hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: erling haefs)
    (bkz: beyaz zenciler)

    yazarın* bu kitabı* yazarken otobiyografik ögelerden çok fazla yararlandığını düşündüğümüzde aslında belki de yaşayan bir karakter olduğu söylenebilir erling haefs in. ama sadece yaşaması değil ki olay, gelsin, iki muhabbet edelim, arkadaşımız olsun... *

  • tam 911'i arayacakken sırtına bıçak saplanarak ölen zavallı kişinin, telefona basılı kalan parmağının tuşladığı numara..

  • röportajında benim gibi kekeme olduğunu fark edince içim ısındı çocuğa. bilmeyenler için biz kekemeler, bazı kelimeleri söyleyemeyince elimizi kolumuzu oynatarak o kelimeyi söylemeye çalışırız. bazen söyleyene kadar nefessiz kalırız. bu tür hareketler kekemeliğin sebep olduğu bir çeşit tik. herhangi bir rahatsızlığı yok çocuğun, sadece bazı kelimeleri söyleyemiyor, takılıyor ve istemsizce tik oluşuyor.

    gururumuzsun, başarılarının devamını dilerim.

  • beklemek, kucağınızda taşıdıkça ağırlaşan küçük bir çocuk gibidir. ilk kucakladığınız an hafif bile gelir. küçük bir çocuk ne kadar ağır olabilir ki? beklemek ne kadar zor olabilir ki?
    sonuçta çocuk küçük, kaç kilo olsun? on diyelim mi?
    diyelim.
    on kiloluk çocuk, kucakta geçen dakikalar boyunca yavaş yavaş ağırlaşır, kollarınız titreyene kadar ağırlaşır, bir noktada on değil elli kilo olur.

    beklemek de çok kolay gözükür başta. ne yapıyorsunuz ki? hiç. hiçbir şey. sadece duruyorsunuz, olduğunuz yerde. oysa çocuğun ağırlığını taşıdığınız ve o ağırlığa direndiğiniz gibi, beklerken de hayata karşı mukavemet gösterirsiniz. geçen anlar kapınıza dayanır, birikir de birikir. kapınız anları tutamayacak gibi olur. kapı da kollarınız gibi titremeye başlar. olur da anları tutamaz olursanız ve beklediğiniz şey hâlâ vuku bulmadıysa hayatın akışına kapılır, sürüklenir gidersiniz.

    beklenen gelse de gecikmiştir artık, siz bambaşka bir yere akmış gitmişsinizdir o biriken anların basıncıyla. peki beklenen de sizi bekler mi acaba?

    o da başka bir geceye, başka bir hikayeye, bekleyenlere kalsın artık.

  • aralarında televizyonda ilk kez ekranlara gelecek yapımların da yer aldığı ağustos ayı film listesi;

    —1 ağustos 21.30 son çıkış

    —2 ağustos 21.00 the cow (inek)

    —3 ağustos 21.00 a white white day (bembeyaz bir gün)

    —4 ağustos 21.00 pandora'nın kutusu

    —5 ağustos 21.00 a first farewell (ilk veda)

    —6 ağustos 21.15 gold (altın)

    —7 ağustos 21.30 marshland (bataklık)

    —8 ağustos 21.30 journeyman

    —9 ağustos 21.15 the blue veiled (mavi yaşmaklı)

    —10 ağustos 21.00 sorry we missed you (üzgünüz, size ulaşamadık)

    —11 ağustos 21.00 soluk

    —12 ağustos 21.00 raoul taburin

    —13 ağustos 21.30 the man who killed don quixote (don kişot'u öldüren adam)

    —14 ağustos 21.30 contact (mesaj)

    —15 ağustos 21.30 ordinary justice (adliye)

    —16 ağustos 21.00 hedi (seni seviyorum hedi)

    —17 ağustos 21.00 the sea ınside (içimdeki deniz)

    —18 ağustos 21.00 buta

    —19 ağustos 21.15 mabata bata

    —20 ağustos 20.00 kış uykusu

    —21 ağustos 21.30 the conductor (bir kadın zaferi)

    —22 ağustos 21.30 bandar band (hayal bandosu)

    —23 ağustos 21.15 waiting for the barbarians (barbarları beklerken)

    —24 ağustos 21.00 guardian of angels (meleklerin koruyucusu)

    —25 ağustos 21.00 aydede

    —26 ağustos 21.00 guardian of the light (ışığın muhafızı)

    —27 ağustos 21.30 kon-tiki

    —28 ağustos 21.30 labyrinth (labirent)

    —29 ağustos 21.30 father (babam)

    —30 ağustos 20.00 moby dick

    —31 ağustos 21.00 the truth (saklı gerçekler)

  • bir adam et yemeğinin yanında ekmek yemiyorsa zengindir arkadaşım, net.

    bir de bir tabağa komple antep koyup aralıksız happıdı huppudu yiyebiliyorsa da zengindir.

    benim bunlardan başka harhangi bir kriterim yok.

  • instagram'a hikaye atmakla whatsapp' a atmak arasında ne fark var?
    ikisi de tanıdığın kişilere bir şeyleri gösterme, duyurma, paylaşma çabası değil mi?
    ne oluyor da bunu whatsapp'tan yapınca cahil olunuyor?
    gerçekten ilginç bir düşünce.
    uygulama böyle bir özellik koymuş isteyen kullanır, isteyen kullanmaz. bunun eğitimle ne alakası var mesela?
    neden bu kadar takılıyorsunuz böyle basit şeylere, anlaması güç.