hesabın var mı? giriş yap

  • kaptanı ernst lindemann bu gemi için, daha ona ayak bastığı ilk günden itibaren tüm mürettebatına onu standardın aksine dişil(her) değil de eril(him) olarak çağırması emrini vermiştir. açıklaması da "bu kadar güçlü ve büyük bir savaşçı ancak bir erkek olarak çağırılabilir" şeklinde olmuştur.

    batışına dair birçok efsane bulunmaktadır ve hemen hepsi gerçektir:

    ilki, son savaşında royal navy'nin hms hood battıktan sonraki bayrak gemisi ve an itibarıyla en güçlü gemisi hms king george v ile hms rodney, 3 km yakınına kadar gelip attıkları her top atışı 100% isabetle vurmasına rağmen bismarck inatla batmayınca o an ingiliz ağır kruvazörü hms norfolk'un kaptanı amiral frederic wake-walker'a yaveri "komutanım, toplarımız ve torpidolarımız etkili bir hasar veremiyor. ne yapalım?" diye sorunca "bana dartlarımı getirin. bir de onları atalım." demiştir.

    ikincisi royal navy, hms hood'un intikamını almak için öyle bir hırslı ve kanlı yemin etmiştir ki bismarck'ı batırmak uğruna ingiliz denizcilerin gözü dönmüştür. bismarck'ın dümenini kilitleyip yavaşlatan torpidonun hms ark royal uçak gemisinden kalkan royal air force uçağından atılması bile onların kırmızı çizgisini aşmıştır. bismarck'ın son savaşında tüm ingiliz donanması ne var ne yok saydırırken, ufukta yaklaşan torpidolu uçakları gören hms king george v'in mürettebatı "siz bulaşmayın" mesajını en net şekilde vermek için kendi hava kuvvetleri uçaklarına çekinmeden ateş açmıştır: "o bizim!"

    üçüncüsü, bismarck iskele tarafına doğru ters dönerek batarken kaptanı ernst lindemann, geminin yan yatmakta olan burun kısmına tutunarak kendisini gören bir erine asker selamı vererek sulara gömülmüştür.

    ek olarak, bismarck'ın hms hood'u batırdığı düellodaki top atışlatının seslerinin taa izlanda'nın başkenti reykjavik'ten duyulduğunu da belirtelim.

    son olarak da, bismarck'tan kurtulan 103 kişi içindeki en yüksek rütbeli olan geminin 4. topçu subayı burkard freiherr von müllenheim-rechberg'in 1981'de bizzat 1. gözden yazdığı "bismarck: a survivor's story" kitabını pdf olarak isteyenler bana ulaşsın. ayrıca yine bismarck'ın batırıldığı savaşta hms tartar destroyerinde görev almış olan ünlü ingiliz televizyoncu sir ludovic kennedy'nin "pursuit: the chase and sinking of the bismarck" kitabı da var.

  • geçen salı günü cebimden 9 lira çalınmıştı.

    (bkz: 12 mayıs 2015 cebimden 9 lira çalınması)

    bugün günlerden cumartesi tarih 16 mayıs 2015. bu sabah uyandım, hava yağacak gibiydi, direk keyfim kaçtı zaten, hiç sevmem bu havaları. yüzümü yıkadım, dişlerimi fırçaladım. her zamanki gibi yol üstünden 1 lira'ya simit aldım, iş yerime geldim, tok kapısından golf sesi çıkan mükemmel arabamı otoparkçıya bıraktım, çayımı koydum, gazeteyi açtım, önümdeki başlık ;

    (bkz: doğuş grubu'nun vergi cezasının silinmesi)

    hukumetimiz doğuş grubunun vergi borcu faiz cezasını silmiş diyorlar. gerçi doğru mu yanlış mı bilmiyorum, belki de yalandır. bizim hukumetimiz yapmaz öyle şeyler aslında. ama olsun bi bakmak lazım gene vatandaş olarak uyanık olcan.

    kaç paraymış vergi borcu faizi 767.000.000 tl.
    yazıyla yedi yüz altmış yedi milyon. tele.

    vergi borcu faiziymiş. zamanında neden ödememişler? ödemeleri gereken faizi bankaya yatırıp faiz lobiciliği mi yapmışlar? bilmiyoruz?

    alıyorum hesap makinesini elime. (bkz: feridun bitir)

    ben tok kapısından golf sesi çıkan mükemmel arabamı kaça almıştım?
    70.000 bin teleye. bunun kaç parasını vergi olarak ödemiştim. kdv 10.000, ötv 18.000 total : 28.000 tele

    ne eder 28.000 tl. ben bu vergiyi ödemek zorunda mıyım? evet zorundayım.
    ben bu vergiyi neden ödüyorum? doğuş grubu benden alsın devlete versin diye.

    şimdi bunların 767 milyon tl vergi borcu faizi silinmiş. yani 4 işlemden anlamayan, vergi mevzuatından anlamayan gerizekalı vatandaş olarak benim anladığım, senin benim onun cebinden çıkıp devletin kasasına girmesi gereken para adamların cebinden çıkmamış, faiz yemişler ve sana bana ona vatandaşa yol su elektrik, başkanımıza saray, eşine beyaz çay, diyanet işleri başkanına jakuzili banyo, çapulcuya gaz bombası olarak dönmesi gereken 767 milyon tele devletin kasasına girmemiş, başkasının cebinde kalmış.

    şimdi 767 milyon / 28.000 tl benim ödediğim vergi kaç arabanın vergisine eşit : 27932 tok kapı sesli golf.

    42.000 lik aracı ben 70.000 e aldım, ödediğim 28.000 tl ye ne oldu? bilmiyorum. benim dışımda 20.000 i ekşi sözlük yazarı olan 27.931 kişi daha var bu arabalara 28.000 tl vergi ödeyen. onların ödediği vergiye ne oldu, bilmiyoruz.

    yahu koskoca devlet bir saray yaptırıyor, 1200 tanecik odası var. insan bu 767 milyon teleyi de tahsil edip şöyle 7000-8000 odalı bir saray yaptıramazmıydık devlet olarak. bu saray dediğimiz şey türkiye'ye miras kalacak, cumhurbaşkanımız nasip olur da önce şu seçimlerden alnının akıyla anayasayı kendine göre yaptırıp, başkan olursa -allah'ın izniylen- bütün sülalesiyle oturacak burada belki 40 sene.

    sonra bilal erdoğan kardeşimin yarın çocukları olacak, -inşallah cumhurbaşkanımızdan sonra o başkan olur, türkiye'ye harvard mezunu bir başkan yakışır-, sümeyye bacımızın -inşallah o da bir sonraki dönemde dış işleri bakanımız olur, çok iyi ingilizcesi var amerikada okumuş - çocukları olacak, bu yavrular daha on yıllar boyunca ülkemizi yönetecek,la bu çocuklar nerede oturacaklar?

    767.000.000 tele bu. helal yoldan faizle kazanmışız. hadi saraya harcamadınız, şöyle kızılay meydanı'na, bahçeli'ye falan bu paralarla dinazor, ejderha, böcek, robot domuz, melih gökçek heykelleri dikilemez miydi? ben baktım geçenlerde dinazorlar 10 milyon a mal olmuş fazla bişey değil bunlar. yapılsın bunlar ya, destekliyorum ben.

    hem melih başkan hititlerden beri belediye başkanı, ankara'ya kazandırdıklarıyla bir heykeli hak etmedi mi? fenerbahçe için alex neyse, ankara için de gökçek odur.

    neyse, bu yukardaki hesap ve bütün söylediklerim zaten yalan.benim matematiğim de hep zayıftı zaten. ben bu vergi işlerinden anlamam. koyunum ben koyun. bak koyun dedim, isterseniz gelip biraz daha koyabilirsiniz bana. hepsini unutun.

    benim de golf'üm yok zaten. 2013 yılının haziran'ın da almak üzereyken gezi de gaz yedikten sonra vazgeçtim golf almadım, hyundai i30 aldım. tok kapı sesi yok ama blutut'u da var. o yüzden benim ödediğim vergi muhtemelen devletin kasasına girmiştir ama bu ekşicilerin ödediği vergi muhtemelen girmemiştir çünkü onlar tok kapı sesli araba için tayyib'in kel kankasını zengin etmeye çok meraklılar.

    bir daha neyse. daha da yazarsam ya gg ya da mahpus a girecem. fazla konuşmak istemiyorum. hem ben tayyip başkanımızı çok seviyorum. inşallah allahın izniyle şu 4. parti de baraj altında kalır mecliste 335 vekili yakalarsak, süper olacak, önce ana yasamızı değiştirecekler, sonra uzun adamımız bi güzeeeeeeel, başkan olacak be başkan.

    sonra inşallah formayı harvard'lı bilal erdoğan'a devreder, o başkan olur. geçen maçını izledim o da çok güzel goller atıyor hem de harvard mezunu, maaşallah.

    alem başkan görsün. yakışır türkiyemize.

    son kez neyse, şunu yazmadan duramadım gene :

    767 milyon : 76 milyon türkiye nufusu :adam başı 10 lira yapıyor.
    geçen hafta da milletin a*** koyanların firması için 600 milyon / 77 : 9 tl çıkmıştı.

    ha yanlış anlamayın tamamen yasal bunlar. vergi borcunun faizi silinivermiş nolacak. yasayı da biz yapıyoruz canımız isteyince değiştiriyoruz zaten. soma için önerge verince reddediyoruz, (bkz: fıtrat) vergi mevzuatıyla ilgili yasa olunca kollarımızı kaldırıyoruz biz.

    her hafta 20şer 20şer çıkıyor cebimizden. ama üzülmeyin.4 günde adam başı 19 liralık vergi devletin kasasına girmeyecek, başkanımıza saray, diyanet işleri başkanına playstation jakuzi ve hatta bize gaz bombası olarak geri dönmeyecek.

    oleeeeeeeeey!!!

    edit : faiz haramdır. hukumetimiz bu milletin boğazından haram lokma geçirtmez. o yüzden yapmışlardır.
    ya bir de benim şu yurtkur borcuna el atsaydınız keşke,onun da faizini silseydiniz. af var dediniz gittik maliyeye 36 taksit yaptılar borç iki katına çıktı, onu nasıl affediyorsanız beni de öyle affetseniz çok büyük sevaba girersiniz. valla bak.

    debe edit : #ff @tokcem

  • - güneşte hemen kızarırlar, amele gibi olurlar, bronzlaşmak nedir bilmezler.
    - sivilce, morluk, leke gibi şeyler kabak gibi belli olur.
    - her renk yakışır.
    - saçlarını kızıla boyamaları tavsiye edilir.
    - bu özelliğe sahip olanlar; çok şikayetçi gibi görünüp, aslında kendi övme, farklılığını ortaya koyma derdiyle yanıp tutuşurlar.

    evet 300 küsür entry'yi 5 maddede özetledim. yeter amk anladık beyazsınız, irlandalısınız, bir susun artık.

  • hep yaptığım şey.

    kredi kartını normalde alım gücünü zorlayacak seylerin ödemelerini normalmiş gibi gösteren, ekstre tarihlerinde kara kara düşündürüp süründüren bir truva atı gibi degil de harcadıkça kazandıran, nakit tutmaktan kurtaran bir ödeme aracı olarak görüyorum.

    aldığı hicbir seyin fiyatına bakmayacak kadar zengin azınlıktan değilseniz aynısını tavsiye ederim. taksitli oldugunda başkası ödeyecekmiş sanrısına kapılıyorsunuz, o öyle değil.

  • şuradan görülebilecek tweetlerdir

    --- spoiler ---
    6 şubat 2023 günü ülkemizde yaşanan kahramanmaraş merkezli ve toplam on ili etkileyen deprem nedeniyle depremden zarar gören vatandaşlarımızın çadır ihtiyacını karşılayabilmek için tüm ülke seferber olmuş, derneğimiz de tüm ülke çapında çadır üreten firmalar ile temasa geçmiştir.

    ancak; depremin 10 ili etkilemesi ve yıkımın olağanüstü düzeyde olması nedeniyle ülkemizdeki tüm çadır üreticilerinin mevcut stokları vatandaşlarımızın mağduriyetlerini karşılayamamıştır.

    o tarihte iletişime geçtiğimiz firmalarda hemen o sabah deprem bölgesine gönderebileceğimiz çadırlar yoktu. en erken 1 hafta içinde yetiştireceklerdi.

    arkadaşlarımız, kızılay’ın iştirakinde olan kızılay çadır ve tekstil a.ş ile görüşme gerçekleştirdiler. ellerinde 2050 adet olduğunu öğrendiğimiz çadırların sözleşmesini hemen yaptık ve ertesi sabah 2050 tane çadırı deprem bölgesine gönderdik.
    --- spoiler --

    şeklinde açıklamalardır. yani ahbap derneğinin kızılay denen binali yıldırımın çiftliği olan kurumdan çadır aldığı iddiaları doğrulanmış oldu.

    benim anlamadığım nokta ise şu: kızılay’ın madem 2050 çadır gönderebilecek imkanı vardı neden direkt olarak bedava bir şekilde deprem bölgesine göndermedi de bu çadırları ahbap aldı?

  • maça çağırdığımız bir elemanın (ki kendisi gelirsem dengeler değişir demişti) ısınırken bana "şş paşa! topu bana atsana bi solak mıyım değil miyim ona bakıcam" demesi, üstelik solak olup olmadığını anlamak için çektiği şutta topun koskoca sahada kalenin 3 metre yukarısında bir topun anca sığacağı delikten çıkıp gitmesi ve "solak değil mişim ehuehehehe" dedikten hemen sonra diğer topu isteyip bu kez sağ ayağıyla çektiği şutta topun bilmem kaç milyonda bir kez olacak ihtimale yine aynı delikten dışarı çıkması hayatımda halı saha maçlarında beni en çok şaşırtan olaydır. bir daha da şut çekmedi kerkenez.
    hayır adam bizimle dalga mı geçti anlamadık maç başlayıncaya kadar. maç başladı da fasulye olduğunu gördük de bir daha çağırmadık pilardacıyı (aramızdaki lakabı oldu bu olaydan sonra).

  • ingiliz post-punk grubu shame'in çıkış albümü.

    kısa ve net bir albüm. 38 dakika ve 10 şarkıdan oluşuyor. şarkı listesi şu şekilde:

    1. dust on trial
    2. concrete
    3. one rizla
    4. the lick
    5. tasteless
    6. donk
    7. gold hole
    8. friction
    9. lampoon
    10. angie

    özellikle concrete, one rizla ve lampoon'un altını çizmek isterim. rock müzik severlerin günümüzde hasret kaldığı tipte bir albüm. kesinlikle 2018'in en iyi işlerinden.

  • tanımadığı zenciden aldığı hapı ağzına atan genconun yaşadığı kafaları anlatan üçlemenin ilk filmi.

  • evden çok fotoğrafların kalitesine hayran kalmama sebep konuttur.

    bir sahibindencom'daki yamuk yumuk fotoğraflara bak bir de bu ilandaki fotoğraflara.
    iki ülke arasındaki gelişmişlik farkı daha iyi vurgulanamazdı sanırım.