hesabın var mı? giriş yap

  • kucuk olcekli tipik turk esnafidir. alisverise gitmissinizdir ve misal kazak alacaksinizdir. kazagi denersiniz, hosunuza gider ve almaya karar verirsiniz. ancak hemen hemen her turk insani gibi pazarlik yapacaksinizdir dukkan sahibiyle etiket fiyati uzerinden indirim yaptirabilmek icin. olaylar gelisir;

    siz: "bu kazak guzelmis? etiket fiyati uzerinden ne kadarlik bir indirim yapabilirsiniz?"
    esnaf: "valla, biz, bize gelis fiyatiyla satiyoruz bu kazagi" (ic sesiniz: at yalani .... inanani seklindedir)
    siz: "olur mu ya? bu cok pahali. alaman ben bu kazagi bu fiyatiyla. yapin artik bir indirim (israrlar, israrlar, israrlar)."
    esnaf: (imana gelir) "tamam o zaman bakalim ne yapabiliriz" der

    ve hastasi oldugum surec baslar. esnaf, masasinin ustunde duran devase hesap makinesini (devasa hakikatten, boyle kafam kadar, devasa olmasina devasa ancak ironik bir sekilde ancak dort islem yapabiliyor) alir ve diffirential equation cozermis edasiyla bir o tusa bir bu tusa pasar. derin dusunur. ve

    esnaf: "valla en son bu olur, daha azi bizi kurtarmaz" der ve hesap makinesinde cikan sayiyi size gosterir. (ic sesiniz: hani lan size gelis fiyati buydu? seklindedir ve hala inanmazsiniz o kadar cok tusa basip bu sayiyi bulmasina)
    siz: "tamam o zaman aliyorum" der, odemenizi yapar ve iyi gunler dileyerek dukkandan ayrilirsiniz. esnaf ise bir sonraki musterinin gelmesini ve bu baglamda bir sonraki hesap makinesini kullanimini dort gozle beklemeye koyulur.

  • işlettiği kırtasiyeye 'selam' diye giren gence 'aleyk' diye karşılık veren rahmetli dedemi hatırlatır.

  • twitch streaminde yorumlari izlemesi de cok eglenceli.

    o anki haliyle guzel gorunen resme yeni bir kisim eklemek icin vurdugu ilk firca darbesinde:
    -ruined
    -ruined this time
    -ruined

    birkac dakika sonra o karalti guzel bir agaca donusunce:
    -saved
    -omg it's magic
    -saved
    -saved
    -i told u guys

    arada palette renkleri secerken birisi anliyor cikiyor bagiriyor:
    -tree incoming!!!

    resim bitene kadar bunlar bir dongu halinde devam ediyor. resim bitip de bob ross hadi gorusuruz haftaya diyince 10 bin kisi arka arkaya gg yaziyor.

    streamde ara olmadigi icin hemen arkasindan diger bolum basliyor. bob amca hi welcome diye girince yine 10 bin kisi ayni anda:
    -hi
    -hi
    -hi bob
    -hi

    bir ekranin basinda bekleyen binlerce kucuk minyon gibiler. bob ross hi diyor. dalgalanarak arkalara dogru giden bir hiiiiiii dalgasi basliyor.

  • prof. dr. zafer kurugöl;

    " covid aşıları sağlık ocaklarında hepatit b ve kızamık aşıları yerine yanlışlıkla karıştırılarak çocuklara yapıldı ve çok iyi sonuçlar alındı ve yakında bu sonuçları ünlü bir tıp dergisinde açıklayacağız."

    https://streamable.com/3jgtc1

    ünlü tıp dergisinde sonuçları yayımlamaktan bahsettiğine göre büyük bir çocuk kitlesi aşılanmış ve bu çocukların takibini bir şekilde yaptıklarına göre de bilinçli bir aşılama olmalı. bebekleri denek olarak kullanmışlar ve ebeyvnlerin bundan haberi yok.

    20 ocak 2021 'de attığı tivit:
    .......çocuk çalışması da ülkemizde, tarafımızdan, yakında başlayacak!

    https://mobile.twitter.com/…tus/1351809464303804416

    `****` prof. dr. kurugöl'den "bebeklere yanlışlıkla korona aşısı yapıldı" sözleriyle ilgili yeni açıklama: yalnızca bir vaka var
    yanlış anlaşılmalara sebebiyet verdiğim için özür dilerim. haber

    ntv'ye yeniden canlı yayına bağlanarak" tek bir vaka var " diyorsunuz, siz bu halkın akliyla dalga mı geçiyorsunuz? dünkü konuşmaniz yukarıda, ne diyorsunuz orada? küçük çocuklara covid aşısı yapıldı...
    varsayalım dediğiniz gibi tek bir vaka var , sormaz mı bu halk size bu aşının çocuklar üzerinde hiçbir yan etkisi olmadığı sonucuna tek bir bebek üzerinden mi karar verdiniz?

    *****sağlık bakanlığı: zafer kurugöl'ün iddiaları kabul edilemez, öğretim görevlisinin maksadını aşan açıklamaları üzerine soruşturma başlatılmiştır.

  • hiç beklemediğiniz bir an size kazık atacak arkadaşlarınızın içinde bulunduğu gruptur, aman diyeyim.

  • türkiye'deki tüm starbucks'lar shaya'ya aittir ancak havalimanlarında bulunan starbucks'lar franchise olarak verilmiştir. yüksek kira giderleri ve diğer giderlerin fazlalığı nedeniyle fiyatlar diğer mağazalardan yüksektir. yine aynı şekilde bu mağazalar starbucks card/starbucks uygulaması ile ödeme kabul etmemektedir. kasalar farklıdır.

    diğer giderler içerisinde shaya'ya ödemek zorunda oldukları franchase bedeli ve komisyonunu da es geçmemek gerekir

    shaya bir mağazanın kâr etmemesini umursamayabilecek bir firmadır. rakiplerinin bulunduğu bir lokasyonda sırf bölgeyi rakiplere kaptırmamak ya da sadece reklam amaçlı mağazayı açık tutar ve yıl sonunda bu mağaza zarar etmiş olsa bile tüm şubelerin genelinin kârlılığı ile mutlu mesut geçinirler.

    havalimanı mağazalarının böyle bir lüksü yoktur. tek şubedir ve kâr etmediği sürece açık kalamaz. bu nedenle de fiyatlandırma oldukça normaldir. özetle havalimanı starbucks'da başınıza gelen kazıklanmak değildir.

    starbucks'ın olayı faaliyette bulunduğu 80 ülke ve 32.000'den fazla mağazada birebir aynı ürünleri, birebir aynı dekor ve hizmet anlayışı ile vermesidir. eğer böyle bir talebiniz, güvenlik hissi ihtiyacınız ya da marka bağlılığınız varsa starbucks'a gideceksiniz. fiyat size fazla da gelse bu talebi karşılamak için gidecek kişi eksik olmayacaktır.

    bölgesel olarak ufak tat farklılıkları olabilir. örneğin türkiye'de içtiğim white chocolate mocha ile cancun, beirut, ve londra'da içtiklerimin tatları birbirinden farklıydı. bunun sebebi kullanılan süt ve kremanın farklı özelliklerde olabilmesidir. ancak bu ülkelerin tamamında içeceğiniz americano, filtre kahve ve süt ürünü içermeyen tüm içecekler aynı tatta olur.

    not: havalimanı starbucks işletmeleri "hmshost yiyecek ve içecek hizmetleri anonim şirketi"ndedir.

  • ismet yılmaz'ın bugün açıkladığı, sevdiğim bir dostumun da hakkında bir inceleme yazdığı yeni yerleştirme sistemi. yorumsuz bırakıyorum yazıyı buraya.

    "bugün, milli eğitim bakanı ismet yılmaz teog yerine getirilen sınavsız sistemi açıkladı. şimdi size bu sistem hakkında birkaç kelam etmek istiyorum.

    öncelikle sistem basitçe şu şekilde çalışıyor; öğrenciler girmek istedikleri 5 okulu tercih listelerine yazıyorlar. tercihler geldikten sonra ise sistem, öğrencilerin adreslerinin okullara olan uzaklığına göre öğrencileri sıralıyor ve en yakından başlayarak öğrencileri okullara atıyor.

    bir örnek üzerinden gidelim, varsayalım ki 3 öğrencimiz (i1, i2, i3) ve örneğimizin basit olması adına 3 okulumuz (s1, s2, s3) olsun ve tümünün kontenjanı 1 olsun. öğrencilerimizin tercihleri ise şöyle olsun ise şu şekilde olsun:
    i1: s1, s2, s3
    i2: s1, s2, s3
    i3: s2, s3, s1
    ayrıca öğrencilerin okullara adres olarak yakınlık durumu ise şu şekilde olsun:
    i1 s1’e, i2 s2’ye, i3 ise s3’e yakın.
    şimdi eşleştirme yapalım.
    ilk adımda her öğrencinin ilk tercihine bakalım ve öğrencilerin okullara yakınlık durumlarına göre uygulayacağımız öncelikler doğrultusunda öğrencileri yerleştirmeye çalışalım. i1 ve i2 s1’i istiyor, i3 ise s2’yi istiyor. i1, s1’e yakın olduğu için oraya eşleşti, i2 şimdilik boşta kaldı ve i3 ise ilk adımda tek isteyen o olduğu için s2’ye rahatça yerleşti. şimdi yerleşemeyen öğrencilerin (ki burada tek bir öğrenci var) ikinci tercihlerine bakalım. i2 s2’yi istiyor fakat i3 oraya yerleşti ve s2'nin kontenjanı doldu. bu adımda da i2’yi bir okula yerleştiremedik. o hâlde i2 son tercihi olan s3’e yerleşti. yani sonuç:
    i1 -> s1, i2 -> s3, i3 -> s2. ama aslında i2 s2’yi daha çok istiyordu ve s2’ye yakın oturduğu için önceliği olmalıydı ama yerleşemedi! bu tarz sonuçlar veren eşleştirmelere “stabil olmayan eşleştirmeler” denir ve elbette bu tarz eşleştirmeleri tercih etmeyiz. eh sonuçta görüyoruz ki pek de istenmeyen bir sonuç çıktı.

    burada görüyoruz ki öğrencilerin sadece istediği yerleri sıralaması pek de makul bir seçim değil. o hâlde sadece istedikleri yerleri sıralamak yerine kimi okullara girme şanslarını arttırmak için belirli stratejiler yapmaları gerekiyor. bu örnekte i2 eğer 1. tercihine s1 yerine s2 yazsaydı o okula girecekti, fakat yazmadığı için son tercihi olan s3’e girmekle yetinmek zorunda kaldı. yani strateji uygulayarak daha iyi bir duruma gelecekti. bu tarz sonuçlar veren eşleşmelere ise “strateji-geçirgen” (türkçesinin bu olduğundan emin değilim maalesef, ‘not stratgey-proof’ deniyor) eşleşmeler diyoruz. elbette böyle bir sonucu da istemeyiz çünkü bu eşleşmenin ana hedefi eğitimde fırsat eşitliği yaratmak ve öğrencileri büyük bir stresten kurtarmaktı. fakat öğrencilerin strateji yaparak, adeta kumar oynayarak, riskler alarak daha iyi konuma gelebileceği bir sistemin fırsat eşitliği konusuna sekte vurabileceği aşikâr. yukarıda bahsettiğim “stabil olmama” ve “stratejik-geçirgenlik” sistemlerini ortadan kaldırabildiğimiz teorik bir eşleşme mümkün ama bunun için sisteme eklememiz gereken birkaç adım daha var ve maalesef bunların uygulanması da neredeyse imkânsız (meraklısına bu imkânsızlık hakkında makale: https://goo.gl/sbrkte).

    bu sistemin adına boston okul seçim mekanizması deniyor. 2003’ten itibaren başlayan çalışmaların ve 2005’te haluk ergin ve tayfun sönmez tarafından yazılan makalenin sonucu olarak bu eşleştirme sisteminin istenen sonuçları vermediği görülmüş ve boston’da bu eşleştirme sistemi kaldırılmıştır (meraklısına ergin-sönmez makalesi:https://dlib.bc.edu/…-ir:103195/datastream/pdf/view). ayrıca amerika’da bu sistemi uygulayan başka eyaletler de yavaş yavaş bu sistemden vazgeçmektedir.

    birkaç sene içerisinde değişeceğinden emin olsak dahi, türkiye hiç akıl kârı olmayacak bir biçimde, bu sistemi uygulamaya başlıyor ve gençlerin liselere yerleşiminde doğacak büyük haksızlıklara ve eşitsizliklere yeni bir kapı açıyor. sonuçlarını göreceğiz.

    ek bir not: türkiye’de belli başlı okullara sınavla yerleşilecek fakat bu okullar yalnızca %10 oranında. geri kalan %90 okula öğrencilerin yerleşimi boston mekanizması ile olacak.

    meraklısı için bir ekleme: top trading cycle altında da bu sistem stabil sonuç vermiyor ama strategy-proofness’ı kazanabiliyorsunuz. ama zaten türkiye’de ttc uygulanmayacak."

  • mrna aşılarının karşıtları inanılmaz cahilsiniz ama yapacağım açıklamalar sizi iyi etmeye yetmez. o nedenle size değil burayı okuyup aklı karışabilecek olan eğitilebilir cahillere seslenmek istiyorum.

    mrna sitoplazmaya girer, çekirdeğe girmez.
    mrna dizisinin okunma sayısı bellidir, üreteceği protein sayısı bellidir.
    üretilen proteinin ömrü bellidir.

    bu parametreler sabitken bu aşının uzun dönem bir etkisinin olması imkansızdır.
    bakın düşük bir ihtimal de olsa olasıdır, mümkündür bile demiyorum
    imkansızdır.

    rica ediyorum sizden daha cahil insanların görüşleriyle aşı karşıtlığına kapılmayın.

    bu alanda makale yazıyor olsam ben de uzun dönem etkileri araştırmalar henüz yapılmadığı için bilinemez yazardım ama halkın bu tip bir kesinliğe ihtiyacı yok. halk mümkün olan/makul olan kesinlikle yetinmek durumunda. her gün 3 kilo domates yemenin 10 yıllık etkileri üzerine de bir çalışma yok ve bu tarz bir beslenmenin uzun vadede insana ne yapacağı bilinemez. ancak domatesi biliyorsanız yiyecek adama yeme demezsiniz. hakkında makale yazıyorsanız bilemeyiz dersiniz.

    mrna aşılarının uzun vadeli etkilerini bilmiyoruz demek bu tarz bir veridir.

    biliminsanları kafalarına göre asla zarar veremez, kesin zararsızdır diyemezler makalelerinde. bir şeyi bilmiyorlarsa bilmiyoruz yazarlar. zaten öyle de yazmak zorundalar. ben de bilimsel bir metin yazarken %99.9 emin de olsam %100 değilse bilemiyoruz yeterli çalışma yok yazıyorum. ancak mrna'yı biliyoruz, hücreyi biliyoruz, mrna'nın sitoplazma içinde ne yaptığını biliyoruz, aşının nasıl işe yaradığını çok net biliyoruz. tüm bileşenlerin ömürlerini biliyoruz. aşının insanlar üzerinde yapılan faz çalışmalarını ve sonuçlarını biliyoruz.

    noktaları birleştirince makul kesinlikle aşının insanlığa faydalı olduğu sonucuna ulaşıyoruz.

    bunları bilerek isteyen aşısını olur, istemeyen olmaz.

    konu bu.

    edit: mesaj kutum çöktü. ilginize de eleştirilerinize de teşekkürler ama cevap yazmaya yetişmem mümkün değil. sözlüğün bu dinamik yapısı beni hep cezbetti. iyi ki varsınız.

    kamu spotu: şeker orta vadede kesin olarak ömrünüzü kısaltıyor. aşıyı istiyorsanız tartışın ama şekerden uzak durun.