ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
5 yıl önce sıradan olup şimdi lüks olan şeyler
-
cep telefonu almak. eskiden asgari ücret alanın iphone alması cart curt başlıkları açılırdı, şimdi 1 doktor maaşı yetmiyor.
çirkin olmak
-
annenizin bile size mühim olan ruh güzelliği dediğinde kendi kendinizi kandırmayı bırakmanız gereken durumdur...
kecelürütög asram ralnazay anıtla nin'yrtne ub
-
(bkz: miyekis ığılşab nığacaça)
tsk mensuplarının skandal videosu
-
sivil havacılıkta bile uçucu personelin sözleşmesinde bir takım maddeler vardır. mesela üniforma üzerinde iken sigara içemez. üniformanın ağırlığına yakışmayan hareketlerde bulunamaz ve hatta belirlenmiş çanta ve valizler harici bir poşet dahi taşıyamaz. yaparlarsa ciddi sonuçlar ile karşılaşırlar.
neden yapamazlar? çünkü o kurumun koruması gereken bir itibarı vardır. ve o üniforma, o kurum demektir.
bu insanların eğlenmesine, eğlenceli videolar çekmesine hatta abartmasına karşı değilim. isteyen, istediğini yapar. isterse patates kızartsın; isterse altına sıçıp, bokunu yüzüne sürsün. bana ne?
ama o üniforma üzerlerinde iken binlerce yıllık geleneği olan türk askerini ve ordusunu temsil ediyorlar. o üniforma üzerlerinde iken vakur olmak zorundalar. o binlerce yıllık geleneğe bağlı olmak zorundalar.
çünkü o gelenekler bozulursa, o asker şehit olur.
otobüsün direksiyonunu uçuruma kıran yolcu
-
"şahıs adli kontrol şartıyla serbest bırakılmış"
rte'nin tavuğuna kışt dese en az 6 ay yatarı vardı ama sadece 50 kişiyi katletmeye çalıştığı için serbest bırakılmış.
pazar akşamı banyo yapıp bizimkiler'i izlemek
-
babanın pazar günleri western film izleme tutkusuyla başlayan, ilerleyen saatlerde telekutuyla devam eden klasik bir pazar gününün parliament pazar gecesi sineması izleyemeden, ödev yaptıktan sonraki, yatmadan önceki son adımı.
hey gidi...
şirince şarabı
-
hem fiyatına, hem tadına ve hem de hazırlandığı iddia edilen yere bakarsak meyve şarabı olduğunu hiç sanmadığım alkollü içeceklerdir, en iyi ihtimalle meyve aromalı şaraptır.
sürekli meyve şarabı olarak lanse edilmesi regüle bir piyasada haksız rekabetten, tüketiciyi yanıltmaya kadar geniş bir yelpazede başlarına sorun açabilir(di). amerika ve avrupa'da her alkol türünün içeriğini ve oranlarını belirleyen kurallar olduğunu da yeri gelmişken belirtelim.
peki nedir ilk paragraftaki iki çeşit arasındaki fark?
- meyve şarabı, adı üstünde meyveden elde edilir. şarap hazırlamak istediğiniz meyvelerden uygun bir miktar fermantasyon poşetlerine konur ve bu şekilde işlem başlatılır. bir litre meyve şarabında 2 kg civarı ilgili meyveden bulunması gerektiğini hesap edersek son ürünün de fiyatı buna bağlı olaraktan pek düşük olmayacaktır.
- meyve aromalı şarap ise beyaz veya kırmızı şaraplara, sonradan meyve aroması + yüksek miktarda şeker ve renk basılmasıyla elde edilen şaraptır genellikle. hazırlanışı daha zahmetsiz olduğundan fiyatı ilk türe göre çok daha düşüktür.
komando öldüren tinercinin 3.5 yıl hapis yatması
-
2003 yılında taksim'de emrah eraydın adlı bir tinerci tarafından sat komando yüzbaşı zeki şen kalbinden bıçaklanarak öldürülmüştü. 16 yaşındayken bu suçu işleyen tinerci 3,5 yıl hapis yatıp dışarı 20 yaşında çıkıyor. bu mahluk televizyon programlarına çıkarak pişman olduğunu söylüyor ve yardım istiyor. böylece bu tinerciye, iş bulunuyor ve ev veriliyor.
tedavisini, evini ve işini halleden bu tinerci, iki ay çalıştığı otoparktan çıkıp tinercilerden çete kurmaya başlıyor. bu tinerci sonrasında ev yakıp bir kızı taciz de ediyor.
son olarak bu emrah eraydın tinercisi lideri olduğu çetesiyle birlikte beşiktaş iskele’de başka bir tinerci çetesiyle kavga ederken bıçaklanarak yaralanıyor.
şimdi bu insan demeye dilimin varmadığı mahluk hala aramızda dolanıyor. her an bir insana her şeyi yapabilir. devletin yıllarca emek verip, tonla harcama yapıp yetiştirdiği kardak adalarına ilk çıkan sat komadolarından zeki şen'i öldüren bu mahluk 3,5 yılda çıkıyor. sonrasında her türlü imkan sağlanıyor. bir sürü suç işliyor. tekrar tekrar salıveriliyor. bu nasıl bir iş anlayan var mı? benim vergilerimle bu ve bunun gibiler besleniyor büyütülüyor, ceza evinde suç dallarında uzmanlaşıp dışarıya salınıyor. nerede adalet, nerede hukuk? devlet bu uygulamalarla böylesi tiplerin suç işlemesini teşvik etmiyor mu?
yakın zamanda bursa'da benzer bir olay oldu. 16 yaşında birisi dedesi yaşındaki adamı tabanca kabzasıyla kafasına vura vura öldürdü. en fazla 5 yıl yatıp çıkar deyince yok yaa filan diyenler çıkıyor. siz sadece haberlerde bu kişilerin bilmem kaç yıl ceza aldığını görüyorsunuz ama gerçekte kaç yıl yattığını bilmiyoruz. takip de etmiyoruz.
bu ülkede yapılması gereken tıpkı gelişmiş ülkelerdeki gibi cezai çalışma kapsamında çalışma kamplarının oluşturulmasıdır. kanunların da buna göre yoruma açık olmayacak, hakimin taktir hakkına mahal bırakmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
sokaklarda güvenle gezebilmek, çocuklarımızı büyütmek, ekonomik olarak kalkınmak istiyorsak bunu gerçekleştirmemiz lazım.
(bkz: çare çalışma kampı)
--- kaynaklar ---
1) sat komando yüzbaşıyı öldüren tinerci bıçaklandı, hürriyet
2) taksim'de sat komando yüzbaşıyı bıçaklayan o çocuk şimdi çete lideri, radikal
3) sat komandosu katili tekrar cezaevinde!, habertürk
4) sat komandosu yüzbaşı zeki şen’in katili sokaklarda, t24
5) emrah eraydın özel röportajı, youtube
(bkz: dedesi yaşındaki adamı döverek öldüren genç/@rusen ali)
(bkz: cezai çalışma)
(bkz: penal labour)
(bkz: zeki şen)
(bkz: zeki şen'i öldüren tinerciye devletin ev tutması)
1 gram dna'nın 455 eksabayt veri depolaması
-
bu google ve facebook başta olmak üzere akla gelen bütün teknoloji şirketlerinin verilerinin toplamından fazla. üstelik bu veriyi 700 bin yıldan uzun tutabiliyor (dvd’ler 100 yılı bile göremiyor mesela). saklama süresi en az 2 bin yıl olarak hesaplanmış. *
şimdi bunu yaratan tanrı, aynı zamanda 'muhammed'in evine yemeğe çağrılmadan girmeyin' der mi?
büdüt: ateist değilim, deistim, tanrı'yı din vs göndermeyecek bir mühendis olarak hayal ediyorum.
debe: normalde debe editi girmem lakin bugün günlerden beşiktaş, başarılar beşiktaşım.
edit3: teşekkürler beşiktaş'ım, çok güzel bir gün. .
pokemon go
-
babamı da kaybettiğimiz oyun. koskoca beyin cerrahı adam. arabaya biniyoruz "pokestop varsa söyle sağa çekicem" diyo. geçen gün yazlığa gittiler, gece on bir gibi "napıyosunuz?" diye aradım "iyi altı kişi çıktık sahilde pokemon topluyoruz" diyo. bak altı kişi. yaş ortalaması 50 falan bu arada. sözde biz oynuyoruz diye ne olduğunu anlamak için indirdi benim levelı falan geçmiş şu an. dışarı bi çıkıyo bi daha görebilene aşkolsun. akşam yiyecek bi şeyler almaya diye çıktı bir saatten fazla bekledik. pokemon iyi pokemon güzel de evde çocuklar aç.
instagram'a serumlu fotoğrafını koyan kız
-
"allahını seven üzerime ilgi atsın" diye çırpınan cool kızdır.