hesabın var mı? giriş yap

  • - yemeğe gidelim mi?

    - ok. gdlm. nry?

    - bilmem... pizza yemeye gidelim istersen...

    - byk by?

    - büyük boy yiyelim tamam... ben ısmarlıyorum.

    - spr... cnmsn...

    - sen de benim canımsın...

    - cok svyrm seni:)

    - ben de seni çok seviyorum...

    - brzdn gdlm?

    - birazdan gidelim tamam. yalnız mesaj atma artık bak rica ediyorum... yanındayım işte... bana söyle ne söyleceksen...

    - özr dlmrm...alşknlk:(((

    - ben ayrılmak istiyorum artık dayanamayacağım...

    - ndn?:(

    - allam çıldırıcam...

  • ''halkın devlete yük olmaması gerekiyor.'' demiş.
    devlet bize neden yük oluyor peki? vergiler altında eziliyoruz. araba alırken 2 tane de devlete alıyoruz. nefes almak için para veriyoruz. işimiz ve gelirimiz yok diye zorunlu sağlık sigortasına para veriyoruz. devlet halkına gereken hizmeti sunmakla yükümlü.

    devlet bize yük olmaktan çıksa zaten kimse kendi ağırlığı altında ezilmez.

  • ulan bende dövüyo diyince tekme tokat girişiyo zannettim. bunun neresi dövme lan?

    ayrıca hemen bilmeden hocaya bok atmayın yaptığı şeyi kesinlikle savunmuyorum ama görüntüler muhtemelen sürekli gerçekleşen bi durumda -derse geç girip konsantrasyonu dağıtma- hocanın artık sabrının bittiğini gösteriyor.

    maalesef meslek liselerinde hocaya saygı duymayıp ondan çekinmeyen tiplerin işi abartarak hocalara kahır yaşattığını hepimiz çok iyi biliyoruz.

    not: işbu entry tüm linç ihtimalleri göze alınarak yazılmıştır.

  • bir zamanların efsane yazarı delikan76'nın içine düştüğü aczi gösteren durum.
    1970'lerde istanbul gelişim orkestrası ile türkçe sözlü hafif müzik, caz falan söyleyip 80'lerde işsiz kalınca arabeske yönelen şarkıcılar gibi.
    ee şimdilerde trend bu, orası şöyle burası böyle temalı kız başlıkları.
    muhsin bey gibi direnecek hali yok yozlaşmaya.
    edit: cümle düşüklüğünü giderme.

  • bir bilgiyi yasaklamaya çalıştığınızda, istemediğiniz bir şekilde bu bilginin hızla yayılması durumudur.

    ismini barbra streisand'ın bir internet sitesinde malikanesinin havadan fotoğraflarının yayınlanması üzerine bu siteye ve fotoğrafları çekene dava açması, davayı kaybettiği gibi bunun sonucu olarak söz konusu fotoğrafın hit manyağı olmasından almıştır.

  • öncelikle rahatlıkla söyleyebilirim ki kurlardaki hareketin büyük merkez bankalarının bilanço kararlarıyla (daha yaygın tanımıyla para basma) hiç ama hiç alakası yok. merkez bankalarının bilançolarını trilyonlarca dolar artırmasının piyasalarda ve ekonomilerde önem atfedilecek sonuçları olamıyor zaten bu sebepten dolayı sürekli para basılıyor. günümüzde önemli olan paranın ne kadar değil, neden basıldığıdır. (konu uzar, bu başka entry konusu.)

    güncel duruma gelirsek dolarda önemli bir hareket yok, tl güçleniyor.

    son zamanlarda tl'deki güçlenme daha çok dış kaynaklı, yüksek faiz "carry trade" cazibesini artırdı ve faizlerin uzun süre daha yüksek kalacağı açıklaması tl için olumlu olur/oldu.

    hatırlarsanın geçenlerde enflasyon beklentilerin çok üzerinde geldi ve ileri dönem enflasyon beklentilerini bozdu. üfe, petrol fiyatları ( petrol fiyatlarının en olumsuz etkilediği varlıklardan biri tl) enflasyon açısından hiç olumlu işaretler vermiyorlar; normal şartlar altında tl'i olumsuz etkilemesi gereken bu haber akışı tam aksine tl'nin dolar karşısında önemli bir direnci kırmasına sebep oldu çünkü yüksek enflasyon, yüksek faizde kalıcılık vaat ediyor ki bu da carry tradeçileri sevindiren bir gelişme.( dünyada getiri bulmak çok zor, naci ağbal etkisi)

    carry trade dediğimiz şey basitçe yabancı bir parayı borçlanıp tl alma ve bu parayı faize koymadır diyebiliriz; tl'deki değer kaybı faizden yüksek olmadığı müddetçe(diğer paraların faiz maliyeti yok ve yoka yakın) yatırımcı kardadır hele ki bir trend oluşsa ve bu akım tl'i güçlendirirse kar üstüne kar olur. sene başından beri türkiye'ye bu şekilde giren para yanılmıyorsam yaklaşık 7 milyar dolar oldu.

    soruna gelirsek sonuçta türkiye'ye gelen para "sıcak para" olarak tanımlanan para ve bu para geldiği gibi gidebilir; bu parayı ülkece alınan bir kredi olarak düşünürsek bu süreçte atılan adımlar tl'deki iyimserliğin kalıcılığında etkili olur. finansal istikrarın faydasını yaşayarak görüyoruz ama zaman geçtikçe reel sektörün rahatsızlığı artacak ve doğal olarak faizler sorgulanacak. naci ağbal iyi niyetli ama para politikası gerektiği kadar uzun süre gerektiği kadar sıkı kalacak mı sorusu önemli. benim ne düşündüğüm önemli değil ama döviz hesapları (dth) şimdilik kalır demiyor.

    bunun dışında 2019-2020 yıllarında türkiye'de yabancı sermaye suyunu çekmişti ve kişisel fikrim güven problemi henüz çözülmedi. cds halen 300'lerde, asıl destekleyici olan doğrudan yatırımlarda dikkat çekici iyileşme yok vs. yabancının türk varlıklarına ilgi göstermesi bile piyasaları son derece olumlu etkiliyor fakat yabancının olmadığı piyasalar birçok politik gelişmenin daha hafif fiyatlanmasını sağlıyordu. daha somut ifade etmek gerekirse abd ve avrupa ile olan ilişkilerimiz piyasalar için son birkaç seneye göre daha önemli olacak.

    her senaryoda şu an piyasa tl'e kredi veriyor ve bu zaman iyi değerlendirilmeli. mesela tl'deki güçlenmeyi merkez bankası çok agresif şekilde rezervleri güçlendirmek için değerlendirebilir. hatırlatmak gerekirse çok büyük swap (emanet para diyelim.) stokuna rağmen hem net hem de brüt rezervler zayıf örnekler artırılabilir.

  • ımamoglu'nun gereken şartları taşıdığının birer birer ortaya çıkması durumu.

    magduriyet ===> check
    hapis tehdidi ==> check
    muhtar bile olamaz ===> check
    diploma ===> check
    cumhurbaskanligi ===> loading

  • son zamanlarda yerli markaların yaptığı saçma fiyat artışıdır. hemen bir iki örnek verelim:

    mevsimlik ceket

    %100 polyester kaban

    mevsimlik bir cekete 900 tl yazabilmiş, kumaşı beş para etmez kabana da aynı şekilde. eyvallah ekonomi, iplik, pamuk her şey çok pahalandı. fakat yerli markalar her zaman zara, bershka gibi markaların 3’te, 4’te biri fiyat olurdu. şu an ise lcw zara ile neredeyse aynı, 200-300 tl oynuyor. online’da yalandan indirim kuponu yollayıp duruyorlar.

    fiyat bindiriminin sebebi belli ama. “nasıl olsa yabancı turistler bu fiyata da alıyor” düşüncesi. o zaman kim takar vatandaşı. kendi insanına bu kadar düşman başka bir ülke gördünüz mü?

  • bir şeyin orijinaline sadık kalınmasını beklemek nasıl ırkçılık olabilir? asıl ırkçılık, bakın sen zencisin ama ben sana da değer verip buraya sıkıştırıyorum demektir. keşke bunu fark edebilsek.