ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
lisedeki herkesi tanıyan hafif kilolu merve
-
gidene asla üzülmezdi, çünkü giden kaybetmişti.
alt komşunun çocuklarının her sabah 5'te ağlaması
yılmaz özdil'in 4.6 milyon liraya villa alması
-
yılmaz özdil'in mustafa kemal kitabı, özel baskıyı saymazsak bir milyondan fazla sattı. diğer kitaplarının da az buz satmadığını biliyoruz.
toplu satış vs. saymazsak türkiye'nin en çok satan gazetesinin, en çok okunan yazarı.
severiz, sevmeyiz ayrı. kitaplarını beğeniriz beğenmeyiz ayrı. bunlar subjektif şeyler. evinde kaçak yapı varmış yokmuş; o da kendi sorunu ve eğer yaptıysa yanlıştır, cezası normaldir.
lakin bu adamın 4-5 milyona ev almasına şaşırmak, temel iktisattan, arz-talepten, popülerliğinin nasıl bir maddi karşılığı olduğundan anlamamaktır.
tokiden ev kurasına girse mutlu mu olacaktınız?
misafir olunan evde erken uyanıp tavanı seyretmek
-
dünyanın en sefil olayı. lan kalksanız olmaz, uyusanız uyanmışsınız bi' kere o hiç olmaz. mal gibi tavanı seyredersiniz, boyası falan dökülmüşse dökülen yerlerden şekiller üretirsiniz zihninizde... zor yani. evet.
canı erkek çeken kızın bir garip istek kağıdı
-
benim türbanlı bacım damarlı kol, kalıplı vücut isteyemez mi?
nusaybin'de çocuklara polis müdahalesi
-
pkknın nasıl büyüdüğünün özeti olan bir görüntü. doksanlarda bu tip olaylar çok yaşandı. bu çocuk ömrü boyunca polisten nefret edecek, korkacak, ülkesini sevmeyecek.
edit: adının bahoz olmasından dolayı yapılanı normalleştiren, "güneydoğuda askere ve polise bisey olmasında geri kalanı çok da önemli değil" diyen atarlı milliyetçi yazarlar hemen damlamış. bu arkadaşlar o çocuğun yerinde olsaydı veya güneydoğu'da büyüseydi muhtemelen pkklı terörist olacaklardı. bakın arkadaşlar abartmıyorum pkklı terörist değil de milliyetçi olmalarının tek sebebi doğdukları yerdir.
edit2: neymiş efendim çocuklar polis aracına taş atmış. o zaman filistin’de taş atan çocuklara silah doğrultan israil askerini de destekliyorsun demekki. kafa yapını değiştir kardeşim. benim için çocukların dini, dili, ırkı yoktur. çocuk her yerde çocuktur. filistin’deki de, nusaybin’deki de.
sevgilisine playstation 3 hediye eden kız
-
vakit ayırması gereken bir başka sevgilisi daha vardır.
baldıran otu
-
conium maculatum. türkçe'de ağuotu da denir.
1-2 metre boylarında, büyük yapraklı ve yayvan çiçekli zehirli bir bitkidir. hekimlikte, ağrı ve spazm giderici olarak kullanıldığı gibi, siyatik, tetanoz, epilepsi gibi hastalıkların tedavisinde de kullanılır (coniine etken maddesiyle). alkoloid içeren bitkiler sınıfındandır (çay, kakao gibi)
ortaçağda; idam cezasını infaz etme yöntemlerinden de biriymiş, baldırandan yapılan zehri içirmek.
ayrıca abd'de, ötenaziyi savunanlar tarafından kurulan bir derneğe de baldıran derneği adı verilmiştir.
araba almaya babasıyla giden 35 yaşındaki adam
-
arabadan anlamayan erkektir. herkesin böyle bir uzmanlığı olmak zorunda mı amonyum karbonat? sen annenle ev eşyası bakmaya gitsen "bak bak daha ev eşyası bakamıyor" mu diyeceğiz?
ağır zırva.
sandığın olduğu yerde diktatörlük olmaz
-
akıllara stalin'in "oyu kimin verdiği değil, kimin saydığı önemli" sözünü getirmektedir.
istiklal caddesi'nin 1996'daki görüntüleri
-
istiklalin istiklal olduğu yıllar. üniversiteye hazırlandığım sene. taksime geldiğimde, önce istiklalden galatasaray lisesine kadar iner, dönüşte mephisto'ya uğrar (hala aynı yerinde) haftalık karikatür dergimi alırdım. biraz da kitapları karıştırırdım. ah o yeni kitap kokusu yok mu. bayılırdım. devam eder şimdi yerinde mi bilmiyorum yukarı çıkarken solda bereket döner vardı; orda karnımı doyurur, meydana doğru giderdim. hey gidi 96; güzel zamanlardı.