hesabın var mı? giriş yap

  • şu adamın asaletine, karizmasına, ûslubuna bak bir de şimdilerdeki devlet adamıyım diye geçinen tiplerin varoşluğuna bak. arada milyonlarca km fark var.

  • nejat işler’in kendini yıldız tilbe’ye teslim ettiği kliptir. bana samimi geldi.

    yalnız nejat işler, yıldız tilbe “utanma benden” derken nasıl güzel bakıyor.. vicdanlı adamlar çok yaşasın lan. kendilerini hırpalayıp erken gitmesinler...

  • 9 yıl önce tanıştık. 7 yıldır evliyiz. 6 yaşında bir oğlumuz var. internetten tanışılan kişiye aşık olmak diye bişey var.

    3 yıl sonra gelen edit: artık tanışalı 12 yıl oldu. evlilikte 10'uncu yılı da devirdik. 9 yaşında bir çocuk da olsa koca yürekli bir adamım var ve hala iddiamın arkasındayım.

    bir 3 yıl sonra daha gelen edit : bir hafta önce tanışmamızın onbeşinci yılıydı. otuzu da görüp buraya yazmak dileğiyle. adamım artık çocuk değil, ufaktan ergenliğe geçiş yapmaya başladı.

    (bkz: iddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir)

  • işini yapmaktadır. müşterisi 15 yaşındadır. sorun 15 yaşındaki çocuğun 55 yaşındaki adama ayakkabılarını boyatması değil, 55 yaşında ayakkabı boyayan bir adamı çilekeş gören beyindir. ekmeğini kazanıyor, helal yiyor, işinide söverek değil severek yapıyorsa kimseye bok yemek düşmez.

  • mutluluk sebebidir.

    kac yasimda oldugumu soranlara 42 diyorum "aa en fazla 39 gosteriyorsun ne guzel" diyorlar mutlu oluyorum.

    not: gercek yasim 33.

  • sanki bunca para, tek tek çocuk tedavisine değil de bu tedavi yönteminin ucuzlatılmasına harcansa daha fazla sma hastası çocuğun yararına olur gibi geliyor ama yine de emin değilim.

  • 3 yıldır koy öğretmenliği yapan biri olarak sizi rüyanızdan uyandırmak durumundayım.

    bi kere koy hayatı sanıldığı gibi cazibeli değildir. o inekler, keçiler, tavuklar facebook çiftçilik oyunlarına benzemiyor. bi gün bakma bakayım başına neler geliyor. bakmak derken ineklerin mesela sabah 6 da yemlerini verip ahirlarini temizlemek gerekiyor. bi verme bakayım o yemi nasıl böğüre böğüre köyu inletirler. bi süre sonra da ahırdan çıkmak için birbirlerini ezeceklerdir.

    gelelim kecilere. keçi özgür hayvan öyle yemini vereyim geceyim dinlemez. davarcilik denen bişey duydunuz mu siz ? heh işte o davarcilar kar kış demeden sabah ezanıyla keci sürulerini dağlara sürerler düşe kalka. sabah dondurucu soğuk öğlen kavurucu sıcakla boğuşan bu insancıklar güneş yanigindan kapkaradir zaten.

    tavuk desen sürekli hastalıktan bir bir giden, yumurtlamamak icin inat etti mi asla donmeyen, inanilmaz nazlı bir hayvan. hadi yumurtladi diyelim. yumurtaları şehire indiriceksin, satmaya calisicaksin, millet burun kıvıra kıvıra pazarlık edecek.

    bunlar sadece hayvancılık. tarım da tamamen aynı şekilde. ekip biçip gözün gibi baktığı onca üründen en az kar eden kişi her zaman ciftcidir. 5 liraya aldığın domatesten onun eline 50 kuruş zor geçer.

    sağlıga gelirsek. evet her yerde sağlık ocağı var. ama herşey sağlık ocağı ile hallolur mu ? hayır. geçen sene velilerimden biri hastaneye yetişemeyip çalı dibinde doğum yaptı. çocugun göbeğini taşla kesti eve geri getirdi. evet 2017 de oldu bu olay.

    eğitim? inanın elimizden geleni yapıyoruz öğretmenler olarak. çocuklarım bı yana dünya bi yana. gel gör ki çevre faktörü açısından asla merkezle yarışamiyor çocuklar ve bir çoğu merkezde olsa çok iyi yerlere gelecekler belki ama ailelerinin ne okutacak gücü ne zihniyetı var.

    ıste gozlemledigim koy yasami genel hatlariyla bu sekilde. tersi ornekler, muhtesem koyler elbet var ama malesef istisnalar kaideyi bozmuyor.