ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
must ile have to arasındaki fark
-
must, gereklilik belirtir.
ör. bu söylediğini ispatlamalısın.
have to, giderli gereklilik belirtir.
ör. bu söylediğini ispatlamazsan şerefsizsin!
(bkz: atarlı-giderli continuous tense)
(bkz: upper intermediate)
bu entry 1200 fav alabilir mi
-
(bkz: eserinle gurur duy ssg)
18 ocak 2013 çağdaş hukukçular derneği gözaltıları
-
açık ve net konuşmak gerekiyor; anayasa değişikliğinin ardından yeni hsyk'nın göreve başlaması ile türk yargı dünyası ve onlarca yıllık uygulamaları hallaç pamuğu gibi atılıyor. birazdan dinci kardeşlerimiz buraya gelip ağlamaya başlayacak yargının içindeki derin devleti bitirdik, yargı artık halkın hizmetinde, belirli bir elitin değil, kahrolsun ergenekon diye; sakın kanmayın, kazın ayağı böyle değil.
allah'ın bildiğini kuldan saklamanın gereği yok; özel yetkili cumhuriyet savcılıkları ve özel yetkili ağır ceza mahkemeleri, herkesin bildiği gibi, belirli bir görüşün egemen olduğu yerler; bunların gücünün önünde hiçbir şeyin durması da mümkün değil. sorun şu ki bu yapı, bu eşsiz gücünü, örgütlü suçlar ile müdadele için değil, mensup olduğu düşünce yapısına karşı muhalif gördüğü her kesimi ezmek için kullanıyor. bu durum önce ergenekon davası ile başladı, ardından balyoz davası ile devam etti, bunu oda tv davası izledi, aynı anda istanbul ve şimdi izmir'de devam eden askeri casusluk davaları ile sürüyor; kck davaları da aynı yapının eseri. işte şimdi gün geldi bu sefer aynı gücü muhalif sol dernekler üzerinde kullanıyorlar.
arkadaşlar; dünyanın her yerinde kabul edilmiş temel ilkedir: yargı, üçlü bir sac ayağı üzerine oturur; savcı itham eder, tezi sunar; avukat savunur, anti tezi sunar; hakim de yargıya ulaşır, sentez yapar. bu nedenle her üç kurum hem birbirinden ayrı hem de birbirine saygılı hareket eder. modern toplumlarda, savunmayı temsil eden avukatlar son derece saygın olduğu gibi, kendilerine dokunulması da son derece sınırlı durumlarda mümkün olur; hele ki takip ettikleri davalar nedeniyle sanki o davanın bir parçasıymış gibi yargılanmaları kabul edilemez.
yeni hsyk ile birlikte, bu saydığım davalar kapsamında, her seferinde avukatlık büroları basıldı, avukatlar göz altına alındı, tutuklandı, savunma gizliliği ihlal edildi; bugün artık geldiğimiz nokta korkunç; bahsettiğim yapı, özellikle sol kesime yönelik davalarda büyük etki gösteren avukatları bu sefer hedef almış gözüküyor; sabaha karşı onlarca avukatın bürolarının basılıp, kendilerinin yaka paça göz altına alınmalarının, faşist rejimler dışında, dünyada hiç bir örneği yoktur.
bugün artık çok tehlikeli bir noktadayız; görüşlerini beğenin, beğenmeyin, avukatlık kurumu; sizi haksızlıklara karşı koruyabilecek son kaledir; eğer bu kale yıkılırsa yarın hiç birimizin ne olacağının garantisi yoktur.
kendileri ile aynı görüşleri çoğu zaman paylaşmasam da, göz altındaki meslektaşlarıma dayanma gücü diliyorum; umarım bu soruşturmadan başı dik çıkarlar.
trende birasını içip sigarasını tüttürmüş nesil
-
komik bir anımı hatırlatan olay.
bir yaz vakti tren ile seyahat ederken vagon arasında bira sigara haylazlık yapıyorduk. bir tinerci de gelip muhabbetimize katıldı. gır gır şamata derken bizim bi arkadaş açık kapıdan aşağıya doğru sarktı.
tinerci: ''olm böyle gündüz vakti kafanız güzel salak salak hareketler yapıyorsunuz, allah muhafaza aşağı düşsen, ya da ne biliyim hızlı giderken kafanı şu tabelalardan birine vursan geberip gitsen hiç biriniz ailenize biz trende içip salak salak işler yapıyorduk demeyeceksiniz, sonra tinerci trenden aşağı adam attı diye gene biz haber olacağız..''
kıvanç tatlıtuğ
-
yakisikli oldugu yetmezmis gibi bi de siir okuyan adam, biz nerden ekmek yiyecez bro?
doğru insanı beklemek
-
34 yaşımdan sesleniyorum;
o da seni bekliyorsa sonuç getirmeyecek eylem.
emeksiz olmuyor. kesin bilgi yayalım.
tepki için 100 usd yakan emekli öğretmen
-
sahte degilse cari acigi 100 usd daha arttirmis geri zekalidir.
öğretmen öğrenci diyalogları
-
milli güvenlik dersi, bir hafta önce yapılan sınavın sonuçları okunacaktır... sınıfta sukunet sağlandıktan sonra not okuma işlemi başlamıştır.. olaylar gelisir:
-tunç kim?
-eehh benim hocam.
-95 otur
-oleyyy beeee!!!
-geri kalanlar 100
kedi tırmalamasının kuduz olasılığı
-
tetanos olma ihtimali kuduz olma ihtimalininden cok daha fazladir.ama prosedür gereği kuduz aşısı da olmak gerekir.tabi şüphe duyulan durumlardan bahsediyoruz.
kedi toprağı eşeler ve toprak altında anaerobik solunum yapan tetanos virüsünü alıp insana tırmalayarak bulaştırabilir.
kuduz virüsü ise aslında dışarda çok kısa süre yaşayabilen zayıf bir virüstür.dolayısıyla kuduzun son semptomlarını gösteren bir hayvanın salyası pencesine gelse bile kisa zamanda inaktive olacaktir.ama ne olursa olsun prosedüre uymak elzemdir.
polo ile golf'ü ayırt edemeyen erkek
-
atlısına polo, atsızına golf denir.
koskoca atı ayırt edemeyen erkek.
karşı cinste dikkat edilen ilk şey
-
zeka seviyesi, bence en önemlisi de bu, ağzını açınca sıçamaya başlıyorsa isterse brad pitt olsun beş para etmez.
yaran olaylar
-
bir arkadaş iett'nin sitesinden paso başvurusu yapıyor. tabii önceki yılki pasosunda yer alan fotoğrafını da tarayıp gönderiyor. iett'den gelen cevaptan fotoğrafların eşleşmediği söyleniyor. arkadaş yeni bir fotosunu daha gönderiyor, ona da aynı cevap geliyor. arkadaş iyiden iyiye köpürüyor ve bu kez kendisiyle hiç alakası olmayan milan'lı futbolcu gennaro gattuso'nun fotoğrafını gönderiyor ve kabul ediliyor. arkadaş şu an gattuso'lu pasosuyla geziyor. böyle bir ülke işte burası, güler misin ağlar mısın...
kukla
-
ahmet ümit romanlarından bir tanesi. 700 küsür sayfalık kitabı soluksuz okuyarak 3 günde bitirdim bu yaz. tabii okuduğum zaman 1 haftalık tatil dönemine denk gelmişti. kitabı okuduğum 3 günün 2'sinde denize giremedim doğru dürüst 'ay şu bölüm de bitsin, ay şu sayfa da geçsin..' diye diye.. bazı bölümlerinde okuyucuyu iyice şaşırtıyor, sesli tepkiler vermenize yol açıyor. (aaa, uuu, ohaaa, yuuh, vb..)
yani diyeceğim o ki; kitap arayışı içinde olanlar, polisiye sevenler, ahmet ümit'e azcık da olsa bir sempatisi olanlar bu kitabı mutlaka okumalı.
cumhurbaşkanlığı binası saray değil büyük bir ofis
25 şubat 2023 stadyum tiyatrosunun başlaması
-
madem sonu öyle bitecek niye bu kadar tutuştunuz çomarlar.