hesabın var mı? giriş yap

  • polinomlar ile tanışılan andır. o günden sonra matematik ile sadece merhaba merhaba.

    bu arada şimdi hatırladım o polinomlarla degil fonksiyonlar ile tanışılan an olacak, polinom nedir hiç bir fikre sahip değilim, buraya neden yazdım onu da bilmiyorum.

    edit: (bkz: taban carpi yukseklik bolu iki) polinomlar ile fonksiyonlar aynı şeymiş. artık matematiğe ne kadar kafam basmıyorsa, konuları bile anlayamamışım.
    editin editi: polinom ile fonksiyonlar aynı şey degilmiş, polinomlar lineer fonksiyonmuş.

    cahillik editi: lise 1 de fonksiyonlarla tanıştıgım anmış.

    isabetli karar editi: bu entry üzerine aldıgım mesajlardan sonra, anladım ki, matematiğe veda etmekle çok isabetli bi karar almışım.

  • ne zaman ebeveynlik üzerine bir yazı yazsam bu konu hakkında danışma mesajları alıyorum. bazı yazarlar nasıl iyi ebeveyn olacağını, bazıları nasıl kötü ebeveyn olunmayacağını, bazıları ise ebeveynlik üstüne okuyabilecekleri kitap önerebilir miyim diye soruyor.

    ilk belirtmek istediğim husus ebeveynlik üstüne kitap okumayı önermediğim olacak. kitaplar, birçok detay üzerinden ebeveynlik için katı bir çerçeve çizerek ideal bir ebeveyn imgesini dayatıyor ve anne-babanın kaygısını arttırıyor bence. ideal anne baba yoktur. ideal anne babaya gerek de yoktur. yeterince iyi ebeveyn diye bir kavram var. çocuğun duygusal ihtiyaçlarını okuyabilmek ve bu ihtiyaçları karşılamak doğrultusunda onunla eşgüdüm içinde olmak yeterli ebeveynliğin en önemli adımı.

    çocuğun sevgiye, şefkate, dinlemeye, dinlenilmeye, sınıra ya da özgürlüğe ihtiyacı olabilir. bunların hepsi zaman zaman beliren ihtiyaçlar. bir an gelir serbest bırakmanız gerekir, başka bir anda ise sınır ve kapsanmaya ihtiyaç duyar çocuk. bu, çocukla kurulan ilişki geliştikçe gelişen bir eşgüdüm halidir. bazen sözel bazen davranışsal bazense bilinçdışı düzeyde etkileşimler bu eşgüdümü belirler.

    buradaki kritik noktalardan biri ebeveynin kendi kişilik yapılanması. kimse kendisinden öte bir ebeveyn olamıyor aslında. bu da şöyle bir anlam içeriyor, sert köşeleriniz, sivri uçlarınız varsa bunlar çocuğa hasar verebiliyor. insan ilişkilerinde belirgin sorunları olan kişiler, profesyonel destek almalı ki bu kenarlar, köşeler törpülensin ve çocuğa batmasın.

    bunun dışında, kişilik özellikleri, ebeveyn ve çocuğun özgün yanları, ilişkiyi de özgün kılan unsurlar. iyi ebeveynlik ile ilgili tanım yapmak bu yüzden zor. ama bazı kritik noktaları her ebeveynin dikkate alması gerekir.

    * çocuğu sevdiğinizi belli edin. o anlar sevdiğimi demeyin. sarılın, öpün, saçlarını okşayın. özellikle de oğlan çocukları cinsiyetçi tutumlar nedeniyle bunlardan daha fazla mahrum kalıyor. her çocuğun temel ruhsal ihtiyaçlarının başında sevgi görmek gelir. kız ya da oğlan, bunu ihmal etmeyin.

    * çocuğa psikolojik, sözel ya da fiziksel şiddet uygulamayın. düşünün ki bir kabahat işlediniz, örneğin işinizde bir hata yaptınız ve patron gelip size tokat attı. ne hissedersiniz? aşağılanma, utanç, öfke... işte çocuğa şiddet uygularsanız o da bunları hissediyor. yoksa çocuğa hiç kızılmaz, çocuk uyarılmaz, kural konulmaz diye bir şey yok. yeter ki çocuğu korkutup ezmeyin.

    * okuma yazmaymış, matematikmiş, piyanoymuş, baleymiş. bunlar teferruat. zekası normal sınırlar içinde olan her çocuk okumayı öğrenir. zeka ve çalışma kapasitesi ile de ders başarısı elde eder. ortaokuldaki sınıf arkadaşlarım içinden en başarısız olanı nalbur dükkanları açıp parayı buldu, cannes senin majorca benim geziyor. en başarılı olan ne oldu derseniz, işinden gece vakti çıkabilen bir beyaz yakalı.

    * çocuk yetişkin olmamış bir insan. yetişkin olmayışı onu kaale almayacağınız ya da konuşulanları anlamayacak anlamına gelmiyor. henüz dünyayı erişkinler kadar tanımadığı için onun yerine karar almanız gerekecek elbette ama bu onu hiçe sayarak davranmanız anlamına gelmez. özgür bırakın, doyduğunu, neyi ne kadar yemek istediğini o bilsin; öte yandan sınır da koyun, zararlı olacak gıdayı da sizin koyduğunuz sınırla yemesin.

    * çocuğunuzu dinleyin, hem onun kim olduğunu öğrenmenize yardım eder hem de duygusal bağınız güçlenir.

    * çocuğunuz canınız ama sizin parçanız, kolunuz, bacağınız, sizin bir temsilciniz değil, o ayrı bir insan. ne sizin olamadıklarınız olacak ne de yapamadıklarınızı yapacak; sizin küçük kopyanız da değil ki sizin yolunuzdan gidecek. onu kendinizden ayrı bir insan olarak kabul etmek konusu üstüne oturup düşünün ara ara.

    ebeveyn olmak insan olmak demek, insan olmak hata yapmak demek, bu saydıklarım içinde de zaman zaman yapamadıklarınız, ihmal ettikleriniz, unuttuklarınız olacak.
    olsun. yeter ki dönüp kendinizi değerlendirin, emin olamadığınız noktada güvendiğiniz insanlara fikir danışın. hata yaptıysanız farkına varın ve devamını getirmeyin. çocuklar düşündüğünüzden daha dayanıklı ve esnek canlılar, yaş ilerledikçe katılaşıp esnemekte zorlanıyor insanoğlu. bir çocuğun yaşam koşulları olumlu hale gelince öyle hızlı düzeliyor ki ruh hali, çocuk psikiyatrisinde çalışırken bunu görüp hem şaşırmış hem de mutlu olmuştum. hatalar hepimiz için, yeter ki görüp düzeltmeye meyledelim, ve böylece çocuklarımız mutlu, huzurlu bir çocukluk geçirebilsin.

  • envai çeşit peynirlerin, zeytinlerin, jambonların, balın, kaymağın bulunduğu cağnım kahvaltı masasından sadece bir (rakamla 1) yudum portakal suyu hüpletip aceleyle işe-okula-her ne cehennemin dibineyse oraya gitmek. süper bi detay bence.

  • --- spoiler ---
    + buradaki beyefendiyi ısırdı.
    - niye ısırdı? ne yaptı da ısırdı?
    --- spoiler ---

    başıboş köpeklerden daha tehlikeli olan bir şey varsa o da bu kafa. soruya bak soruya. nasıl bir cevap versek tatmin olursun sayın oksijen israfı?

  • saçma sapan karşılaştırma.. mesela rus kızları mı, türk kızları mı diye sorsalar; ben, düşünmeden türk kızları derim.. çünkü düşünsem, rus kızları derim.

  • ne zaman uyuduğu belli olmayan biyonik bakkaldır.

    20 seneden beri gözlemlerim.

    bir fiil, 365 gün bu şekilde çalışır.

    arasıra, bazı bazı, oturdğu yerde uyukladığını gördüysemde, biri içeri girer girmez doğrulur.

    ulan ben kafayı yicem, beni uykususuz bıraktı. sabah kalkıyorum bunun için bakıyorum. orada akşam uzatıyorum kafamı, bazı zaman 3'leri buluyor kapatması.

    bir insan günde 2.5 saat uykuyla 20 seneden beri yaşar mı?

    enyştayn mı bu amk.?

    2 tane çocuğu var bide. ne ara o çocukları yaptı anlamış değilim.

    edit; bir fiil değil bilfiilimiş..

    yeter ulan debe editi; anladık bir fiil deil. siz büyük resme bakın? kimden ulan bu çocuklar?

    debe editi; hepbirlikte bir fiil bi el atalım

    (bkz: taşlıdere ilköğretim okulu yardım kampanyası)