hesabın var mı? giriş yap

  • avmlerde telefon kılıfı satan dükkanlar.

    edit: 80 kuruşluk kılıfı 80 liraya satınca dükkan dönüyormuş. herkesten özür dilerim. sabahtan beri yeşilleniyorum.

  • tüm mükemmel özelliklerinin yanında bencil olmamasıyla da gönlümde apayrı bir yeri olan grup.

    bugün efsane diye andığımız the beatles, pink floyd vs. gibi pek çok grup kendi aralarındaki tartışmalar yüzünden birer efsane olan gruplarını dagıtarak dinleyicilerini bu bütünlükten mahrum etmişlerdir.

    peki queen'in arasında hiç mi anlaşmazlık yoktu? hem de nasıl. o sessiz sedasız john deacon bile bazen birbirlerine kesinlikle tahammül edemediklerini, birbirlerinin sinirini bozduklarını söylüyor. hepsi de defalarca stüdyoyu terk edip sakinleşince yeniden bir araya geliyorlar.

    bir keresinde roger taylor, brian may'in gözüne saç spreyi sıkıyor ve brain may çok sinirleniyor. ikili tam birbirine girmek üzereyken freddie mercury en sinirli halinin palyaçovari bir taklidiyle aralarına atlıyor ve onları sakinleştirene kadar şaklabanlık yapıyor.

    yine başka bir gün roger taylor, freddie'ye öyle sinirleniyor ki davul setini toptan sahneye doğru fırlatıyor ve freddie'yi kılpayı ıskalıyor.

    brian may'in freddie'ye sinirlendiği ve stüdyoyu terk ettiği bir olaydan sonra freddie ertesi gün elinde bir hediye ile brian'a geliyor. sabaha kadar uğraşıp brian'ın sololarından bir mix yapıyor ve onu brian may'e verirken " o mükemmel şeyleri bir de benim duyduğum gibi duymanı istedim " diyor.

    bunların yanında şarkı seçimleri ve telif gibi konularda da anlaşmazlıklar yaşanıyor. mesela bohemian rhapsody single'ı milyonlarca kopya satıyor ve single'ın b yüzündeki i'm in love with my car'ı yazan roger taylor, freddie ile aynı telifi alıyor. bunun kavgası da uzun süre yaşanmasına rağmen sonunda bir uzlaşmaya varılıyor.

    şarkı seçimleri konusunda çoğunlukla farklı fikirlere sahip olsalar da herkes birbirine saygı duyuyor. roger taylor hepsinin tarzının aslında farklı olduğunu söylüyor ve şöyle diyor: " ben progressive seviyorum, brian heavy metal, john punk, freddie ise tüm tuhaf şeyleri. "

    john deacon, another one bites the dust ile çıkıp geldiğinde brian may elektro gitarın yan enstrüman olarak kullanılması fikrine alışamadığını söylüyor. ama sonuçta bu onun olduğu kadar john'un da grubu ve arkadaşı sert bas saundunu koruyarak bir şey yapmak istiyor ve buna saygı duyuyor.

    freddie mercury gruptaki iki kişinin bile birbirine benzemediğini, konserlerden sonra kapıda ayrı yönlere gidecek olan 4 limuzin beklediğini, müziği paylaşmak dışında herkesin kendi hayatını yaşadığını söylüyor.

    her ne kadar uyuşamasalar da egolarına yenilmediler ve hep bir arada kaldılar. beatles ve pink floyd gibi kariyerlerinin zirvesinde dağılmadılar. mesela roger waters'ın devasa egosu yıllarca fanları hepsini bir arada dinlemekten mahrum bıraktı.

    queen iç çatışmalar yüzünden 1 yıl bir araya gelmedi ama grubu dağıtmadı da. ancak live aid konserinde yeniden bir araya geldiler ve ordan aldıkları müthiş enerji ve gazla yeniden stüdyoya girdiler. freddie mercury hastalık onu tüketene kadar şarkı söylemeye devam etti.

    işte queen her şeyin yanında böyle mükemmel bir gruptur. müziğe olan tutkuları, farklı kişi ve düşüncelere saygıları ile benim için her daim 1 numara olacaktır.

  • öğlen namazını kılıp hemen iftira, şerefsizlik, ahlaksız yapıp sonra ikindi namazına yetişiyorlar.

    bu döngü bu şekilde sürüp gidiyor.

  • benim de desteklediğim görüştür.

    tatlı sevmediğimiz için çorbayı sürahiden içiyoz biz evde.

    edit:bazen pipet kullandığımızda oluyor tabi çorba için.

  • tartışmasız karadeniz'dir. bir içli köfte, zeytinyağlı dolma, baklava, enginar filan dururken turşu niye kavrulur amk.

  • ''profil resminde sevgilisiyle poz vereni sinirle arkadaşlıktan çıkardım. üzüldüyse bile sevgilisi teselli etmiştir. kahretsin yine onlar kazandı.''

  • son zamanlarda gördüğüm en net provakasyon girişimi.

    nedenlerini maddeleyeyim;

    1) istanbullu olmayanlar için bölgeyi tarif edeyim. orası öyle bir yer ki, kaçacak yer yok. bomba patlamış olsa bile kaçış yok. her taraf meydan. hele kaçacağı bir yerin sonunda başbakanlık ofisi var. yani o saldırıyı yapan kişi / örgüt oradan kaçılamayacağını bliiyordur.

    2) el bombası patlamamış. ben böyle ufak tesadüflere inanmıyorum.

    3) patlamayan bomba fünyeyle patlatılmış. halbuki parmak izi, seri numarası derken çok önemli bir delil olabilirdi o bomba.

    4) ülkemizin saçma fenomeni fuatavni cemaat - el bombası tadında twitler atmıştı.

    5) bomba atılan yerin dolmabahçe olması, akp dışındaki kesimin cemaate tepki göstermesini sağlayacak önemli bir sembol.

    6) genelde böyle şeyleri dhkp-c nin üstüne atarlar. yine olabilir bir ihtimal de bu sefer cemaat'in üzerine yıkılacak gibi.