere sayılarından fazla talep varsa oyuncular açık artırmaya gitmek zorundadır. bu noktada oynadığınız kişiler size otel yapmanızı evleri bozdurmanızı söyleyecek, siz de kural kitabını koyup çelik bir iradeyle hayır diyeceksiniz. dolayısıyla evleri tekelinize alıp diğer oyuncuların zenginleşmesini engelleyerekten iğrenç bir oyunla herkesle kanlı bıçaklı olup oyunu kazanacaksınız. kimse de sizle bir daha monopoly oynamayacak ve bu sayede daha iyi kutu oyunlarına yöneleceksiniz.