hesabın var mı? giriş yap

  • babamla birlikte ne zaman misafirlikten dönmek üzere arabaya binsek beni strese sokan kornadır. en az 50 kere "korna çal" der babam. bir defa inat ettim çalmadım, neredeyse geri dönüp özür dileyecekti adamdan. babacığım az önce vedalaştın, sarıldınız öpüştünüz, bin tane iyi dilekte bulundunuz birbirinize bu korna olmasa ne olur dedim ama anlatamadım arkadaş. o korna çalınacak, yoksa orada seni ayakta bekleyen adama edepsizlik olur diyor. örf adet desen, gelenek desen şunun şurasında kaç senedir arabaya biniyoruz ki yahu. yoksa eski türkler ayrılırken at kişnetiyorlardı da ordan mı kaldı acaba.

  • eski zamanlarda sıklıkla istiklal caddesinde görünen sanat adamı.

    ezel bitmişti o zaman, gördüm yine. selam verdim başımla, aldı. herkesin selamını alırdı zaten.
    yanına yanaştım. özür dıleyerek, yeğen der misiniz bir kere, dedim.
    "o dizi bitti yeğen" dedi. mutlu etti beni. akşama kadar 100 kişiye anlattım.

    şimdi gitmiş.
    meleklerle, selametle gitsin.
    altına girdiği toprak sıkmasın.
    burada seveni pek çok idi. diğer yanda da bol olacaktır umarım.

    tanrı, hadi olmadı iblis muhakkak yeğen demesini isteyecektir.

  • başlık: takım elbise giyip köy köy geziyorum beyler

    1. çöp kutusunun kenarına öyle umursamadan atılmış bir takım elbisenin beni nasıl bu kadar mühim bir kişi yaptığına hala inanamıyorum.

    köylere gidip sizin arazileri devlet büyük paralar verip satın alacak baraj yapacak yol yapacak sanayi bölgesi kuracak diyorum, siz o çıkarcı muhtarları bir görün bir saygı bir hürmet hemen beni kalabalıktan uzaklaştırıp devletin neredeki arazileri alacağına dair tüyo istemeler bana rüşvet teklif etmeler cebime para sıkıştırmalar filan
    en son gittiğim köyde meydanda kuzu filan çevirdiler 2 kol çalgı takımı tutmuşlar sabaha kadar gırla eğlence
    bir gün birileri anlayacak diye çok korkuyorum

  • puan karşılığı para kazanma sistemine karşıymış. doğru, kendisi para karşılığı puan kazanma sistemini seviyor.

  • pandemi öncesinde maskeler, tehlikeli maddelerle uğraşmak veya bir suç mahallini araştırmak gibi risk veya tehlikenin söz konusu olduğu ortamlarda kullanılıyordu.

    covid-19 salgınının getirdiği en bariz toplumsal değişikliklerden biri, insanların halka açık yerlerde artık maskeyle dolaşıyor olması. bu elbette iyi ve gerekli. maskeler covid-19'un yayılmasını engellemeye yardımcı olan ana etmenlerden birisi. ancak maskeler sıradan hale geldikçe, insanlar arasındaki etkileşim bundan etlikenmeye ve tekrar şekillenmeye başladı.

    insan yüzü, iletişim ve etkileşimimizde önemli bir rol oynuyor. beynimizde yüz tanıma için özelleştirilmiş bölgeler bile var. yani, bir yüzün yarısının gizleniyor olması, beynimizi eninde sonunda etkiliyor olabilir. yakın zamana kadar, yüzü örtmek, şüphe çeken bir davranıştı. genellikle suç işleme potansiyeli olan kişiler tarafından yapıldığı düşünülür, peçe takmak ise ideolojik açıdan islamofobiyi tetikleyen bir araç olarak kullanılıyordu.

    pandemi öncesi dünyadaki maske algımızı bir düşünelim. insanların tehlikeli maddeler veya atıklarla çalışırken, breaking bad dizisinden alıntı yaparsam kimyasal madde yapımı esnasında, suç mahallini araştırırken.. yani risk veya tehlike durumunun söz konusu olduğu ortamlarda maske taktığını görüyorduk ağırlıklı olarak. filmlerde, kaçakçılar veya suçlular genelde hep yüzlerinde maske ile tasvir edilir. cerrahlar ve diş hekimleri, düzenli olarak maske takarlar ancak onlar bile, inkar edilemez şekilde insanlara yardım etmek için uğraşırken, maskerin aslında sağlıksız veya sevmediğimiz diğer şeylerle ilişkili anlamlar yüklenmesinin önüne geçemediler maalesef.

    maske takmanın olası bir sonucu, hepimizin daha temkinli ve tehlikelere karşı daha dikkatli davranmamız oldu. çevremizde sürekli var olan bir tehdit, dikkatimiz ve düşüncemiz üzerinde belirgin etkilere sahip. insanların, önemli olsa bile çevrelerinde olup bitenlere daha endişeli, daha az bağlı ve daha yavaş yanıt vermesine yol açabiliyor, çünkü maskeler beynimizin bir kısmının her zaman meşgul olduğu anlamına geliyor.

    öte yandan, herkesin maske taktığını görmek, insanların daha az endişelenmesini sağlıyor. her şeyin kontrol altında olduğunu, korumanın mevcut olduğunu, tehlikenin en aza indirildiğini gösteriyor. elbette bunun da olumsuz tarafı olacaktır. sağlığa yönelik tehlikeleri azaltmayı amaçlayan başka bir koruyucu olan bisiklet kaskı üzerine yapılan araştırmalar, bunları giyen insanların genellikle daha fazla risk almaya yatkın olabileceğini gösteriyor.

    düzenli maske takan insanlar covid-19 risklerini daha az ciddiye alıyor olabilir mi? bundan emin değiliz. maskeler, kasklardan çok farklıdır ve farklı algılanır ancak yine de bu göz önünde bulundurulması gereken bir konu.

    maskelerle ilgili bariz bir diğer endişe, iletişim üzerindeki etkisi. yüzlerimiz, iletişim kurarken büyük bir rol oynuyor ve maskeler yüz ifademizi belirgin bir şekilde gizliyor. bu, iletişim kuran iki taraf için de sorunlara neden olabilir. insanlar, kısıtlama etkisinin hafif bir versiyonunu sergilemeye başlayabilir. bu semptom, genellikle insanlar internet üzerinden anonim olarak iletişim kurduklarında görülüyor. karşılarında kimin olduğunu umursamadan, herhangi bir kısıtmalama ve endişe duymadan konuştukları için internet iletişimi zaman zaman düşmanca görünebiliyor.

    karşıdaki kişinin yüzünün bir kısmını göremedikleri için, insanlardan biriyle konuşurken aniden tüm sosyal normları terk etmelerini beklemek, biraz abartılı kaçıyor. yüz felci olan kişilerde yapılan araştırmalarda elde edilen yorumlar, başkalarının onları daha olumsuz algılama eğiliminde olduğunu gösteriyor. insanların yüz ifadelerini okuyamadığımızda onlara daha temkinli, daha şüpheli yaklaşıyoruz. ilginç bir şekilde, aynı araştırmalar, yüz felci olanların, seslerini ve vücut dillerini abartarak, duygularını daha çoşkulu hareketler, daha büyük jestler, sözcükleri daha vurgulu kullanarak, yüz ifadesi üretememelerini telafi etme eğiliminde olduklarını ortaya koyuyor. bu yöntem gerçekten de başkalarının onları daha olumlu algılamasına neden oluyor.

    yüzlerimiz örtüldüğünde duygularımızı bedenimizle daha fazla göstermeye eğilim duyuyoruz. günün sonunda, insanlar inanılmaz derecede etkileşimli bir tür ve iletimimizi durdurmak için bir virüs ve maskeden daha fazlası gerekli. bu engellerin üstesinden nasıl geleceğimizi zamanla göreceğiz.

  • 20 yıl önce tuğla gibi büyük, hesap makinesi gibi tuşlu cep telefonları vardı, bugün iphone 13 var, samsung s21 var.

    süpürmek için açması 5 dk süren bordo süpürgeler vardı, bugün dyson v11 var.

    100 km’de 15 litre yakan atmosferik motorlu arabalar vardı, bugün yarı hibrid 4.5 litre yakan araçlar var.

    20 yıl önce fatih terim vardı, bugün hala fatih terim var. yetmedi mi artık mınakoyum!