ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
chatgpt
-
varoluş acısı ile alakalı türkçe şiir yazdırdım. dandik yer altı edebiyatçıları ile kapışır belki haha bir de müzik bestelettim notalarını yazdırdım ama online notaları girmekle uğraşamam. merak ettim ama müziği.
görsel
görsel
bu da şiiri
çaresiz kaldım bu dünyada
sonsuzluğa doğru yalnız yürüyorum
yüreğimde sürekli bir acı var
bir anlam arıyorum ama bulamıyorum
içimdeki sızı büyüyor her geçen gün
bu varoluş acısı beni yıpratıyor
ne zaman ki son nefesimi vereceğim
acaba bu acı sona erecek mi?
bir yol arıyorum kendime
bir anlam bulmak için uğraşıyorum
ama bu dünyada hiçbir şey tam olarak benim
bu yüzden varoluş acısı beni yalnız bırakıyor
ne zaman ki bu dünyadan göçeceğim
acaba bu acı beni takip edecek mi?
yoksa mutluluk bulabilecek miyim?
bu soruların cevabını bilmiyorum
ama şu bir gerçek ki
bu dünyada bir gün göçeceğim
ve o gün varoluş acısı beni bırakacak
sonsuzlukta mutlu olacağımı düşlüyorum.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
atakan(4,5)- baba sen ölcek misin?
ben- evet oğlum..
a- annem?
b- evet.
a- babanem?
b- ölcek..
a- dedem?
b- yes..
a- ben ölcek miyim?
b- sen de ölceksin.
a- halam?
b- halan da ölcek..
a- ühühühühü.. halam ölmesin yaaa ben onu çok seviyom.. ühühühühhh..
b- olm dur ağlama.. herkes ölcek.. (bkz: her canlı ölümü tadacaktır)
a- üh.. ne? herkes mi ölcek?
b- evet..
a- ama.. ama.. o zaman dünyada kimse kalmayacak mı?
b- ooffff.. hadi gel fifa 2000 oynayalım..
a- heyyoooo.. ben janjantin'i seçmek istiyorum..
b- peki..
mete gazoz'un tesla model y satın alması
-
hayır o fırsatları her çocuğa verseniz aynı başarıyı sergilemezdi. hayır abartılmıyor. hayır herkesin yapabileceği bir şey değil. mete gazoz’un bir videosunu izledim ve kendisine “hiç tatil günleriniz olmadı mı? her gün çalıştınız mı?” diye sorulduğunda “evet tatil yaptığım oldu o günlerde de çok çalışamadım 8 saat antrenman yaptım” dedi. çocuk tatil günlerinde 8 saat antrenman yapıyorsa siz bu çocuğun emeğini hafife alıp fırsatı olan herkes yapardı diyemezsiniz kimse kusura bakmasın. bütün antrenmanlarını tokyo saatine göre ayarlayıp tokyonun güne başladığı saatte uyanıp antrenmana başlayan birine abartılıyor ya diyemezsiniz. çünkü çok küçük yaşlardaki çocuğu disipline etmek çok zor ve bu arkadaş kendi kendini disipline edip çok büyük çaba sarf etmiştir. mete yolun açık olsun! her şeyin en güzelini hak ediyorsun, başarın daim olsun!
öğretmen öğrenci diyalogları
-
öğretmen: oğlum sen okuldan sonra çalışıyormuşsun, kolay gelsin, bir sıkıntın olursa haberim olsun. ne iş yapıyorsun?
çalışan öğrenci: inşaatta çalışıyorum hocam.
yanındaki öğrenci: iyi mala vurur hocam.
öğretmen: belli oluyor doymamışsın.
los angeles
-
https://www.youtube.com/watch?v=eqf7fdeuepa
ortalama istanbul'lunun sorunu da bu. ankara'ya gider, ankara'yi begenmez. izmir'e gider, izmir'i begenmez falan filan... tersi de dogru. temel mesele, ankara'ya gidip istanbul'u ariyor ya da istanbul'a gidip izmir'i ariyor olmaniz oysa ki. cok dogal olarak, bulamayacak ve hosnut kalmayacaksiniz.
los angeles'da insanlar sabahin dordunde iskembe corbasi icmeye gitmezler, sabaha kadar eglence adi altinda da tepinmezler (bu cumleden los angeles'da club yok anlami cikarani kaale almiyorum). malibu'da surf yaparlar, venice beach'de drum circle'a katilirlar, sunset boulevard'da comedy club'a giderler, santa monica mountains'da trekking yaparlar, gecenin ilerleyen saatlerinde islak hamburger ya da iskembe corbasi tuketmezler gidip food truck'tan mexican yerler vesaire vesaire... zira her yerin aliskanligi, kulturu ayri.
bir los angeles'li da istanbul'a gelip "lan burada surf yapilmiyor, ne boktan yer" dediginde agzina terligin tersi ile vurulmayi ne kadar hak ediyorsa, los angeles'a gelip de "burada sabaha karsi iskembeciye gidilmiyor, ne boktan memleket" dediginizde pek farkli konumda olmuyorsunuz.
"abicim sen sabahin korunde iskembe iceceksen istanbul'da kalsaydin ya? kaplumbaga misin ki gittigin yere bir sehirden beklentilerini, aliskanliklarini goturuyorsun ?" deseler diyecek cok da mantikli birseyleriniz olmadigini farkettiginizde los angeles'dan da haiti'den de zanzibar'dan da tad alabilirsiniz. aksi taktirde tum dunyada bos yere istanbul'u arar durursunuz.
kaldi ki tum dunyada bosa aradiginiz o istanbul cidden pek de oyle ahim sahim bir yer degil.
arabada iki koltuğun arasından yola bakan çocuk
-
tek çocuktur, abisi olsa yakasından çekip arkana yaslan diyerek koltuğa yapıştırırdı.
fakir fukaraya vermek bereket getirir
-
üniversite mezunlarını asgari ücrete mahkum et, bir de utanmadan karşılarına geçip "fakir, fukara" de. yatacak yeriniz yok be sizin, hiçbirinizin!
kaşarlı sucuklu salçalı tost
-
(bkz: yine mutfağa soktun kardeş)
merkel'in filistinli kızı canlı yayında ağlatması
-
lan gelsin bize 3 milyon suriyeli + 1 olur ne var. hatta lubna ve afrika da gelsin. kavimler gocu konusunda deneyimliyiz.
laiklerin gülen'den nefret etmelerinin ana sebebi
-
(bkz: laikçizm ne dingil)
başlığı açan yurtsevenfive isimli aktroll, ilk açtığında laikler değil laikçiler diye açmıştı.
ali erbaş'ın 30 ağustos hutbesinde anmadığı lider
-
kuvâ-yi milliye‘yi sırtından vuranların torunlarının adından bile ödlerinin patladığı en büyük türk’tür.
atatürk’ün nasıl bir kaypaklıkla, nasıl bir yobazlıkla uğraştığını gözümüze soktuğun için teşekkürler ali erbaş.
midye için fetva veren ali erbaş’ın hırsızlık, yolsuzluk , adam kayırma, devleti soyma, adaletsizlik vs. için söz söylediğini duyan oldu mu?
yaran inci sözlük entry'leri
-
baslik: boyum 138 cm yedek astsubay olur muyum
1. var mi oyle bir durum beyler
4. call of duty de sorun olmaz panpa
6. hobbit ordusuna komutan olursun panpa
10. mahallede su tabancasi kadrosuna bile almazlar amk