hesabın var mı? giriş yap

  • sitesine bir sık sorulan sorular kısmı koymuşlar, burda yer alan bir soru var:

    - exxen'i televizyonumda nasıl izleyebilirim?

    el cevap:
    exxen’i bilgisayarından izlerken, bu keyfi televizyonuna yansıtarak büyük ekranda yaşamak istiyorsan hdmı kablosu aracılığıyla bilgisayarını televizyonuna bağlayabilirsin.

    sağol şef seni de yorduk.

  • devlet adamı kavramına(devlet adami/@ben) kissinger ile beraber en fazla yakıştırdığım adamdır hoover. kissinger’in devletin bekası adına dünyaya yaptığını, yine devletin bekası asayiş ve huzurun devamı için amerikalılara yapmıştır. bugün new york times gazetesinde yayınlanan bir habere göre, 1950’li yıllarda başkan harry truman’a, devlete tehdit ve vatan hainliği içinde olduğundan şüphelendiği için zaman içinde fişlediği 12 bin amerikalının, “habeas corpus” hakkından yararlandırılmadan, toplanarak, askeri cezaevlerine tıkılmalarını önermiş. yani bugünkü guantanamo hukuk ve insanlık faciasının fikir babası da meğer bizim hoover efendiymiş. red scare cagında, ağzını her sosyal adalet diye açanı, ya da amerikan politikasını her eleştireni “sovyet casusu” diye fişlemiş.
    insanlara çok fazla keyfi takdir yetkisi veren milli güvenlik rejimini savunanları hiç anlamamışımdır. öylesine paranoya ya da korkuya boğulmuşlardır ki, sarıldıkları yılanın en büyük düşmanları olduğunu bile göremiyorlar. işte görüyoruz, yeryüzünün her coğrafyasında hoover müsveddeleri var. hukuku, ne adina olursa olsun ayaklar altina alan devlet, devlet olma niteligini kaybeder. topluma bundan daha buyuk bir tehdit yoktur. gerçek yurtseverlik, hukukun üstünlüğünü savunmaktır.

    20’nci yüzyıl bize şunu gösterdi, sadece istihbarat notlarından beslendikleri için “sağlıklı” düşünme melekeleri körelmiş insanlara, asla ülke kaderi üzerinde tesir gücü ve yetkisi verilmemeli. bu insanlar, ne kişisel hayatlarında ne de toplumsal hayatta sağlıklı kararlar alma gücüne sahip değiller. bu psikolojisi bozuk insanlar, savunduklari sacmaliklara hepimizi inandirarak ya da inamamizi saglayarak, en tepe noktalara kadar cikiyor. cikmistir, yine cikacaktir! devletin her eylem ve kararinin toplumsal elestiriye ve hukuk denetimine acik olmasi, uc bes sosyalist gencin fantezisi degil, yuzyillar icinde olusmus bilgeligin geregidir.

    bakın hoover nasıl çalışmış; devlette, politikada yükselmiş ya da yükselme trendine girmiş herkes hakkında özel hayat raporları tutmuş. bugün yeryüzünde hemen herkesin, ailesinin, yakınlarının ya da toplumun bilmesini istemiyeceği şeyler vardır mutlaka. istihbaratın görevi, bu açığı bularak “gerektiğinde” kullanmak. o gereklilik ise çoğunlukla, hooverian manyaklığı devlet politikası haline getirmek şeklinde ortaya çıkıyor. bu psikolojik ortam sağlandığında da en masum soruyu sormak bile, vatana, devlete sadakat şüphesi uyandırır. bu iş sadece, devlet kanadı için kullanılmıyor. muhaliflerin de, dile getirdikleri muhalif görüşleri yerine, kamuoyunda, yaşamlarına ilişkin bir çelişkiyi ya da kişisel arızayı ön plana çıkararak itibarsızlaştırmada da kullanılıyor. hoover ve kissinger gibi reel politik dininin azizlerinin talebesi devlet adamları, “gerektiğinde” devletin en tepesindeki adam için bile “itlaf” kararı verebiliyor. jfk olayının arkasındaki isim hoover mı ispatlanamıyor ama, o suikasti tıpkı martin luther king ya da malcolm x suikastları gibi fail-i meçhul hale getirenin hoover’ın pis eli olduğu bugün artık nerdeyse herkesin bildiği bir sır.
    devletin ve toplumun kendilerine ihtiyacının sona ermemesi için bu dinin müntesipleri, sürekli kriz modundadırlar. kriz yoksa bile çıkarılmalı. “çözümlerin kabul ettirilmesi için krizlerin inşası” bu aşağılık şovun en büyük çalımıdır. suikastlarden, iç savaşlar çıkarmaktan çekinmezler. müdahaleleri için yılan gibi “koşulların olgunlaşmasını” beklerler. olgunlaşmayı hızlandıracak, kanlı eylemlerden çekinmezler. “sözkonusu vatan ise gerisi teferuattır” gibi bir sözün iyiniyetli gibi görünen çarpık anlamı üzerine bina edilmiş sakat psikolojilerden tetikçi, bombacı bulmaları çok zor değildir. devleti bazı hayati konulara yönlendirmek için, üç beş hatta yüzlerce, hatta binlerce insan ölse ne ehemmiyeti var. vatanın selameti için, bu tür politikalara ihtiyaç var. özünde bu türden bir “sorumluluk ahlakına” kendini refere eden devlet adamlığı dininin, pragmatizmle de birleştiği abd iç ve dış politikası bu gösterinin en şaşaalı uygulamalarına sahne oldu.
    artık biliyoruz, hoover ve kissinger iki arıza kişilik değil. birer markadır, birer karakterdir. etrafınıza baktığınızda bir kaçını görmemeniz olanaksız. cocuklariniz hurmetine, hukuku ayak bagi goren bu cakallara artik prim vermeyin. muhammed isa askina... yattiginiz, yatmakta oldugunuz, ya da birgun siraniz gelince yatmaniz muhtemel ranzalar askina...

  • ah sevgili her şeyi bilen sözlük yazarları..sanıyorsunuz ki herkesin dünyası sizinki gibi korunaklı bir yer ve insanların tek derdi sevgilisinin onu terk etmesi ya da patronunun geç kaldığı için onu azarlaması.

    babasının evinde her türlü fiziksel istismara uğramış, duygusal olarak ihmal edilmiş, yediği dayakların sesine dayanamayan alt komşuları tarafından babasının elinden kurtarılmış insanlar var bu dünyada. 15 yaşında evden kaçan, sokaklarda yatan, sevgi nedir bilmeyen, kendine gülümseyen adamları iyi insan zanneden, sonra yataktan yatağa sürüklenen, en sonunda kendini pavyonda konsomasyon yaparken bulan insanlar var.

    düzgün bir işe girseydi, apartman temizliği yapsaydı diyenleri duyar gibiyim. dünyayı ve insanları algılama şeklimiz daha çocukken belirlenir ve maalesef kaderimiz olur. herkesin kaderi sizinki gibi güleryüzlü değil. ve herkesin kaderinin zincirlerini kıracak gücü yok. o yüzden biz güleryüzlü kaderimizin sonucunda konforlu yaşamımızı sürdürüyoruz, bazı insanlarsa kimsenin yapmak istemediği işleri yapıyor.

    o yüzden size tavsiyem, kimsenin keyfinden bedenini satmadığını bilin ve insanları o kör ahlak anlayışınızla yargılamaktan vazgeçin.

  • demek ki sizin çocuğun kendi çocuğuna yaptığı zorbalıklardan bıkmış.

    çocuğunuz başkasının boynunu çiziyor, kaldı ki o aşamaya kadar neler yapmıştır.

    siz de büyük ihtimalle bu konuda yeterli tedbir almamışsınız. belki ke keyiflenmişsinizdir.

    kalkıp burada savcılığa şikayet edilmiş diye eleştiriyorsunuz.

    ne yani diğer çocuklar sizin çocuğunuzun oyuncağı mı?

    en azından medeni bir insanmış hukuk yollarına başvurmuş. kenara çekip çocuğunuzun yaptığı zorbalıkların aynısını çocuğunuza yapmadığına şükredin.

    bence burada insanları kınayacağınıza çocuğunuzu terbiye edin. daha sonra sert kayaya çarparsınız çocuğunuzu da sizi de terbiye eder. gururunuz incinir.

  • 4 yıllık fakülte mezunu olup, 12 saat eşek gibi çalışıp, 1900 lira alan ve hala 11 yıldır iktidarda olan ama bu sorunu çözememiş akp'ye oy veren birinin yazdığı mektup.

    bir de utanmadan küçük kızıyla duygu sömürüsü yapıyor.

    akıl fikir diliyorum.