ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
21 mart 2017 diyarbakır'da vurulan genç
-
elinde bıçakla kalabalığa doğru yardıran genç içeren görüntüler.
mermiden hızlı koşamamış ve muhtemelen demirden zannettiği, etten kemikten bedeni delinmiş.
demek ki neymiş; karşında devlet ve görevlileri varsa, çakallığın alemi yokmuş. artizlik mermiden korumazmış. "nasılsa silah kullanamaz" diye, molotof atıp yaktığınız, bıçakla satırla kestiğiniz kolluk güçleri artık silah kullanıyormuş.
chp'de bir istifa depremi daha
-
gündem malum. iş yerinde sıkıldığımda herkes gibi benim de imdadıma değişik grupların yayın organları yetişiyor bu ara. tabi ki de bunların arasında açık ara lider yine habervaktim.com.
diğer gelişmelerde olduğu gibi erdoğan bayraktar'ın istifasını tüm gazeteler nasıl görmüş diye eğlenirken habervaktim'de karşıma bu manşet çıktı:
chp'de bir istifa depremi daha!*
antalya'nın merkez ilçelerinden kepez'de chp'nin belediye başkan aday adayı olan zeki başaran, eski ak partili erdal öner'in aday gösterilmesi üzerine partisinden istifa etti.
sanırım gündemin hızına yetişemeyip delirip inzivaya çekileceğim artık. chp kepez belediye başkan aday adayı da istifa ettiyse ülke gerçekten karışmış olmalı. bakalım taraf'ta bu haberi görücek yürek var mı?
yabancılarda türkçenin fonetik algısı
-
almanların ve diğer türklerin yoğun olarak yaşadığı avrupa ülkelerindeki insanların türkçe fonetiği hakkında ''lülülülü, rörörörö'' şeklinde yorum yapmaları, gurbetçilerimizin yoğun şekilde aksanlı konuşmasından kaynaklanmaktadır.
60 yıllarda köyünden göçüp giden emekçilerimizin çocukları ve torunları da hala dedelerinin ve babalarının aksanlarıyla ve almanca etkisiyle almancı türkçesi olarak bilinen ilginç aksanla konuşmaktadırlar.
'' nörüyonguz la siz daaa buralarda gesundhe''
irlandalı, hollandalı, fransız, kanadalı,sırp, malezyalı, isviçreli insanların bulunduğu bir arkadaş gurubunda dillerin kulağa nasıl geldiği konulu bir sohbette ben türkçe konuştuktan sonra hollanda'lı olan eleman konuştuğumun türkçe olduğuna ilk başta inanmadı. çok fazla türk arkadaşı olduğunu ve türkçe'nin çok daha kaba bir dil olduğunu söyledi.
gurbetçi türkçesinden yola çıkarak dil hakkında yargıya varmak yanlıştır bence. düzgün diksiyon ve tonlama ile türkçe konuşulduğunda genelde verilen tepki (bkz: sounds good)
her olayda mizahını da gösteren halk
-
biz ki sinek ilaçlama aracının peşinden koşarak büyümüş bir milletiz, biber gazı da ne ki?
güldürmüştür.
avrupa yakası'ndan akılda kalanlar
-
volkan'ın bir bölümde aslı'nın kafasına attığı vazodan dolayı hafızasını kaybetmiş taklidi yaparken selin'in göğüslerine dokunup çocuk edasıyla "bu ne?" dediği bölüm (ertesi günü aynısını kız arkadaşıma yapmayı denemiştim :) masum çocuk ayağını yemedi tabii).
volkan'ın besteleri. bunlardan birinde "bill gates dert babasıdır, msn garip yuvasıdır, google earth'te gezdim durdum, seni bir sokakta buldum, yanındaki o adamla nişanlanmış dediler" gibi süper sözler vardı.
gülenay'ın "teyze" şarkısı. "senin ağzınn ne der teyzeee, senin kalbiiin yok mu teyzeee. söyle teyzeeee" diye arabeske gark olmuştu. 2005 kışında bir gece, ertesi günkü finale çalışırken elektrikler kesilmişti. gecenin 2'sinde mum ışığında bu şarkıyı söyleye söyleye finale çalışmıştım lan ben!
ve tabii ki burhan altıntop. özellikle ilk zamanlar şesut'la didişmeleri. ona "sirsiriii" diyerek saldırması.
hepsinden öte avrupa yakası'ndan akılda kalanlar, o günlerde yaşadığınız ve geri dönmeyecek tüm güzel şeylerdir. çünkü avrupa yakası o güzel şeylerin bir parçasıdır. benim için bir diziden ötedir.
hazal kaya
-
bu kadının oyuncu olup bu işten para kazanabildiği dünyada herkes her şey olabilir, bu ne yeteneksizlik arkadaş.
tanım: gece gündüz sjwlik yapacağına niye kendini geliştirmiyor anlamadığım oyuncumsu, duyar makinesi feminist.
koç üniversitesi'ndeki pikachu
eskişehir'deki çorap satan çocuk
-
başlık ne kadar düzgün oldu bilemedim ama izleyenlere çok şey anlatabilecek videonun kahramanı olan güzel kardeşimiz, kocaman kalpli mert !
http://alkislarlayasiyorum.com/…le-satis-yapan-mert
1945 yılında berlin'de çekilen video
-
1080p kalitesinde izlenebilmektedir. savaştan yeni çıkmış bir şehirde bisikletlerle dolaşan onlarca insan buruk bir gülümseme yaratıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=r5i9k7s9x_a
ankara'ya 5 milyon kitaplık kütüphane yapılması
-
maksat inşaat olsun.