hesabın var mı? giriş yap

  • görsel
    görsel
    görsel
    son zamanlarda bir olaya bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum, sizi bu devletin memuru yapana da, sizi muhendis yapan üniversiteye de sizi yetiştiren aileye de lanet olsun.
    -ali gündüz 1986 ankara, iş müfettişi
    -semih soyalp, 1986 ankara. tai’de elektrik mühendisi.1 taksirli yaralama.
    -ilker karakaş, 1987 malatya, 2 suç kaydı var.
    benzer o.cocuklari aramızda geziyor.
    görsel

  • 94 ışık yılı nasıl bir mesafeyi tabir eder onu bir şey yapalım önce.

    malumunuz ışığın hız sınırı evren içinde saniyede 300bin km. ışık dakikada 18 milyon kilometre gider istese. bu da saatte 1milyar 80 milyon km gitmek demek oluyor ki ben hızdan korkarım yavaş gitsin.

    ışık yılı nedir? ışık yılı ışığın saatte değil de yılda gittiği mesafedir. peki bir yılda kaç saniye vardır? ohooo! bunu mu hesaplayacağım amk!

    tamam! yılda kaç saat vardır onu şey yapalım.

    365 gün çarpı 24 saat eşittir 8.760 saat. vay! demek ki bir saatte 1 milyar 80 milyon km giden ışık bir yılda 9 trilyon 460 milyar 800 milyon km hızla gidebiliyor. yani bu hızla giderseniz bu mesafedeki bir yere 1 yılda ulaşırsınız. hem de tek vesait. tamam.
    şimdi bunu 94 yılla çarpın. 889 trilyon 315 milyar 200 milyon km mesafe ediyor. 94 yıl ışık hızıyla gitseniz alacağınız mesafe bu. osman gazi köprüsünü kullanırsanız 889 trilyon km!

    uzak. ben gelmiyorum...

    *******************************

    bilgi dolu edit: can ciğer kuzu sarmalarım! ortalık karışmış düzen bozulmuş, yetiş ya carl sagan yetiş ya cosmos diyoruz. iş bu türkçe altyazılı 8. bölüm, uzay ve zaman yolculukları üzerinedir ve kafayı tertemiz yapar, izleyin, izletin...

    yalnız demek istediğim bir şey var, bölümü izleyecek olanların da karşısına çıkacak olan bir şey: 94 ışık yılı demek, 94 yıl demek değil! yani şöyle: ışık hızında 94 yıl gidecek bir cihazı uğurladık eve döndük diyelim. o cihaz 94 ışık yılı sonunda hedefine vardığında; affınıza sığınarak söylüyorum ama dünyada 134.100 yıl geçmiş olacaktır!!! görelilik kuramı ahan da budur! yani sen ışık hızında 1 gün gidersin ama dünyada 4 yıl geçer...
    yani beyler bayanlar karadelikten kayanlar, bu mesaj 134 bin 100 yıl önce yollanmış; hadi osman gazi köprüsünü kullandı diyelim: 134 bin yıl!

    beynim ısındı bana müsaade mübarekler. ademle havva masalına inanmayı hiç bırakmayacaktık. gördün mü başımıza geleni?! *

  • memlekette olan biten her şey zaytung haberi tadında olduğundan inanması kolay olmuştur.

    debe editi: gezi şehitleri ölümsüzdür!

    debe'ye girmesini daha çok arzuladığım entrilerim de vardı ancak ilk kez bir entrim debe oluyor çok mutlu oldum durduk yere. teşekkür ediyorum.

    ayrıca tog'a veya halk evlerine benzettiğim şu kampanyaya: (bkz: karanliga kufretmek yerine bir mum yakiyoruz) destek olmak istiyorum.

  • çıkarması çok güç olarak bilinen leke. doğru yöntemlerle yine de mümkün. ancak temizliğe başlamadan önce şarabın lekelediği kumaşın cinsinin önemli olduğunu unutmayın ve kumaşa zarar verebilecek işlemlerden kaçının.

    öncelikle unutmayın, kırmızı şarap lekesi çıkartılırken asla sıcak su kullanmamalısınız. sıcak
    su lekenin kumaşa yayılmasına neden olacaktır.

    yeni oluşmuş bir lekede şu işlemleri yapmalısınız:

    şarap döküleli çok zaman geçmediyse ve hala ıslaksa, lekenin üzerine müdahale etmeden önce tuz dökün ve bir süre bekletin. tuz lekenin kumaşa yerleşmesini engelleyecektir. daha sonra tuzu vakumlayarak temizleyin ve ıslaklık yok olana kadar bu işlemi tekrar edin.
    leke hala duruyorsa üzerine bir miktar beyaz şarap dökün. bu işlem lekenin renginin kaybolmasını sağlayacaktır.
    sonrasında kuru bir bezi lekenin üzerine koyun ve bezin kumaştaki lekeyi çekmesini sağlayın. elinizdeki bezin üzerine hiç leke çıkmayana kadar bu işlemleri tekrar edin.

    kurumuş şarap lekelerini çıkarmak biraz daha zahmetlidir. burada da yapmanız gerekenler şunlar:

    lekenin üzerini kaplayacak şekilde soda dökün. bu kurumuş lekenin hareketlenmesini ve çözülmesini sağlayacaktır.
    ardından kuru ve temiz bir bezi lekenin üzerine yavaşca bastırın. ve bezin üzerine hiç leke gelmeyene kadar işlemi tekrarlayın.
    soda ve şaraptan kalan artığı temizlemek için ılık su ve hafif deterjan karışımı ile kumaşı temizleyin.
    lekenin hiç kalmadığına emin olduktan sonra kumaşın üzerine kuru bir kağıt havlu ve onun da üzerine ağırlık (örneğin kitap) koyarak bir gece bekletin.
    sonrasında leke tamamen çıkmış ama hala ıslaklık varsa, kurutun.

  • -babam: gel buraya sahtekar pezevenk!
    -ben: ne oldu baba ?
    -babam: olum, sende hiç utanma, arlanma yok mu?
    -ben: ne oldu? anlamadım ?
    -babam: ulan babanın kalıbına sıçım, bütün pastırmaları yemişsin. 1 haftalık pastırma ihtiyacımdı o.
    -ben: baba, ben yemedim, temizlikçi kız yemiştir.
    -babam: kaldır lan koltuk altını!

    veee.. leş gibi pastırma kokan ben'e, o muhteşem laf gelir..

    -babam: "ben sana protein olsun diye et müptelası oldum lan pezeveng! 8 sene uğraştım seni yapmak için."
    -ben: "8 sene her gece mi baba?"
    -babam: ulaaaaan ben seninnnnn.. çatt... pataküte pataküte diye sesler duyulur ve bundan sonrası hatırlanmaz. yaş 14-15'tir.

    keşke şimdi hayatta olsa, hayatta olsa da yeniden sinirlense, bağırsa çağırsa..
    kıymet bilmek lazım, a dostlar.
    baba, candır. yücedir. allah'tan sonra gelendir.

  • bir bok anlamadığım sarmaldır.

    adamın hesabını ver ilan koyayım demesinden sonra koptum. sen kart almayacak mıydın bu adamdan? adam neyin ilanını koyuyor?

  • fenerbahçe takımı* şampiyonlar ligi maçı için sevilla'ya gidiyor, kameralar da uçakta. kamera sağa dönüyor, deivid almış yanına vederson'u milletle uğraşıp muzurluk yapıyor, arkaya dönüyor selçukla uğur türkü falan söylüyor, yanlarında kezman yine depresyonda pencereden bakıp memleketini düşünüyor, kazım her zamanki gibi izole olmuş psp'de maç çeviriyor. sonra objektif birden alex'e dönüyor, profesör geçmiş bi kenara takmış gözlükleri dostoyevski okuyor. işte bu adam böyle olduğu için alex de souza.

  • sıradan bir islamcı.

    sakın bu kişinin özel bir vaka olduğunu ama islamcıların genelinin farklı olduğunu sanmayın.

    ben 30+ yıl onlara temaslı yaşadım, islamcıların hayatlarında en büyük motivasyonlarından biri ahirette sekuler kesimi cehennemde yanarken izlemek!