hesabın var mı? giriş yap

  • senelerce erkenden uyandığı için, artık uyumayı çok seven ve gerekmedikçe asla uyanmayan nesile dönüşmüştür. en azından kendi uyuma sevgimi buna bağlıyorum ben. saygılar.

  • çamaşır kurutma makinesiyle ilgili işe yarar bir tüyo: tenis topu

    kurutucuya tenis topları koymak, kurutma işlemi sırasında özellikle giysiler olmak üzere eşyaların kabarmasına ve ayrılmasına yardımcı olmak için kullanılan yaygın bir uygulamadır. işte faydaları:

    daha hızlı kurutma: tenis topları, kurutulan öğeler arasında ayrım oluşturarak kurutma işleminin verimliliğini artırmaya yardımcı olabilir. kurutma makinesi çalışırken, tenis topları etrafta zıplar ve giysilerin birbirine yapışmasını önleyerek daha fazla hava sirkülasyonu sağlar. sonuç olarak daha hızlı ve daha eşit kurutmaya olanak sağlanır.

    azalan kırışıklıklar: tenis toplarının zıplama hareketi, giysilerin kurutma sırasında aşırı kırışmasını önlemeye de yardımcı olabilir. oluşturdukları ayırma, kumaşların birbirine baskı yapma olasılığını en aza indirir.

    yumuşatma ve tüylenme: tenis topları, doğal kumaş yumuşatıcıları olarak işlev görebilir. kurutma makinesinde hareket ederken kumaşlara hafifçe masaj yapar ve kabartırlar, bu sayede daha yumuşak bir hal alırlar.

    tüylenmeyi önleme: tenis topları, belirli kumaş türlerinde tüylenmeyi (küçük kumaş toplarının oluşmasını) önlemeye yardımcı olabilir. tenis topları, giysilerin birbirine yapışmasını önleyerek, tüylenmeye katkıda bulunabilecek sürtünmeyi azaltır.

    kurutma makinesinde tenis topları kullanırken bazı yönergeleri takip etmek gerekir:

    - kir veya nemin çamaşırlarınıza bulaşmasını önlemek için temiz ve kuru tenis topları kullanın.

    - özellikle tenis topları yeniyse veya keskin bir kokusu varsa, giysilerinize doğrudan temas etmesini önlemek için tenis toplarını temiz bir çorap veya kumaş çantaya koymayı düşünün.

    - tenis toplarının zıplama hareketine duyarlı olabilecek hassas kumaşlara dikkat edin. bu gibi durumlarda, bunları kullanmaktan kaçınmak veya dikkatli kullanmak isteyebilirsiniz.

    - tenis topları popüler bir seçim olsa da, bu amaç için özel olarak tasarlanmış ticari kurutma topları da mevcuttur. bu kurutucu toplar genellikle kauçuk, plastik veya yünden yapılır ve kurutma işlemi sırasında tenis toplarına benzer faydalar sağlar.

  • adam gelmeyin amk demiş işte. gitmeyin işte amk...

    edit: kafenin cevabını okudum da, kitap okumayı yasaklayınca böyle oluyor işte. bize yasaklayacağınıza siz de biraz okumayı deneseniz... o nasıl bir yazı amk?

  • böyle ahlaksız namusuz dolandırıcılar da türedi piyasada.öncelikle ecem hanıma geçmiş olsun diyorum.

    eğer hala gerçek bir enerji yüklemesi yapan biri arıyorsa benimle iletişime geçsin.

  • bu durum türkiye'de farklı sınav ve savunma jürilerinde farklı şekilde uygulanabiliyor. bu her ne kadar bir ikram olsa da insan içten içe acaba rüşvet mi veriyorum diye düşünüyor. aynı düşünceyi öğretim üyeleri de acaba rüşvet mi alıyorum diye düşünmektedirler. bu nedenle bu ikramın yeri ve dozu önemlidir. benim yaşadığım kadarını yorumsuz aktarıyorum, doğrudur değildir tartışmasına girmiyorum şimdilik:

    yüksek lisans tez jürisi: pasta, börek ve çay kahve ikram edilir genelde.
    doktora başvuru sözlü sınavı: ikram yapılmaz. rüşvet olarak algılanır. zaten kurumuna ve bölüm yoğunluğuna göre 20 dakika ile 1 saat arası sürer.
    doktora yeterlik sözlü sınavı: ikram yapılmaz. yeterlik ciddi bir iştir ve tüm taraflarca öyle görülür. herhangi bir ikram sululuk veya rüşvet olarak algılanır çok fena ters tepebilir.
    doktora tez öneri ve tez izleme komiteleri: basit kuru pasta ve çay gibi ikramlarda bulunulur, abartılmaz.
    doktora tezinin verildiği son komite (gidişattan o komitede verilip verilemeyeceği zaten bellidir): pasta börek ikram edilir. yeri ve raconuna göre komite hocaları ve doktor ünvanını alan öğrenci rakı-balık veya benzeri şekilde yemeğe çıkarlar ve yeni doktor nezaketen ısmarlar. aramıza hoşgeldin bilim insanı kutlaması gibi bir şeydir.

    öznel yorumlarımdır ve gözleme dayalı bilgidir. kuruma, yere, günün şartlarına ve ortama göre değişkenlik gösterebilir elbette.

    edit: imla ve anlam bütünlüğü.

  • kedisini seviyordur. ayrıca sırf lüks arabaya binmek ve o aracın yakıtını, tamirini, yedek parçasını vs. karşılamak için dünya kadar para harcayan insanlar var. hem de araba canlı bile değil. buna ne diyeceksin kulak misafiri?

  • çok değil bundan 10-12 sene öncesine gidildiğinde görülecektir ki letonya'ya elendikten sonra ya ben 2002 dünya kupasında 2003 konfederasyon kupasında bu takımı üçüncü yaptım "it is the football, that is the football" diyip aradan sıyrılıp devam etmek varken "şerefiyle" istifa etmiş teknik direktördür. belki vizyonsuzdur ama şerefli bir "adamdır".

  • kiracı hatalı. konu belli ki kirayla ilgili değil, merdiven boşluğuna koyulan ayakkabılarla ilgili. neredeyse bir ayakkabı reyonunu dolduracak kadar ayakkabı var merdivende.. belli ki ev sahibi daha önce defalarca uyarmış ama merdivene ayakkabı koymaya devam etmişler. ki merdiven de daralıyor haliyle..

    kiracının üslubu da hiç doğru değil. evsahibine "deli karı" diye hakaret ederken, evsahibi ise evin içini gösterip ayakkabıları kastederek "buraya koy yavrum" diyor.

    köydeki gibi ayakkabı falan dışarda kalsın diyorsanız apartmanda oturmayacaksınız, köye döneceksiniz.

  • bu konuda is bankasi ile aramizda gecen dialogu harfiyen aktariyorum:

    - iyi gunler. kredi kartimdan 27 eylul tarihinde 40 tl uyelik aidati kesilmis. iadesini talep edebilir miyim?
    - tabi efendim. kontrol ediyorum su anda.
    - peki.
    - kartinizin son 4 hanesini alabilir miyim?
    - 1234
    (30-40 sn.lik bekleme)
    - evet efendim, kontrollerini sagladigimda sistem, kredi kart aidatinizin iadesini onayladi. gelecek ay ekstrenize yansiyacaktir.
    - peki tesekkur ederim.
    - tesekkurler, iyi gunler.

    halbuki ben laflarimi hazirlamistim, "kimsiniz olm siz" tarzi cikismalarim hazirdi : )

  • (bkz: söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil)
    ve hatta;
    (bkz: buyrun benim)

    bu basligi acildigi gunden beri takip ediyorum. neticede o onursuzlardan(!) biri oldugum icin.
    evlendigimde yaklasik 23 yasindaydim. ve evet benim de pembe hayallerim vardi. mutlu bir yuva, saglikli cocuklar, iyi ve sevgi dolu bir es. sicak bir yuva vs vs vs. uzar gider.
    ex esimle gorucu sayilabilecek bir sekilde evlendim. eli yuzu duzgun, iyi bir isi olan, insana benzeyen biriydi.
    nisanliyken bir iki davranisi tuhaf gelmisti ama, cok genc ve cok toydum. dunyayi ve insanlari tanimiyordum.
    dahasi bir isim, bir meslegim olabilecegi, hayatimi kazanabilecegim bir bilincle yetistirilmemistim.
    derken 3. gun yuzume yedigim bir tokatla sendeledim ama ayilmadim henuz.
    baslayan seylerin devam etme gibi bir hali vardi. tokatlar tekme yumruklarla yer degistirdi zamanla.
    ugradigim seyleri sindirmeye calisiyordum cunku her seyin cok guzel olabilecegine dair umudum hic degismiyordu.
    sozlu, fiziki siddet gun gectikce agirlasti. cocuklarim dogdu. buyudu ama ben yaratilan cehennemde yaniyor ama olmuyordum.
    defalarca yazdigim entrylerimde her turlu ayrinti var zaten. kafa sisirmeyeyim.

    bosanmaya karar vereli cok olmustu ama uygulamaya gectigimde 43 yasindaydim. isim, param, evim hicbir seyim yoktu.
    evimden elimde icinde 20 lira olan bir cuzdan, esofman ve bir kot ceketle ciktim.
    20 senelik evlilikten geriye kalanlar buydu.
    eski esimin ailesinden gelen ilk haber suydu;
    -evden zirnik alamazsin.
    istemedim zaten.
    dava su bu vs derken is guc sahibi adamin 3.000 lira geliri cikti.
    tabi nafaka o gelir uzerinden bicimlendigi icin, avukati ve o komik nafaka bedelleri teklif ettiler.
    ustumde kot ceketim ve esofmanimla 20 senemin bedeli etmeyecek bir nafaka ve cuzzi miktarda bir tazminat ile kurtuldum.
    nafakam ile sadece ev kirami verebiliyorum.
    evden sadece ustumu basimi ve cok sevdigim duduklu tenceremi aldim.
    simdi asgari ucretle bir arkadasimin yaninda calisiyorum. 5 gun sonra 45 yasima giricem.
    cok sukur, buna da sukur.
    yani ne yapsaydim. ne tavsiye ederdiniz ?
    onurlu olmak icin nafakayi reddedip, nerede kalsaydim ?
    20 senelik emeklerimi yok mu saysaydim ?
    yoksa onursuzca o adamla sirf rahat, konforlu bir hayat icin yasamaya devam mi etseydim ?

    baskalarinin ne dusundugu umurumda degil cennetinden;
    sevgiler, saygilar...