hesabın var mı? giriş yap

  • bundan sonra sizden başka yerden iskender yemem. sizin gibi firmaların da ayaklı reklam tabelası olurum gerekirse.

    akp sermayesine karşı öyle bir kinim var ki çevremdeki herkes uyuz olur bu huyuma. bütün firmaların, holdinglerin, şirketlerin sus pus olduğu yerde bu reklamı çektiğiniz, çekebildiğiniz için teşekkür ederim.

  • ülkemizin geldiği durumu utançla izlediğim kaza. bakın uçak kazaları salt ülke içi olaylar değildir. bu kaza bütün dünyada çarşaf çarşaf yayınlanıyor, yayınlanacak. çünkü havacılık sektörü küresel bir sektördür ve dünyanın bir yerinde olan bir kaza, diğer ucunda da yankılanır. çünkü aynı uçak dünyanın diğer ucunda da kullanılıyor, aynı eğitimi almış pilot dünyanın diğer ucunda da uçabiliyor. o yüzden aklı başında olan her devlet, kurum, şirket; dünyanın herhangi bir yerinde olan bir kazayı incelemek ve aynı kadere kurban gitmemek için ders çıkarmak istiyor. bu kaza da anlattığım sebeplerden dolayı, dünyanın gözünün üzerimize çevrilmesine yol açtı.

    peki bizim mükemmel devlet adamlarımız ve medyamız ne yaptı? daha kazanın üzerinden yarım saat geçmeden "yolcular tahliye edildi, ölü yok holeeyy hadi evlere dağılın" tadında açıklamalarla, yine olayın üstünü kapatmaya çalıştı. elazığ depreminde de aynısını yaptılar. hükumeti kötü, yetersiz gösterecek her şey bizden gizlendi. sanıyorlar ki kafamızı kuma gömünce görünmez oluyoruz. şimdi de aynısı yapılmaya çalışılıyor. kahroluyorum güzelim ülkenin geldiği hali gördükçe. lanet olsun. acımızı bile rahat rahat yaşamaktan alı koyuyorlar bizi.

    yine her kazada olduğu gibi, bu kazada da bir çok faktör işin içinde. ama şu an o kadar çok bilgi kirliliği var ki, ne söylense hikaye. evet, limiti parçalayıp aşan bir rüzgara rağmen, öndeki uçakların bunu görüp pas geçmesine rağmen hala aynı piste iniş izmi veren bir kontrolör var. bunun da illa ki bir çok sebebi vardır, kontrolör keyfine göre "insinler aman banane" diyerek karar vermez. yeni havalimanı iniş ve kalkış trafiklerinin de ayarlanması gerekir sabiha'da pist yönü değişecekse. bu da ekstra iş yükü demek. hava şartları da iyice olumsuzlaşınca bu ekstra iş yükü de başka başka tehditler, rötarlar doğuracaktı. bunu düşünüp şansını zorlamış diye düşünüyorum kontrolör. ama her ne olursa olsun bu yapılmamalıydı. neticede pistin değişmemesi kazaya sebep olan bir faktör oldu. kontrolör bariyeri işlevini yitirdi.

    pilotaj açısından bakacak olursak; her uçağın yan rüzgarda ya da arka rüzgarda iniş için, üretici firma tarafından belirlenmiş yapısal limitleri vardır. üretici firma der ki; "bu koyduğum limiti geçersen kaza-kırım yapma riskin çok yükselir. bu yüzden bunu geçme. geçersen ben sorumluluk kabul etmem" bu limitler uçağın "aircraft flight manual" denen kitabında belirtilir. şirketler de kendi operation manual'lerinde üreticinin koyduğu bu limitleri daha da kısıtlayabilir ya da olduğu gibi kullanabilir. şirkete kalmış bir şey. pegasus'un limitlerini bilmiyorum ama şunu biliyorum; boeing 737 arka rüzgar iniş limiti 15 knot'tır. olay anında esen rüzgarın arka bileşeni ise 15 knot'un üzerindedir. yani kule tarafından uçağa rüzgar bilgilendirmesi yapılmış ve öndeki iki uçağın pas geçtiği söylenmiş olmasına rağmen kaptan inişe devam ediyor. bu bir.

    ikincisi, iniş için teker koyma mesafesi. bir uçağın emniyetli bir iniş yapabilmesi için pistin ilk 1000 metresi içinde teker koyması gerekir. bütün iniş mesafesi hesaplamaları da uçak pistin ilk 1000 metresi içine teker koymuş kabul edilerek yapılır. tekeri bu mesafe içinde yere değdiremezseniz pas geçmez zorundasınız. eldeki verilere göre (ki kaynağım yabancı kaynaktır) uçak pistin 1950 metresini havada geçtikten sonra teker koymuş. elimizde kalan durma mesafesi 1050 metre. ıslak pist ve yüksek sürat de eklenince zaten bu uçağın o kalan mesafede durması mucize olurdu. kaptanların, ilk 1000 metrede teker koyamadıkları halde, neden inişte ısrar ettiklerini hala anlayabilmiş değilim. yakıtları mı azdı, yoksa uçağı inişe zorlayan bir arıza mı mevcuttu bilmiyorum. bilerek ve isteyerek bu limitleri deldiklerini düşünmek istemiyorum.

    pegasus'u pas geçme politikası üzerinden eleştirmeyi gereksiz görüyorum. zira, pas geçmeyi teşvik eden bir şirket. yakıt tasarrufu konusunda aldıkları önlemler ise kazaya sebebiyet vermez ama pilotta baskı oluşturabilir. varış meydanına ait hava raporu kötü ise, kaptan alması gereken ekstra yakıtı şirketin yakıt politikasından çekinerek azaltabilir, hiç ekstra yakıt almayabilir de. 100 uçuşun 99'unda bu ekstra yakıtı kullanmazsınız zaten. işler iyi gider. ama kalan 1 uçuşta o ekstra yakıta gerçekten ihtiyacınız olur. onda da o yakıtı almadıysanız kendinizi inmeye mecbur hissedebilirsiniz mental olarak. pas geçip yedek meydana gitmek yerine "tekeri koyduk mu tamamdır" diyerek kendinizi inişe zorlayabilirsiniz. tehlikeli sularda yüzmektir bu. ve sonucunda da böyle olaylar meydana gelir. bu kazada böyle olmuştur demiyorum, diyemem de. sadece bir ihtimal.

    çok çok üzgünüm. uzun bir süre kendime gelemedim haberi aldıktan sonra. umarım en az can kaybıyla atlatırız ve gereken dersleri almak için adımlar atılır otorite nezdinde. kazada hayatını kaybeden insanlarımızın ailelerine sabır diliyorum.

  • yıllarca pkk'ya bilumum rus yapımı silah sağlayan rusya'nın sesini çıkartmaya hakkı olmadığı olaydır. 2015 yılında rus uçağını düşürmemizin hemen akabinde rus savaş gemisi boğazdan geçerken bir rus asker elinde strela-2 karadan havaya füze ile şöyle bir görüntü vermişti: görsel

    basınımız bu olayı anlamamış, dışişleri bakanlığı da olaya tepki göstermişti. bu hadiseden çok kısa bir süre sonra pkk'nın kendi yayın organında bu silah ile vurulan tsk'ya ait cobra tipi helikopter ve şehit olan 2 askerimizin görüntüleri paylaşıldı: görsel (sinir bozan videoyu paylaşmıyorum, tavsiyem siz de izlemeyin)

    demem o ki rusya 1984 yılındaki ilk pkk saldırısından bu yana aralıksız olarak bu terörist organizasyona silah sağlamaya devam etmektedir. pkk'ya verdiği doçka, pks (biksi), ak-47, dragunov ve diğer birçok silah yüzünden binlerce anadolu evladı yaşamdan koparılmıştır. unutmayın!

  • ateşin düşmediği ocaklar elbette bi şekilde normale dönecektir. hayat devam ediyor sonuçta. ya ateş düşen ocaklar? onların normali başkalarının normali gibi olmayacak hiç.

  • buraya yazılan parfümlerin hepsi zamanı geçmiş, demode parfümler. sanırım 10 yıl önce mağazada bir parfüm beğendiniz ve sürekli onu kullanıyorsunuz. çok az sayıda parfüm "zamansız" sayılabilecek bir klasik halini alır. ayrıca maalesef başarılı parfümler bir süre sonra reformüle olur ve eski performansını/koku kalitesini kaybeder. bu sebeple trendleri takip etmekte fayda var.

    o zaman yüzlerce parfüm denemiş, yüzlerce kritik ve kullanıcı deneyimi okumuş, insanların tepkilerini ölçmüş ve hangi parfümlerin tutacağını az çok bilen biri olarak size bazı tavsiyelerde bulunayım. bu tavsiyeleri yalnızca koku değil aynı zamanda performans ve kullanım kolaylığı gibi etmenleri de göz önünde bulundurarak hazırladım, yani verdiğiniz paraya değecek parfümler var burada.

    ha bir de baştan söyleyeyim, bu listedeki parfümler kişisel beğenimden bağımsız olarak size en fazla övgü aldıracak parfümlerdir, genel beğeniye hitap ederler. eğer fark edilmek ve övgü almak istiyorsanız, ancak ele ayağa düşmüş piyasa parfümlerinden farklı bir arayış içerisindeyseniz bu liste sizin için. bana sonra teşekkür edersiniz:

    1. creed green ırish tweed: kişisel favorimdir. bu parfüm irlanda kırsalında bir doğa yürüyüşünü anımsatmayı amaçlamaktadır, adı da buna çağrışım yapıyor zaten. yeşillik temalı, oldukça ferah ve modunuzu yükselten bir parfüm. 25 yaş üstü, kendine güvenen, başarılı bir kariyer insanı ile örtüşüyor bu koku benim için. (bkz: don draper) gerçek olsaydı tercihi bu olurdu. hit parfümlerin bile en fazla 10 yıl dayanabildiği günümüz piyasasında bu parfüm 1985'ten beri kullanılıyor, çünkü zamansız bir klasik, asla demode olmayacak bir koku.

    koku güzelliği: 10/10
    kalıcılık: 7/10
    fark edilirlik: 7/10
    fiyat/performans: 5/10 (pahalı)
    kullanım kolaylığı: 10/10 (her mevsime ve ortama gidecek bir parfüm)

    2. creed aventus: tamam bu biraz bilindik ama herkesçe ulaşılabilir olmadığı için birileriyle aynı kokmak gibi bir probleminiz olmayacak. sahteleri yanına yaklaşamaz merak etmeyin. bu parfüm boş yere konuşulmuyor. en fazla klonu yapılan parfümlerden bir tanesi, çünkü oldukça başarılı. ancak iyi bir batch yakalamanız lazım, güncel üretimlerin çoğu turunçgil ağırlıklı olsa da bu parfümün asıl karakteri dumansı misk kokusunda saklıdır. genel beğeniye oldukça uygun, dikkat çekici ve övgü toplayıcı bir parfüm. eğer bu parfümü teninize sıkar ve hemen bir bayana koklatırsanız muhtemelen sevmeyecektir, bu parfümün olayı havada yayılırken bıraktığı ilgi çekici kokudur.

    buna yakın daha ucuz bir şeyler arıyorsanız iki tavsiyem var:

    - armaf club de nuit intense: ilk 20 dakikası berbat, ancak sonrasında ayırt etmesi zor.
    - mont blanc explorer: armaf'tan daha hoş bir açılışı var ancak aventus'tan biraz sapıyor, kendine has bir yanı da var yani, tam olarak bir klon sayılmaz.

    koku güzelliği: 10/10
    kalıcılık: 7/10
    fark edilirlik: 7/10
    fiyat/performans: 3/10 (fiyatı abartı)
    kullanım kolaylığı: 10/10 (her yaşa ve her ortama uygun, imza parfümü niteliğinde)

    3. amouage reflection man: çok kaliteli bir sabun gibi kokan, centilmen erkek parfümü. temizlik hissini çağrıştırıyor. oldukça özgün bir koku. aventus'un sert maskülen havası ile kıyaslandığında bu parfüm biraz daha feminen bir temaya sahip, çünkü içerisinde beyaz çiçeksi notalar var. efendi adam kokusu olarak tasvir edebiliriz.

    aventus: bad boy, reflection man: good boy.

    bu listedeki muhtemelen en güvenli parfüm budur, beğenmeyen birinin çıkmasına pek ihtimal vermiyorum.

    koku güzelliği: 10/10
    kalıcılık: 7/10
    fark edilirlik: 7/10
    fiyat/performans: 5/10
    kullanım kolaylığı: 9/10 (kış aylarında teninizde pek tutunmayabilir)

    4. parfums de marly layton: birçok parfümün karışımı gibi kokan, son yılların hit parfümü. açılışında elma, kardamom ve vanilya var. açılışı oldukça tatlı, yemek isteyeceğiniz türde bir koku ile açılıyor. ancak 1 saat sonra dumansı ve odunsu bir hal alıyor, yanmış çıra kokusuna benzetiyorum ben bu kokunun teninizde kalmış halini.

    kalıcılığı ve fark edilirliği çok iyi olan parfümlerin kokusunun genel beğeniye uygun olması pek rastlanır bir durum değildir, ancak bu parfüm bir istisna. bu parfüm ile fark edileceksiniz ve övgü toplayacaksınız.

    koku güzelliği: 8/10 (herkes beğenmeyebilir, tatlı parfüm sevmeniz lazım)
    kalıcılık: 9.5/10 (bütün bir günü çıkartacak bir parfüm)
    fark edilirlik: 9.5/10 (en fazla 3 sprey öneririm, aksi halde insanları boğabilirsiniz)
    fiyat/performans: 6/10 (diğer niş parfümlerden bir tık daha ucuz ve 125 ml olarak geliyor)
    kullanım kolaylığı: 8/10 (sıcak havalara uygun değil, kapalı ortamlarda ise az miktarda kullanılmalı)

    5. parfums de marly pegasus: pdm firması tatlı ve güçlü parfümlerle başarıyı yakalayan bir firma, bu da onlardan biri. bu parfümün kokusunu şöyle tarif edeyim; süt, vanilya ve bademi birleştirdiğinizi düşünün. çok maskülen bir koku değil, biraz reflection man'i andırıyor ancak onun çok daha güçlü hali. performans açısından bu listedeki en başarılı parfüm. bayanların bayıldığı tarzda bir koku, ancak açılışındaki feminenlik sizi biraz rahatsız edebilir. sonrasında daha maskülen bir hal alıyor elbette.

    koku güzelliği: 8/10 (bayanlar bayılıyor, bitiyor bu kokuya, ancak beğenmeyen erkekler çıkabilir, koku güzelliği olarak ise listede daha özgün ve farklı işler mevcut, bu biraz lineer bir parfüm, nasıl başlarsa öyle devam ediyor)
    kalıcılık: 10/10 (sabah sıkarsınız, akşam eve döner ve duş alırsınız, sonrasında hala bu parfümün kokusu burnunuza gelir)
    fark edilirlik: 9.5/10 (yine bununla sprey konusunda dikkatli olmak lazım, less is more)
    fiyat/performans: 6/10
    kullanım kolaylığı: 7/10 (sadece kış ve sonbahar aylarında kullanmanızı tavsiye ederim)

    6. mefisto gentiluomo: ferah, sabunsu, hafif pudramsı, neşe verici bir kokusu var. berber dükkanı gibi kokuyor. bu listedeki en iyi performansa sahip ferah parfüm. yeni piyasaya sürülen parfümlerden bir tanesi ve çok özgün bir iş.

    koku güzelliği: 9/10
    kalıcılık: 9/10
    fark edilirlik: 8.5/10
    fiyat/performans: 6/10
    kullanım kolaylığı: 9/10

    7. prada l'homme: reflection man'in designer versiyonu, bütçeniz için daha uygun bir alternatifi. bu parfüm temizlik kokuyor. yeni yıkanmış kıyafet kokusu, çok kaliteli bir sabun kokusu veya 5 yıldızlı bir otelin lobi kokusu gibi. designer piyasasında bulabileceğiniz özgün işlerden bir tanesi. erkekler genelde sauvage, acqua di gio, bleu de chanel gibi piyasa kokularına yönelir, bu parfüm farklı bir klasmanda.

    koku güzelliği: 9.5/10
    kalıcılık: 7/10
    fark edilirlik: 6/10 (tene yakın, insanları rahatsız etmeden kendini belli eden bir parfüm)
    fiyat/performans: 8/10
    kullanım kolaylığı: 9/10 (kış hariç her mevsim kullanıma uygun)

    8. allure homme sport eau extreme: pek bilinmez, bleu de chanel'in gölgesinde kalsa da chanel parfümleri arasında övgü anlamında en başarılı parfümlerden bir tanesi. nane, portakal ve vanilya birleşimi ile ferah, kremsi bir turunçgil hissiyatı veriyor. yine bu parfüm de yakından koklandığında biraz sert gelebilir ancak atmosferde yayılırken bıraktığı koku bulutu özellikle kadınları çılgına çevirecek. tek dezavantajı çok fazla özgün olmayışı, yani bu kokuyu bir yerlerden hatırlıyor gibi olabilirsiniz, biraz tipik erkek parfümü gibi kokuyor.

    koku güzelliği: 8.5/10
    kalıcılık: 7/10
    fark edilirlik: 7/10
    fiyat/performans: 8/10
    kullanım kolaylığı: 10/10

    9. bleu de chanel: pure parfum konsantrasyonu kişisel favorim. anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz :). ferah, duj jelini andıran parfümler arasında en kalitelisi. oldukça güvenli, beğenmeyeni çıkmayacak bir parfüm. listedeki diğer parfümlere göre nispeten daha ucuz. ancak bilindik bir parfüm, mağazaya giden insanlara ilk önerilen parfümlerden bir tanesi bu.

    koku güzelliği: 8.5/10
    kalıcılık: 7/10
    fark edilirlik: 7/10
    fiyat/performans: 8/10
    kullanım kolaylığı: 10/10

    10. dior sauvage: listeye yazmak istemesem de bu parfüm olmadan bu liste olamazdı. daha önce bu parfümün kokusunu tarif ederken "meyveli rakı" ifadesi kullanmıştım, aslında tam olarak öyle kokuyor. rakının keskin uçlarını törpülediğinizi ve onu turunçgiller ile birleştirdiğinizi düşünün. bu parfümün başarısının sırrı yapaylığından geliyor. dünyada kendiliğinden böyle kokan bir nesne yok. bazı parfümler size çeşitli meyveleri, tatlıları veya ağaçları anımsatır ancak bu parfüm laboratuvar ortamında oluşturulmuş, bu dünyadan olmayan bir şey gibi kokuyor. böylece girdiğiniz ortamın parfüm koktuğu belli oluyor. ben niş parfüm dünyasına girdikten sonra bu parfümden nefret etmeye başladım çünkü oldukça yapay ve basit geliyor bana artık. ancak parfüm hobimin başlarındayken bu parfümün güzelliği başımı döndürmüştü, daha iyi bir koku yapılamayacağını düşünüyordum. insanların %99'u da bu parfümde benzer bir deneyim yaşayacaktır. tek bir parfüm ile idare etmek istiyorsanız, hem övgü aldıracak hem de performans olarak üzmeyecek bir parfümdür. edt versiyonunu tavsiye ederim.

    koku güzelliği: 8/10 (bana göre 5/10 :) ama parfüm koleksiyoneri olmayan insanlar bayılacaktır bu kokuya)
    kalıcılık: 9/10 (ferah bir parfüm için oldukça iyi)
    fark edilirlik: 9/10 (ferah bir parfüm için oldukça iyi)
    fiyat/performans: 9/10
    kullanım kolaylığı: 10/10

    11. terre d'hermes: bana kalırsa gelmiş geçmiş en başarılı, en özgün designer erkek parfümü. yağmur sonrası ıslak toprak kokusudur terre d'hermes. "klas" lığın şişe içerisine doldurulmuş halidir. bu da reformüle kurbanı, ancak yine de bu listede olmayı hak ediyor. yaş isteyen bir parfüm, 30 yaş ve üzeri erkeklere tavsiye ederim. giyiminizin iyi olması gerekiyor, t-shirt ile gitmez bu parfüm.

    içerisinde vetiver olduğu için herkese hitap etmeyecek bir kokudur. bu listedeki diğer bütün parfümlerin kokusunun herkesçe sevileceğini garanti edebilirim ama bu parfümde olay farklı. bu parfümde "parfümün güzel kokuyor" gibi bir geri bildirim almazsınız, "parfümün yakışmış" geri bildirimi alırsınız. yani stilinizi tamamlayacak bir parfümdür.

    koku güzelliği: 9/10
    kalıcılık: 7.5/10
    fark edilirlik: 7.5/10
    fiyat/performans: 8/10
    kullanım kolaylığı: 8/10 (herkese göre değil)

    12. acqua di gio profumo: tuzlu deniz suyu gibi kokan, ferah ve genel beğeni parfümü. bana biraz sıradan geliyor ancak övgü topladığı da bir gerçek. ferah bir parfüm için oldukça iyi bir performansa sahip. tabi bu da oldukça yaygın kullanılıyor, bilginiz olsun. bir parfümüm olsun, her ortamda düşünmeden kullanayım diyorsanız aradığınız parfüm bu olabilir.

    koku güzelliği: 8/10
    kalıcılık: 9/10
    fark edilirlik: 8/10
    fiyat/performans: 9/10
    kullanım kolaylığı: 10/10

    13. jpg ultra male: biraz genç işi bir parfüm. kokusu yaşını başını almış bireyler için çocuksu gelebilir. ancak bayanlar bayılıyor bu parfüme. eğer dışa dönük, eğlence ve parti adamıysanız bu parfüm size göre. performansı da oldukça iyi.

    koku güzelliği: 8/10
    kalıcılık: 9/10
    fark edilirlik: 9/10
    fiyat/performans: 9/10
    kullanım kolaylığı: 7/10 (yaz aylarında kullanılmamalı, ofis veya kapalı ortam kokusu değil)

  • bu adama verilen imkanlar ülkeyi son beş yılda terk eden roketsan, havelsan ve aselsan mühendislerine verilse ülke savunma sanayisinde çağ atlardı. kendisi çalışkan ve çok iyi bir mühendis olabilir. ben imkanlardan bahsediyorum.

    umarım çok daha güzel şeye imza atılır fakat eğer bu ülkede fikir özgürlüğü varsa benim için bu klasik bi propaganda videosu. bu videoyu izleyip gaza gelip ülkeye dönmeye çalışan çok donanımlı birisi olsa bile bu kişinin alevi, kürt ya da atatürkçü olmaması mümkünse karadenizli olması istenecek ilk kriterlerdendir. bırakalım bu imkansızı başardık ayaklarını. başarılan bir imkansızlık varsa o da liyakatsizliğiniz yüzünden türkiye’nin tarihinde hiç görmediği bir beyin göçüne vesile olmaktır.

    bu dediğimi kafadan yazmıyorum, işin içinde olan biri olarak yazıyorum. açın bu videoda röportaj veren gruptakilerin twitter adreslerine bakın, nasa'ya referendum'da evet vererek haykıran kişiler.

    edit: çok fazla mesajda diğer çalışanların attıkları tivitler geldi, isteyen arasın bulsun ben örneği verdim, diğerleri de bu profilde insanlar.

    edit2: tai‘yi atlamışız. this is you captain hatırlattı sağolsun.

    edit 3 : diğerlerine destek verildi de ne oldu diyenler için bu ekibe verilen destekleri kahvelikoyunkavalcisi hatırlattı :
    gümrük vergisi muafiyeti
    kdv istisnası
    kdv iadesi
    vergi indirimi
    sigorta primi işveren hissesi desteği
    gelir vergisi stopajı desteği
    yatırım yeri tahsisi
    izin, tahsis, ruhsat, lisans ve tesciller ile diğer kısıtlayıcı hükümler için yasal ve idari düzenleme.
    kaynak