hesabın var mı? giriş yap

  • belli ki marifettir. burada gururla anlatıldığına göre hırsızlar tarafından yönetiliyor olmamız şaşırtıcı değil. hırsızlar yönetici olarak kimi seçecek ya? tabii ki içlerinde en becerikli olanları. yazık benim annem çağ dışı kalmış, bize hırsızlık yapmamayı öğretti, sonra biz kopya bile çekmedik hırsızlıktır diye. meğer ahlak algısı değişeli çok olmuş, hırsızlık marifet olmuş. zavallı annem, zavallı ben. siz burada yediğiniz küçük (!) boku böyle keyifle anlatırsanız başka hırsızlar tabii övünür gemicikleriyle. aranızda hiçbir fark yok, biliyor musunuz? sizin çaldığınız küçük bir şey değil, onların imkanları sizde olsa aynı boku yiyeceksiniz. midem bulandı...

    edit: hiç gençlik aklı demeyin, ben de genç oldum. koca üniversiteyi bir tane kot pantolon, iki çift ayakkabı ile bitirdim. ama böyle şeyler yapmadım. ahlaksızsınız sadece.

  • hem de hanım sivastan mı dedi o?

    tırnağınız taşa değmesin; ne güzel insanlarsınız siz öyle.

    o değil de 5 çocuk mu dedi o?

    mutlu bi adamla evlenen türk kızı. herkese böyle mutluluklar dilerim. ne güzel lan.

  • koskoca ustaya yazılanları utanarak okudum. vay amk. adamı yalaka mı yapmadılar, alalade bir oyuncu mu demediler... vallahi burası iyice ruh hastası doldu. evet, sözlük kapatılsın. ya da hakkında yorum yapılan insanlara cevap hakkı doğsun.

  • günümüz koşullarında artık lüks olmaktan çıkmış ve gerekli bir özellik olarak aranır hale gelen bir öğedir klima. özellikle bunalıcı şehir ortamında camlar kapalı olması münasebetiyle gürültü engelleyici ve ferahlatıcı haliyle klima candır, vazgeçilmezdir. doğru kullanıldığı taktirde hasta etmez. araçlarda kaba olarak manuel ve dijital klima olarak iki türe ayrılır. dijital olanları ise kendi içerisinde climatronic, iklim kontrollü, çift bölge iklim kontrollü vs gibi çeşitli dala ayrılsalar bile temelde aynı mantalite üzerinde çalışırlar. klimalar genel olarak r134a olarak bilinen dupont firmasının geliştirdiği bir inert gazı kullanırlar. bu gazın miktarı her araç için değişkendir. genellikle araç kaputunu açınca farların yakınında bir yerde araçta gereken gaz miktarı gr cinsinden yazmaktadır. klimanın etkin kullanılması gereken en mühim özelliği ortamda sabit bir sıcaklık derecesi elde edebilmektir. yaz ve kış her mevsim klimanın belirli periyotlarla çalışması, içinde bulunan gazın çökelme yapmaması ve sistem devridaimi için önem arz eder. uzun süre çalıştırılmayan klimada r134a gazı bir süre sonra yoğunlaşma nedeniyle çökelme yapar. bu durum sistemde gaz eksikliği ve soğutma azalması şeklinde kendini gösterir. sistemde gaz eksilmesine neden olan bir diğer husus evaporatör denilen klima sisteminin temel elemanıdır. diğer gaz eksilmesine neden olan hususlar klima radyatöründe ufak bir delik veya sistemin geçtiği borularda delik olmasıdır. yine klima gaz basma ve vakumlama yerlerindeki contalar ile klima kompresörü keçeleri de muhtemel gaz eksilmesine neden olabilecek yerler olarak dikkat çeker. klima kullanırken dikkat edilmesi gerekli en önemli husus, araç çalışma sıcaklığına gelince klimanın çalıştırılmasıdır. klima kompresörünün uzun yıllar sağlam şekilde çalışmasını istiyorsanız motor rölantide iken klimayı açınız veya kapatınız. motor viteste ve yükteyken klima açıp kapamak uzun vadede kompresöre zarar verecektir. yazın sıcağı yemiş bir otomobile binince önce dört camı açın ve motoru çalıştırın. sonra klimayı açmadan soğuk üfleme moduna getirin ve havalandırmayı çalıştırın. motor ısınınca henüz rölantide iken klimayı açın ve camları kapatın. klima yönünü öncelikle ayaklarınıza verecek şekilde ayarlarsanız kısa zamanda çabuk bir ferahlama sağlarsınız. diğer yandan klimayı içerdeki sıcak hava tamamen çıkınca araç içi hava devir daimi yaparak kullanırsanız daha fazla soğutma elde edersiniz. içerisi istediğiniz şekilde soğudu ve hatta biraz ürpermeye başladınız. manuel klima kullandığınızı farzedersek klimayı kapatmak yerine sağ ön camı bir parmak veya yarım parmak aşağı indirmek ortam sıcaklığını istediğiniz yöne çekecektir. bir diğer alternatif olarak ise istediğiniz soğukluğa ulaşınca klima yönünü camlara verecek şekilde ayarlarsanız özellikle uzun yolculuklarda üşütmeyen, hasta etmeyen bir ortam elde edersiniz. arada camlar ile ayak arasında yön değiştirerek ferahlığınızı kalıcı hale getirebilirsiniz. dikkat çekmek için tekrar söylemek istiyorum. motor yükte iken veya viteste seyir halinde iken klimayı açıp kapatmıyoruz. klimayı seyir halinde açıp kapamak için mümkünse önce vitesi boşa alıp klimayı açıp kapıyoruz sonra tekrar vitese geçiriyoruz aracımızı. serin ve ferah sürüşler dileğimle.

  • sektorun icinden bildiriyorum, evden calisma arac kullanimini ve leasing firmalarini cok vurdu.

    bu trendin devam etmesi teslanin uzun vadeli arac satis hacmini ve dolayisi ile hisse senedi fiyatlarini vs. baltalayacaktir.

    adam ulasim sektorune calisiyor, tabi ki herkesin her gun oradan buraya seyahat etmesini isteyecek.

    buyuk resim mode off.

  • işte bu dediğim twitter tag'i.

    bu ülkede bişeylerin değişebileceğine dair ümitleri arttıran tag.

    izlemem bilmem ama iddialara gire geçen yilın kazananı en başından belliymiş. öyle yada değil insan zekasıyla alay eden bu program , ve bu programda sms'lerden gelen parayla seyma subaşı'nın lükslerinin karşılanması salaklıktır.

  • 75-80 yaslarinda bir "dede"nin nişantaşı'nda kaldırımda şaşkınlıkla etrafa bakışı, ayaklarının dibinde 2 file portakal, biri patlamış ve kaldırıma saçılmış...bastonuyla portakalları kendine doğru yuvalarması, yanindan solaryum karası bir kadının hayret ve şaşkınlıkla, portakallardan birinin üstünden atlaması, hemen sonra portakal değip de pisletti mi acaba diye beyaz topuklu çizmelerine bakması ve hızla uzaklaşması... dedenin şaşkın yüzünün asılması, ve buna daha fazla dayanamayıp kırmızı ışıkta duran ve içinden olayların izlendiği dolmuşu terk etmek, dedeye doğru yürümek...

    bir gün kadiköy - beşiktaş vapurunda bir evsizi göze kestirmek, uzaktan izlemek, elinde kocaman ağzına kadar dolu büyük boy bir çöp torbası olduğunu görmek, geminin kıç tarafına yöneldiginde martılara ekmek getirmiş olduğunu fark etmek, insanların ondan uzaklaşması, içeri girmesi, belki kaçması, korkması...sonra yanına gitmek, dönüp "sen de atmak ister misin?" demesi... koluna girmek...birlikte dakikalar geçirmek...onun bir seylerin "daha fazlasi" olduğunu idrak etmek...

    kalamışta sokak aralarında akordeon çalan gencecik bir çocugun, 3-5 hafta üstüste aynı sokağa gelişi, apartmanlardan para atanlar oldukça, onların evlerinin altında daha uzunca kalarak boşnak veya rus ezgileri çalması, 1 hafta kadar sonra artık gelmediğini fark etmek...

    5 yaşında bir çocugun kendinin 5 katı yaşında birine "ne güzel olurdu sen çocuk olsan" demesi...

    karganın tekini çatıdaki su birikmiş olukta, gagasıyla çevirmek suretiyle, ekmeğin iki tarafını da ıslatırken yakalamak...