hesabın var mı? giriş yap

  • valla türkiye'ye gelmeyen avrupalı turiste hayret ediyorum. herhalde daha önce sık geldiği için bıkıp da gelmiyor demektir .

    1. ucuz
    2. çok ucuz
    3. hizmet sektörü gelişmiş ve turistik bölgelerde ingilizce bilen çalışan yaygın
    4. vize derdi falan yok. kapıda kimliği göster gir.
    5. tur operatörü sistemi oturmuş. otel uçak her şeyi düşünmeden hallet geç
    6. güzel yemekler
    7. şahane doğa. dağcılık için ortam müsait, kapadokya'sı pamukkalesi atraksiyonu bol. paran fransız rivierasına yetmiyor mu gel buyur göcek datça hattına. cangıl mı göreceksin buyur geç karadeniz sınırına.
    8. göbeklitepe, hititler, iyonlar, antik yunan, roma, bizans, selçuklu ve osmanlı'yı içeren etkileyici bir tarih. ya antik şehirde 3000 yıllık mermere oturup denizi izleme lüksü nerede var?
    9. dini seyahat için de biçilmiş kaftan. ayasofya'dan, meryem ana'ya oradan kapadokya'daki ilk kiliselere. la ilk tapınak urfa'da zaten
    10.ya adamların keyfini kaçırmasınlar diye yerli halkı eve kapatıyorlar. böyle bir lüks var mı?

  • başbakan hasan.
    bu adamı meclise sokmalıyız. bu adam ülkenin kurtuluşu. bu adam zor zamanda dumanların arasından çıkan bir kahraman.
    hem bu adam da uzun.

  • ağlayabilirim bu habere.
    siz görmediniz; diyaliz merkezlerindeki, nefroloji poliklinikleri önündeki sarı siyah renkli, hali kalmamış insanları. içinizden hiç çığlık atarak ağlamak gelmedi onca insanın haline. organ nakli konusunda kimsenin bi dakika bile düşünmüyor oluşuna hiç dehşete düşmediniz.
    bu haber beni gerçekten mutluluktan ağlatır..

  • bir italyan doktorun anlatımıyla durum şöyle;

    ön edit: imla hataları için üzgünüm. anlatılanların dehşeti ile düzeltmeye yeltenmeden yayınlamak istedim. en kısa zamanda düzelteceğim.

    --- spoiler ---

    büyük bir trajedi yaşanıyor ülkemizde.
    yaşlı hastalar ölmeden önce ağlayarak bize yalvarıyorlar. en yakınları ile vedalaşmak istiyorlar. tek başlarına ölmek istemiyorlar. yakınları ile kamera aracılığıyla vedalaşıyorlar. ölmeden önce bilinçlerini kaybetmiyorlar, komaya girmiyorlar. can çekişiyorlar. boğuluyorlar. herşeyin farkındalar. genelde karı koca aynı gün ölüyorlar. çocukları, torunları uzaktalar.

    bu hastalık gripten çok çok daha ağır geçiyor. inanın çok çok daha farklı. lütfen ona grip demeyin, alakası yok. hastalar en az 7 - 10 gün evde kalıyor. kimseye bulaştırmak istemiyorlar. ateşleri çok yüksek. ağırlaşınca geliyorlar çünkü artık dayanamıyorlar boğulma hissene. nefes alamıyorlar, oksijene ihtiyaçları var. bu virüs için ilaçlar çok az. biz sadece yardım etmeye çalışıyoruz.

    ama her şey hastaya bağlı. erken ya da geç hastaneye gelmeleri hic bir şey değiştirmiyor. son ayni son. yaşlılar dayanamıyor. hemşirelerin gözlerinden yaşlar akıyor. herkesi kurtaramıyoruz, farkindayiz. hayati fonksiyonları düşük olanların sonu belli. makineler yalan söylemiyor. cok acil yeni yataklara ihtiyacımız var. ağırlaşanlar çok fazla. hastanelere akın akın geliyorlar. en agir hastaların isimleri kırmızı ile yazılı ki artık başka bir renk yok! herkese aynı prosedürler uygulanıyor. hastalık aynı, yaygın pnömoni, çift taraflı.

    lütfen söyleyin, hangi grip bu trajediye sebep olur? grip bu kadar bulaşıcı degildir ve cok nadir pnomoniye dönüşür. bu virüs ise çok farklı inanılmaz bulaşıcı ve inanilmaz agır seyrediyor belirli bir grup için. genç insanlarda basit bir grip gibi geçen hastalik yaşlılarda değişiyor. bizim ülkemizde yaşlı insanlarımız çok ve 65 yaş üstü neredeyse herkesin kronik bir hastalığı var; diyabet, yüksek tansiyon vb. ne yazık ki, ağır hasta olan gençler de var. onları görürseniz genç olduğunuza sevinme sebebiniz kalmaz. hastanede artık cerrah,ortopedi uzmanı,kadın dogum, göz ya da cildiyeci yok ! hepsi korona virüs savaşçısı oldu. bütün bölümler bu hastalıkla savaşıyor. hastalar saat başı çoğalıyor.
    test sonuçları arka arkaya geliyor...
    pozitif. pozitif.. pozitif...

    bütün hastaların evrakları üzerinde aynı şikayetler yazılı, yüksek ateş, nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi. çoğu yoğun bakımda, bazıları zor nefes alıyor oksijen maskeleri altında, bazılari ise artık almıyor. yoğun bakım üniteleri doldu, yenileri açıldı. oksijen makineleri altından değerli. artık hastanede ameliyatlar yapılmıyor, ameliyathaneler de yoğun bakıma dönüştürüldü.

    inanamıyorum, her şey o kadar çabuk gelişti ki... hepimiz çok yorgunuz. kimse durmak istemiyor. herkes, gece yarılarına kadar hastanede. doktorlar hemşire gibi çalışıyor. ben, bir doktor olarak 2 haftadan beri evime gidemiyorum. ailem için korkuyorum. bulaşırsa, onlardan da yaşlı akrabalarımıza bulaşır. kamera ile çocuğumla görüşüyorum. ara sıra fotoğrafına bakıp ağlıyorum. bizim suçumuz yok, sizin de sucunuz yok! bize bu hastalığın bu kadar tehlikeli oldugunu söylemeyenler suçlu. bizden sakladılar. basit bir grip gibi lanse ettiler. oysa durum farklıydı, önlem alınmadı, geç kalındı.

    lütfen evlerinizden çıkmayın, bizi dinleyin. sadece çok acil durumda çıkın. kesinlikle markete alişverişe gitmeyin! bu en kötüsüdür. herkes ilk once oraya gider. hasta birisi ile orada görüşmeniz, büyük olasılıktır. kapanmaya az kala gidin, az insan varken aliş veriş yapın. basit maskeler kullanın, ffp2 - ffp3 leri bize bırakın. artık maske bulmak çok zorlaştı. bizim de sağlığımız risk altında. bazı doktorlarımız, artık virüs taşıyıcısı oldular. onlar da ne yazık ki en yakınlarına bulaştırdı. bir çoğunun akrabası hayat ile ölüm arasında, kaybedilmek üzere. lütfen kendinizi koruyun! önlem alın ! yaşlılarınıza söyleyin, dışari çıkmasınlar !

    hastalarınıza da yasaklayın! yiyeceklerini siz alın. bizim evde kalma seçenegimiz yok. bu bizim işimiz. son günlerde, hiç alışık olmadığımız işler yapıyoruz, ama yapmak zorundayız. bizim görevimiz insanları kurtarmak ! bunu bazen başaramasak da, ağır hastalara yardım edemesek de, son dakikalarına kadar yanlarındayız. biz doktorlar, sürekli risk altındayız. eskiden de öyleydik. hastanın aids li ya da hepatitli olup olmadığını bilmeden kan testlerini yapıyorduk. bazen iğne bizim elimize de batıyordu. korkuyorduk, acaba bulaştı mı diye ? kendimize de testler yapıyorduk. sonra da, mide bulantılarina sebep olacak ilaçlar almak zorunda kalıyorduk. ve ne yazık ki, her üzüntümüzü de evimize taşıyoruz.

    tamamen insanca davranıyoruz. eğer agır hastayı tedavi edemesek bile acılarını en aza indirmeye çalışıyoruz. şimdi bize kahraman diyorlar. oysa, daha dün bizi suçluyorlardı. yarın her şey geçtikten sonra bizim yaptıklarımız da unutulacak, herşeyin unutuldugu gibi. şimdi düşünelim hep birlikte. biz doktorlar hastanede bulunan insanların yaşamlarına dokunabiliyoruz. onlari yaşatmaya çalısıyoruz. lütfen epidemiden uzak olsanız da dikkat edin. kalabalık yerlerden uzak durun. sinemaya müzeye, spora gitmeyin. lütfen yaşlı insanlara acıyın. onların hayatı sizin elinizde. siz ise bizden çok daha fazla insanın hayatına dokunabilirsiniz, onları koruyabilirsiniz. bunlari paylaşın ! tüm italya okusun. henüz cok geç olmadan.

    italya bergamo humanitas gavazzeni hastanesi..
    dr daniele macchini
    --- spoiler ---

    doktor hakkında ek bilgi ve takip etmek için bu linki kullanabilirsiniz.

    edit: imla hatalarını mümkün olduğunca düzelttim. bu arada yukarda yazılanların italyancadan çevrildiğini unutmayalım lütfen. bazı anlam kaymalarının nedeni budur.

  • tübitak’a 1 milyar 890 milyon 467 bin lira , diyanet'e 5 milyar 442 milyon lira.

    neredeyse 3 katı.

    sonra da derler ki "türkiye ara eleman ülkesidir, mucit çıkaramaz".

    alalala, neden acaba?

  • halihazırda öğretmenlik mesleğini icra eden kadına 7 bin lira nafaka niye bağlanır ki? ortada çocuk da yok.