ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
meral okay
-
" üç gün önce kaybettiğimiz meral okay'ın vasiyeti yakılmaktı... küllerinin denize savrulmasını, böylece toprağa değil suya karışmayı istiyordu.
üstelik araştırmıştı, hem bir yasal engeli yoktu bunun, hem de iktidarda dini özgürlükler adına mücadele ettiğini söyleyen bir parti vardı....
ama olmadı...
meral okay'ın vasiyeti yok sayıldı.
neden biliyor musunuz?
bu ülkede aydının ölüsü değil, dirisi yakılır da ondan...
tıpkı sivasta olduğu gibi..."
mustafa mutlu
gazete vatan
yurt dışında istanbul'a en benzeyen şehir
-
(bkz: lizbon)
edit: aşağıda benim gibi düşünenleri cehaletle suçlayan, kendisine olan yanıtımı kamuya açık şekilde yazmadan direk kendisine kibar ve gülücüklü bir mesajla ilettiğim, ancak yanıtında "salak" ve "davar" şeklinde hakaretamiz ifadelerde bulunan dallamaya* da belirttiğim gibi; 6 ay barcelona'da, 1.5 yıl buenos aires'te yaşamış, kahire'de deniz olduğunu zannedecek, buenos aires'in 7 tepeli istanbul'la alakasız şekilde dümdüz olduğunu bilmeyecek kadar zırcahil dallamanın* bahsettiği tüm şehirleri bizzat görmüş, hatta bu dallamanın kimsenin zorbalığa uğramaz dediği barcelona'da 2 metre cüssemle bir soyulma, bir gasp yaşamış bir şehir plancısı olarak cevabım gene aynı: lizbon.
ispat niteliğinde şu görseli de şuraya bırakalım:
https://listelist.com/…14/08/lizbon-listelist-6.jpg
edit: entry'de adı geçen dallama* uçurulmuş. bu agresiflikle çok bile kalmış burada.
yaran yanlış okumalar
-
gecenin bir yarısı hepimizin kopmasına sebep olan okuma hatası.
şöyle ki..
yer yamulmuyorsam meşrutiyet caddesi, bir dükkan vatan gazetesinin reklamını tepesine asmış, altta da dükkanın ismi: yakut kırtasiye...
arabayla önünden geçiyoruz arkadan arkadaş atladı:
nassı yaa vatan yahut kırtasiye yazmışlaarr...
düz dünya teorisi
bir evin temiz olduğunu anlama yöntemleri
-
iç içe geçen dörtlü sehpa takımının ikincisi ile üçüncüsü arasında toz yoksa o ev temizdir.
türk hava yolları
-
sabah radyoda bu kuırumdan bir yetkilinin açıklamasına denk geldim. aşağı yukarı şöyle bir şeydi:
"uçaklarımız artık suriye üzerinden uçmayacak. sağından veya solundan dolanacak"
sağ sol ne lan, amk doğu batı bile demeye kafası basmayan ilkokul çocuğu gibi düşünen adamlara açıklama yaptıran şirket. he yavrum camiiyi geçince sağda di mi?
ekleme: ahan da size kaynak
teletext
-
ilk aşk gibi bir şey lan.
bilgisayardan internetten önce bu vardı hayatımızda. gerçi tam olarak vardı diyemem kendi adıma, zira bizim televizyonun böyle über bir özelliği yoktu ve fakat akraba evlerinde denk geldiğimde saatlerimi geçirirdim başında. hava durumu desen var, fikstür desen var, güncel haberler desen var. internete ilk girdiğimde hissetiklerimi belki bir kademe düşüğüyle yıllar önce hissettirdi bu meret bana. sosyal statü belirleyicisiydi gözümde resmen. gerçi öyle hala, nerde teletext seven bir insan var, işte orada güzel bir insan vardır.
şimdilerde boşladık biraz elbet ama yeri ayrıdır kalbimizde.
unutulmadın teletext.
hamile kalmak
-
(bkz: yeni donanım bulundu)
bilgisayardan anlıyorum hareketleri
-
karşında bir adet "bilgisayardan anlamayan mal" varsa yaptığın en basit hareket bile bu kapsamda değerlendirilebilir.
yıllar yıllar önce:
ben: klavyede numaralara bassam da yazmıyor. çok uğraştım yazmıyor.
karşımdaki : (burada konuşmasını bekledim ama konuşmadı)
ne mi yaptı? hepiniz tahmin ediyorsunuz zaten. numlock tuşuna bastı ve geri döndü gitti. yine hepinizin tahmin ettiği gibi arkasından mal gibi bakakaldım.
yıllar sonra başka bir şehir, başka bir şirket
acemi çalışan: klavyede numaralara bassam da yazmıyor. klavyem mi bozuldu?
ben: (ben de konuşmadım)
yüzümde manidar bir sırıtış ile numlock tuşuna bastım.
ama arkamı dönüp gitmedim. sonuçta empati yapmam kolaydı. arkamdan mal gibi bakmasına izin veremezdim.
yıllar önce benim yüzümde de beliren "bukadarbasitbirşeyinasılolurdaakıledemem bakışı" ile bana bakan minik arkadaşa "üzülme benim de başıma gelmişti" dedim.
böylece bu duruma düşen tek salağın kendisi olmadığını bilmenin iç huzurunu yaşamasına müsaade ettim. *
çin iğrençliği vs hindistan iğrençliği
-
"hindistan m.ö. 3000'li yıllarda hijyene tepki olarak ortaya çıkmış kadim bir medeniyettir."
misvak'ın asgari ücret alım gücü tablosu
-
hangi marketin fiyat listesi bu gidelim hemen
pucca
-
tam bir azınlık düşmanı, egemenlerin istediği tipte bir düzen çocuğu. herhangi bir azınlığa mensup biri veya kendini azınlıkların yerine azıcık koyabilen insanları ciddi bir şekilde rahatsız edecek, mide bulandırıcı bir zihniyete sahip yazdıklarından bir demet:
"hımm bunu mu giysem ayy bu da travesti bekir'in iş kıyafeti gibi duruyor".
"taksidi ile bile bir rus kızını kiralayabileceğim fondötenimi ayy rengi ne iyiymiş dur süreyimdiye atladıkları zaman suratlarını cırmıklayasım geliyor".
"yaz sıcağında omzuna koyduğun ince kazakla da kendine zengin süsü vermeye çalışmışsın ama buram buram kırıkkalede kuaförlük yapıyorum diye bağırıyorsun".
"bronz tenin güzel bir şey olduğunu kim çıkartmışsa aklına sıçayım ben onun. arabaların önüne atlayıp silim mi abi diyen bebelerden bir farkı yok. bok rengi saç, kara sarı ten".
çok öfkelendirici, çok zavallıca.. kendisinin beyniyle ilgili hiçbir halt söylemeyip, dış görünüşünü eleştirenlerin ("dış görünüş eleştirmek"? bir insan sabah kalkar ve saçını sağa veya sola doğru tarar, kimisinin dişi yamuktur, kimisinin saçı yeşildir.. 'eleştirmek' ne demek? nasıl sığ bir beyin, ne kadar da meşru durumda.. 2011 yılında..) bu 'eleştiri'leri de ayrıca mide bulandırıcı.
unutulan web siteleri
-
(bkz: www.kurtadam.com)