hesabın var mı? giriş yap

  • (5 erkek kardesli kiz)
    -alo
    +alo baba
    -anneni verir misin oglum
    +tamam. ben kizinim bu arada.
    -hea. olsun sen de benim oglum sayilirsin

  • feminist değilim. feministlerin de birçok tutumunu eleştiririm, hatta pek de sevmem. lakin bunları ciddi ciddi söylüyor, daha önce bu tacizle hiç karşılaşmamış olamazsınız. galiba hiç otobüste bacağı açmak suretiyle kadınları okşayan şerefsizlerle karşılaşmadınız. bacağını size sürterek tahrik olan erkeklerle başkalarını bir tutmuşsunuz tebrikler. bacağını açan kadın ne ayrıca ya. sadece ben mi görmedim acaba bacağını hayvan gibi açıp yanındakine sürtünen kadın? toplu taşıma araçlarında elleyen, yaslayan, mıncıklayan, okşayan veya oturduğu yerden bacağını size sürten bir güruhun karşısına argüman olarak kilolu kadınları koymuşsunuz. sizin gibilerle aynı dünyada yaşamaktan utanıyorum, empati acizi sığırlar.

  • komutanlar kendi aralarında tartışıyorlar. konu: biz haftada iki ya da üç karıları düzüyoruz. bu görev midir angarya mı? yarısı görevdir yarısı angaryadır diyor ve sonuçta bir yere varamıyorlar. hal böyle olunca hırs da yapmış vatandaşlar münazarayı sonlandırmak adına başkana çıkıyorlar: paşam bir maruzatımız vardır, biz işin içinden çıkamadık. yardım edin lütfen!
    buyrun diyor paşa. durumu anlatıyolar. paşa kızarıp bozarıyor ve sonunda "ben bilmem, yanlış adama sordunuz. halktan birine sormak lazım bunu, objektif bakar " diyor. kışlada halka en yakın kişi olarak paşa emirerini çağırıyor. giriyor selam verip asker. oğlum sana bişey soracağım, iyi düşün ve fikrini söyle, diyor. emredersiniz komutanım!. paşa soruyu soruyor. soru biter bitmez asker yapıştırıyor cevabı
    - görevdir komutanım
    - ama oğlum hiç düşünmedin. nasıl vardın bu fikre?
    - angarya olsa bize yaptırırdınız komutanım!

  • baslik: boyum 138 cm yedek astsubay olur muyum

    1. var mi oyle bir durum beyler

    4. call of duty de sorun olmaz panpa

    6. hobbit ordusuna komutan olursun panpa

    10. mahallede su tabancasi kadrosuna bile almazlar amk

  • bilinçli bir halde "tamam bitti" denilen bir an değildir. yavaş yavaş gerçeklerin görülmesiyle oluşur. an değil, süreçtir.

    yıllar sonra edit: ne kadar zaman geçerse geçsin bitiyor emin olun. süreç bazen uzasa da sonu var, inanın.

  • dark academia, öncelikle yüksek öğrenime, sanata, kaligrafiye, müzelere, yazmaya/okumaya, klasik yunan ve gotik mimarisine odaklanan hem estetik hem de bir alt kültürdür. alt kültür, öncelikle klasik edebiyat, antik sanat ve yüksek seviyeli liberal arts yani yedi özgür sanat olan gramer, mantık, retorik, aritmetik, geometri, müzik, gökbilim konularını incelemeye odaklanır.

    dark academia kültürünün ve estetiğinin önemli bir yönü, akademide geçmişte kalmış, nostaljik bir zamanı vurgulamasıdır. belirli bir zamanı anlatmasından çok, geçmişteki zamanları anlattığı konusunda ortak bir kabul vardır. ne zamanı referans aldığını anlamak için bazı ipuçlarımız var.
    en önemli ipucu, üst sınıf toplumunun liberal arts'a önem verdiği bir zamanın yüceltilmesi ve romantikleştirilmesidir. oxford, cambridge veya harvard gibi kurumların eski zamanları gibi.

    dark academia, klasik edebiyatın saygı duyulan bir çalışma olduğu bir belirsiz bir geçmiş döneme odaklanmaktadır. bu akım, öğrencileri gölgede bırakan, ciddi bir ton ve estetik yaratan bir karanlıkla tanımlanır. genellikle fon, aşırı güçlü profesörler ve zorlu öğrenci hayatıdır.

    dark academia'nın bir diğer önemli özelliği estetiğin üzerine sürekli düşen karanlık bir gölgedir. bu gölge gerçek bir gölge, fotoğrafın üzerine yerleştirilmiş sessiz ve koyu bir filtre veya karanlık bir koridor şeklinde olabilir. ancak yazı tarzında da ciddi bir ton şeklini alabilir. hatta hikayenin mekanlarında ya da olay örgüsünde bile kendini gösterebilir. hava her zaman kasvetlidir, öğrenciler günlük yaşamlarında her zaman tuhaf ya da acı verici duruma tanık olurlar. melankoli ve felsefi karamsarlık bu türün diğer öğeleridir.

    dark academia modası aracılığıyla zamana dair ipuçları alıyoruz. moda genellikle 1920'ler, 1940'lar ve 1950'lerin okul üniformaları olarak kendini gösterir. daha eski zamanlara dair gotik ton ise yine zamanı belirsiz hale getiren bir unsurdur. zamanın bu belirsizliği sonsuzluk duygusunu uyandırır.

    dark academia'nın kökeni, en azından bir hikaye anlatma türü olarak genellikle donna tartt'ın 1992 tarihli the secret history romanına atfedilir. estetiğin ve alt kültürün kökenleri tam olarak belli değildir. yaklaşık 2015'ten beri tumblr ve sosyal medya alanında vardır, ancak sosyal kısıtlamaların doruğa çıktığı covid-19 salgını sırasında büyük bir popülerlik kazanmış gibi görünüyor.

    her ne kadar bir alt kültür, tür ve estetik olarak karanlık akademi 2015 civarında ortaya çıkmış gibi görünse de, bu türe rahatlıkla uyum sağlayabilecek daha eski çalışmalar da var. örneğin, dorian gray'in portresi.

    filmler ve diziler arasında ise harry potter serisi, wednesday, dead poets society, penny dreadful, maurice bu akımdan esintiler taşıyan yapımlardır. harry potter serisi ile büyüyen bir neslin doğal olarak bu türden beslenmesi ve onu kutsaması da elbette ki şaşırtıcı değildir.

    esasen, halihazırda gücü elinde tutanların erişemeyeceği şekilde inşa edilmiş her türlü çalışma dark academia'nın alanına girer. bu topluluklar, bir bütün olarak gizli, elitist ve erişilemez olacak şekilde inşa edilmiştir. ortalama bir öğrencinin bu topluluklara girmesi zordur. çünkü bildiğimiz gibi, gizli topluluklar yalnızca bu prestijli kurumlara katılmak için yeterli, seçilmiş birkaç şanslı kişiden oluşur.

    en önemlisi karanlık akademi estetiği her zaman karanlığın içinde gizlenir. dark academia içindeki "karanlık" sözcüğü, kampüs ve çalışma çevresinde gizlenen kuşatıcı bir gölgeyi tanımlar.

    karakterler genellikle insanların züppe bulabileceği bir içecek veya sigara içer. kahvelerini sade içmekten viski içmeye, hatta belki puro içmeye kadar uzanan bir aralık vardır. benzer şekilde, karakterler genellikle karamsar, zeki ve eksantriktir (çünkü dahiler genellikle eksantrik olarak tasvir edilir). doğal olarak karakterlerin parlak olması gerekir, çünkü estetiğin tamamı eski akademik kurumların yüceltilmesi ve romantikleştirilmesinden oluşur. karakterlerin parlaklıkları, bu kurumların yalnızca seçkinlere yönelik olduğunu hatırlamamızı sağlar. onların tuhaflıkları bize bunun için yaratılmadığımızı hatırlatır.

    bazı insanlar dark academia'daki yaygın bir kinayenin otorite figürüne karşı bir tür isyan olduğunu söylüyor. bu bir öğretmen, yetkililer ya da iktidardaki başka biri olabilir. the secret history, klasik öğrenciler arasında yaşanan bir cinayeti ve suça yol açan koşulları konu alıyor. bu nedenle, dark academia'da kuralların dışına çıkmanın yanı sıra sıklıkla cinayet de yaşanır.

    dark academia'dan ilham alan çalma listeleri romantik ve empresyonist bestecilere özellikle vurgu yaparak, on sekizinci, on dokuzuncu ve yirminci yüzyılın başlarındaki klasik batı müziğine ve çağdaş minimalist bestecilere odaklanır.

    avrupamerkezci oluşu ve beyaz karakterlerin yoğunluğu nedeniyle emperyalizm kültürü esintileri taşıması bu türe yönelik eleştirilerin başında gelir. abd'deki üniversiteler eskiden özgürdü ve köleleştirilmiş insanların özgür emeğinin sömürülmesiyle finanse ediliyordu. orada sömürülen emek sayesinde özgür olabildiler.

    bir tür ve estetik olarak dark academia, baskıcı sistemleri ortadan kaldırmaya yönelik yavaş ama ısrarlı çalışmaya katkıda bulunmak için kendi anlatı gücünü kullanma şansına sahip. küresel çoğunluğun akademi ile beyazlardan çok daha farklı şekilde etkileşimde olduğunu ve fırsat eşitliğine sahip olmadığını hatırlamak her zaman önemlidir.

    kaynak:
    https://bookishbrews.com/…the-truth-about-the-genre
    https://collider.com/…ery-of-witches-39-2018---2022