hesabın var mı? giriş yap

  • ege (8) ile telefonda...

    ege: anne ben 150 lira topladim bu bayramda...
    romica: oo super oglum, benim bile o kadar param yok
    ege: kac poundun var senin?
    romica: cebimde 50 pound kaldi.
    ege: yani kac lira?
    romica: 125 lira kadar...
    ege: simdi' ben turkum ya, gidip bir ingilize 200 lira versem bana kac pound verir?
    romica: 80 pound kadar...
    ege:oha amma da az, neden?
    romica: kur farki oglum, ekonomi mi anlatayim sana telefonda simdi?
    ege: peki bir ingiliz gelse de bana 200 pound verse ben ona kac lira veririm?
    romica: 500 lira...
    ege: niye salak miyiz biz, butun insanlar esit degil mi? ben niye daha cok veriyormusum!
    romica: ingilizle para alisverisi yapmayiver be oglum...
    ege: gunahimi vermem zaten de, mesela anne, bir iskoc bana 200 iskoc parasi verse...

  • - ya sevgilim ben neden sayfa açamıyorum bu bilgisayarda şunu bi yapsana.
    - bak şimdi aç internet explorerı. toolsdan internet optionsa gel.
    - ya bana anlatma gel yap şunu iki dakikada işim çok acele noolur.
    - ya ben her zaman yanında olmayabilirim. kendin yapacaksın, öğreneceksin!
    - sonra öğrenirim söz. şimdi sen yap.
    - illa bana balık ver diyorsun ya! hayır vermeyeceğim. balık tutmasını öğreteceğim sen yap benim dediğimi toolsdan options....

    gecenin ilerleyen saatleri yatay vaziyetler.

    - hanimiş benim minik kuşum gel bakiim buraya bik bik.
    - necmi dur şimdi bişi öğreticem sana.
    - oo öğret bebeğim öğret
    - şimdi ellerini benim üstümden çek.
    - ee
    - göbeğinin üstüne koy. sonra yavaşça aşağı indir.
    - nası yani? böyle mi, eee?
    - eesi ben her zaman yanında olmayabilirim!
    - hönk?!?
    - işim acele diyoruz hâlâ yok tools yok options... indir elini indir. hah, tuttun mu balığı şimdi, eşşoğlueşşek seni be!

  • öncelikle geçmiş olsun.

    başlık hukuk bilmeden hukukçu takılan tayfayla dolmuş yine. öncelikle kısa bir bilgi: (bkz: müteselsil sorumluluk)

    siz restorana yemek yemeye gittiğinizde o restoranın anlaşmalı valesine veriyorsanız aracınızı, ayrı firma olsa dahi restoranın anlaşmalı vale şirketi, sürücü (vale) ve restoran müteselsil sorumlu olur. aralarındaki iç ilişkiyi üçüncü kişi konumundaki zarar görene ileri süremezler. yani araç sahibi zararını isterse restorandan alır, restoran daha sonra vale şirketine şirket de sürücü (valeye) rücu eder.

    yıllar önce benzer bir dosyamız istanbulun en eski ve o dönemin zenginlerinin mekanı olan bir restoranda olmuştu. bahsettiğim olayda araç çalınmış, daha sonra araç anahtarının vale tarafından değil valelerle aynı renk ve benzer kıyafet giyen hırsız tarafından teslim alındığı anlaşılmıştı. yargıtay isabetli olarak basiretli bir tacirin kendi otopark alanında kendi çalışanlarıyla aynı giysiyi giyip vale gibi davranarak anahtar çalmaya çalışılması durumunda vale şirketinin de restoranın da sorumlu olduğunu zira restoranın hakimiyet alanında müşterilerin restorana ve markasına güvenerek hareket etmesinin hayatın olağan akışına uygun olduğunu değerlendirmişti.

    tabi kaskonuz var ise bu detaylarla uğraşacak olan kaskonun rücu birimidir. siz aracınızı kaskodan yaptıracaksınız.

    önemli not: kasko değer kaybı ödemez arkadaşlar değer kaybını her halükarda vale şirketi sürücü ve restorandan isteyebilirsiniz, bilginize. kaskodan değer kaybı talep ederseniz bir de karşı vekalet ödemek zorunda kalırsınız.

    edit: imla

  • güzel bir doğal seçilim videosuydu. güçlü ve hızlı olan ayakta kaldı. zayıf ve ezik olan ise ayıklandı

  • böyle teyzelerin amcaların allah bin belasını versin. ülke bunlar gibiler yüzünden bu halde. ölün geberin de hepimiz rahat edelim.

    gençliğimiz heba oldu bunun gibiler yüzünden. dinden soğuttunuz, yaşlı görünce insan çekinir oldu.

    yaşına başına bakmadan önce laf ile anlamıyorsa gerekirse şiddet ile anlatmak lazım.

    edit: bana özelden küfreden dangalaklar, şiddeti tabi ki onaylamiyoruz. kimse yaşlı diye başkalarının özgürlüğüne karışamaz. hak, adalet kavramları ülkemizde düzgün uygulansa, şikayet edildiğinde gerekli cezaların verileceği bilinse böyle entryler girmek zorunda kalmazdık. hepinizin ne bok olduğu belli zaten kelimelere dökmeye yazık.

    edit2: ulan mallara bak ana bacı sövenler mi dersin, adres ver mi diyenler dersin. ikiyüzlusunuz işte, düşünce yapınız ortada. allah kitap entry döşemek ile olmuyor bu işler.