ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ahu yağtu'ya aylık 186 bin tl nafaka kararı
-
her zaman söylüyorum bu istenmeyen zoraki evlilik ve çocuk cem yılmaz'ın tüm komikliğinin ve üretkenliğinin dibe vurmasının başladığı noktadır.
hande mi yener funda mı arar
-
cevabı "seray sever" olan bir garip soru.
lozan'ın süresinin 2023'te bitmesi
-
ilk kimin aklına geldi bu yalan acaba ? adamı tebrik etmek lazım. bu kadar insana kendini inandırdı ve ülkede kötü olan her şeyi bu yalana bağlattı.
bim tarafından dolandırılmak
-
klasik bir 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun m.54/2 örneği.
''etiket, tarife ve fiyat listelerinde belirtilen fiyat ile kasa fiyatı arasında fark olması durumunda tüketici lehine olan fiyat uygulanır. ''
çocukken atlas karıştırmak
-
bu atlasların ilk sayfalarından birinde bütün ülkelerin bayrakları olurdu. domates yerken bayrakları incelerdik.
işte o karikatür!
hastası olunan sözler
-
"ona çok benzeyen birini bulursun. ve bu, zafere en çok benzeyen yenilgindir."
bim'de 19.99 tl'ye satılan 2015 le yılbaşı paketi
-
12'lik bili bili yumurtada koparmıştır.
aysun kayacı vs tuğçe kazaz
-
karşılaştırma yapılamaz. başlığın açılması bile hatalı. aysun kayacı diye aşağıladığınız kişi yıllar önce doğruları söylediği için linç edilmiş yine de çizgisinden sapmamıştır. diğerinin ne olduğunu hala anlayamadık, bakırköyde tedavi oluyor diye haberini okursam şaşırmayacağım.
edit: hastane kapanmış sanırım, erenköye gitsin o zaman
ruhsar'dan akılda kalanlar
-
hatırladığım, birkaç kere rastladığım bir bölümünde mazhar'ın çalıştığı reklam ajansına ürettiği vıcık markalı saç jölesinin reklamını yapabilmek için bir girişimci geliyordu. bu girişimci aslında peruk takan kel bir adamdı. vıcık saç jölesinin reklamları çıktıktan ve yayıldıktan sonra bu jölenin kullanan herkesi kel bıraktığı ortaya çıkmıştı. jöleyi üretip yayan kel adam da kel ortaklarıyla birlikte bununla ilgili çıkan haberleri izleyip eğleniyorlardı "bütün dünya bizim gibi kel olacak! yaşasın kellik! nihaha..." diye. sonrası pek aklımda değil ama mazhar ile ruhsar bu adamlara karşı duruma el koyuyorlardı sanki.
fiziksel güzelliğin önemsizliği
-
insanlar için geçerli olmayan düşünce. keşke olabilse ama evcil hayvan almak için bile insanlar güzellik kriterini ön plana koyuyor. kedi sahiplendirme sitelerine bakıyorum, zaman zaman bacağını gözünü kaybetmiş biçareler oluyor. ama kimse tek bacaklı bir kedi istemiyor. çünkü kedi biblo gibi bir şey herkes güzelinden istiyor. mesela şu zavallı yuva bulamıyor kendine, oysa evde beslenen herhangi bir kedinin yaptığı her şeyi yapabilir; bütün kediler gibi mırıldanabilir, uyur, sana gelip sırnaşıp kendini sevdirebilir, bunların hepsini yapabilir. sonuçta ev kedisinden kimse terlik getirmesini ya da bekçilik yapmasını beklemiyor. ama hayatın gerçeği bu işte, dış güzellik her zaman en önemli şey. evladın bile güzelini kayıran yaratıktan ben ne bekliyorsam...
edit: fotoğrafını paylaştığım kedicik nihayet yuva buldu kendine. her şeye rağmen iyiler var, umut var.