hesabın var mı? giriş yap

  • dicle üniversitesinde bu arkadaşlarla okumak zorunda kalan aklı başında kardeşlerime sabır diliyorum.

    ayrıca bi üniversite nasıl koskoca cem yılmaz'ı getirerek şöhretini daha da düşürür bunu görmüş olduk. enteresan gerçekten...

  • kitap okumaya dalıp 1 saattir beklenen ucagi kacirmak !

    bunun uzerine henuz daha evla bir salaklik duymadim.

    not: tam bir entry-nick uyumu vakasi

  • 31 aralık 2005 gecesi, evin oturma odasında 1 kız 2 erkek kalmıştır. erkeklerden atik olanı ile kız televizyonun kumandası için kavga ederken yavaş yavaş işi pişirmeye başlarlar ve içerdeki boş odalardan birine geçerler. yalnız kalan eleman sabah arkadaşı odadan çıkınca:
    - bi kumanda için insan insanı sker mi lan?

  • arka kapak yazısında geçtiği gibi bir tarih kitabı, dahası şahane bir kitap. çok klişe gibi gelecek ama okumaya başladığımdan beri ciddi anlamda ufkumu açan ve tarihi olaylara daha değişik bir pencereden bakmamı sağlayacak bir kitap oldu.

    tarih kitabı sınıflandırmasına aldanmamak gerek, zira çıkarım yaparken biyoloji, antropoloji, coğrafya gibi bilim dallarından yararlanmasıyla o çok basit gibi görünen ancak genelde doyurucu bir şekilde cevaplanamayan "neden?"li sorulara etkileyici yanıtlar üretiyor. örneğin, klasik bir tarih kitabının kuru anlatımıyla açıklanamayan ilişkiler, neden ve sonuçlar biyoloji biliminin de desteği alınarak masaya oturtulduğunda bir anda açık bir şekilde görünür oluyor ki yazarının bu kadar değişik alanlardan yararlanarak elde ettiği bilgileri bir tarih kitabına yedirmesi çok başarılı şekilde kotarılmış. bu durumu okurken fark etmenin en kolay yolu 600'da küsür sayfa boyunca bulabildiğiniz "saçma" önermelerin sayısı. zira çarkların arka planındaki tarihin kendi akışından bağımsız sürekli gerçekleşen bilimsel olgular kitapta anlatılıp ilişkiler kuruldukça, o önermeler son derece akla yatkın hale geliyor; çoğunluğu sayısal ve bulgulara dayanan bilgiler olduğu için de güvenilirliği artıyor. bu nedenle de tarihin özellikle yaşadığımız ülkede benimsetilmeye çalışılan ezberlenecek bir olaylar ve kişiler silsilesi olmaktan çıkarak rasyonel bir zemine oturmasına yardımcı oluyor.

    kitap, konu edindiği "basit" sorulara böyle "basit" cevaplar (toplumların gelişiminde besinlerin rolü, kıtaların coğrafi konumu ve uzanışı, salgın hastalıklar vs.) verdiği için de "bütün her şeyi bunlarla açıklayamazsın" türünden eleştirilerle karşılaşabiliyor ki bu da son derece doğal aslında. ancak bu konu üzerinde daha geniş bilgi sahibi olmak ve çeşitli kaynaklarla karşılaştırma yapmak isteyen bir okuyucu eleştiriler konusunda dikkatli olmak zorunda (aslında bu her eleştiri okumasında geçerli, bu kitaba özgü değil) çünkü guns germs and steel ciddi anlamda evrim gibi mekanizmalara değinen bir kitap. işin boktan tarafı bazı eleştirilerde bu noktadan sonra ortaya çıkıyor, kitabın evrimsel tartışma kısmının okunup artık geçerli olmayan lamarkizm mantığıyla incelenmesi ve dahası doğal seleksiyonun geçerli olmadığı aşamalarda sanki kitap tersini iddia ediyormuş gibi örnekler verilmesi gibi bazı sakat durumlar mevcut.

    bioloji ile alakalı bir eseri eleştirecek insanların biyoloji ile yeterince ilgili olması doğaldır ancak bu "tarih kitabı" hakkında fikir beyan edenlerin çoğu ne yazık ki kitabın bilim dallarındaki çeşitliliğini yakalayamadığı için eleştirilerle beraber okunurken dikkatli olunması şart. eğer okuyucu da aynı durumdaysa bazen bu çarpık eleştirilere kapılıp kitabın bahsetmediği şeyleri bahsediyor zannetmek veya anlatılanları yanlış anlamak mümkün.

    ha ben bu eleştiri kısmına niye bu kadar taktım onu da belirteyim, kitabı okumaya başladığımdan beri etkilenmiş olduğumdan, sözlüktekilere ek olarak hakkında yazılanları okumak için çıktığım bir internet gezintisinde karşılaştığım birkaç eleştiri metninde (blog, kişisel sayfa vs.) bu hataların tipik bir şekilde birbirini andırdığını fark edip rahatsızlık hissediverdim; bu da beni böylece bu uzun entrynin sonuna getirdi. bu metinlerdeki bazı görüşleri de daha detaylı bir şekilde değerlendirmek istedim ancak henüz kitabı okumayı bitirmediğim için bunu askıya alıyorum.

    kaçıranlar için previously on #11143507 : okuyun, okutturun.

  • istanbul'dan zimbabwe aranir...

    - alo mosamba orda mi?
    - kim?
    - mos.. oha ya adam turk cikti
    - ...

  • bir su baskını sonrasında çadırda kalan bir felaketzede:

    - çadırlar su geçiriyor, üşüyoruz.. çoluk çocuk perişanız. nerde bu devlet, nerde bu millet, (karısına dönerek) nerde benim pijamalarım?

    not: daha sonra "nerde bu devlet, nerde bu millet" kısmı uzun süre show tv ana haber jeneriğinde kullanıldı.

    14 yıl sonra gelen edit: böyle bir şey hiç olmamış, zihnimin bir oyunuymuş. "nerde benim pijamalarım" kısmı levent kırca parodisinde varmış. ben de çok üzüldüm bunu öğrenince tabi ama n'apalım. historien'e teşekkürler.

  • bu sabah, bahçeköy bilice börekteydi tek başına kahvaltıya geldi 200 kişi foto için sıraya girdi 10 dakika içinde, en son " - bari benim çayı da biri içsin" dedi tebessümle, üzüldüm adamın o durumuna vallahi, sevilmek, ünlü olmak iyi güzel de (ben de çok severim ayrıca) bi rahat bırakın adamı yahu bi pazarı var insanın....