hesabın var mı? giriş yap

  • --- spoiler ---

    "ne mal bıraksın, ne mülk bıraksın, hepsini değeri varken, hepsini satsın gitsin"

    --- spoiler ---

    kime satalım hocam? ölmesini istediğimiz birisine mi?

  • kocaları "neden benimle hiç fotoğraf paylasmiyorsun" dediğinde. "aşşşırı yakışıklısın seni o çakalların görmesini istemiyorum, sen yalnızca bana aitsin" diyerek kandırırlar. böylelikle dm'lerine gelen mesaj sayısında azalma olmaz. bu şekilde motive olurlar.

    boynuzluyordur...

  • bu önermeye inanan 100 kişiye sorduk;

    62si "mozart yaşasaydı yurtseven kardeşler'e katılırdı" dedi. geri kalanlar "o kim ki?" dercesine bakmakla yetindi..

  • "siyasetinizi ulkenizde yapin, bize bulasmayin" demektir. buna turk dusmanligi deyip kendisini dunyanin merkezinde gorenler yalnizca ve yalnizca siyaseti okumayi bilmeyenlerdir.

  • emniyet kemeri takmayan butun barzolarin yasamasini diledigim, belki bazi seyler duzelir diye umit ettirmis eylem.
    birisinin canini korumak için onu parasiyla tehdit etmek zorunda kalmak ne aci.
    "sıkıyor be abi"

  • 1995 yılında hitnet yazılarımdan ilkini (bkz: #2940055) yazarken kullandığım saçma bkz'lara bakıp "içinde en saçma sapan şeylerin bile en ince ayrıntısına kadar var olduğu bir bilgi kaynağı olabilir mi?" diye düşünüp "yok be imkansız ahahha" diye gülüp geçmiştim.

    1997 yılında disq'in irc'den yolladığı douglas adams'ın the hitchhiker's guide to the galaxy romanını bilgisayar ekranından okudum. "e ilk ben akıl etmemişim ki bunu" dedim.

    1999 yılında ise internet'te içerik yayınlamanın zorluğu yüzünden ekşi sözlük'ü birkaç saate kodlayıp 16 şubat gecesi yayına geçirmiştim. o sırada ilk entry ne girsem diye düşünürken masamın üzerinde klavyenin yanında duran penaya gözüm takılmış ve #1'i yazmıştım.

    bugün ekşi sözlük'ü her ay 19 milyon kişi ziyaret ediyor. her gün douglas adams'ın tüm romanlarının toplamı kadar içerik giriliyor. şimdi 1995 yılında düşündüğüm şeyin hayal edemeyeceğim kadar büyük boyutlarda gerçekleştiğini görüyorum. biz "2010'da sözlük" diye başlık açıp "mars'tan entry girilir hahah" gibi fantaziler kuruyorduk. 2010'u fırladık geçtik back to the future'daki geleceğe geldik bile.

    20 yıl önce gülüp geçtiğim bir hayalin, hayal bile edemeyeceğim kadar büyük bir boyutta, hayal edemeyeceğim sonuçlara vesile olmuş olması beni her sene daha çok şaşırtıyor, hayran bırakıyor. her seferinde konunun benle pek de ilgili olmadığını daha iyi anlıyorum. ekşi sözlük'ün kültürü ve dinamizmi bir toplumun yıllardır açlık çektiklerinin, içine attıklarının dışavurumundan geliyor, benzersiz bir mizahla harmanlanıyor. pek çok şeyini tasvip etmediğim oluyor, kızdıklarım oluyor. ama bu dinamizmin bir benzerini başka mecralarda görmüyorum. tamamen bize ait, bizim kusurlarımızı eksiksiz taşıyan, bizi eksiksiz anlatan bir ortam.

    umarım hikayemizin katipliğine uzun yıllar devam eder. 12 yıl önce dediğim gibi bir gün aniden ortadan kaybolsa bile sonrasında torunlara bahsedecek acayip bir masalımız olacağı kesin.

  • belirtileri;

    -kişide kan içme isteği (kandaki hemoglobin eksikliğinden dolayı olduğu söyleniyor, sigara içme isteği gibi tarifi eper güçtür herhalde)
    -diş etlerinde çekilme (dişlerin olduğundan çok daha sivri görünmesine neden olur)
    -güneşe karşı aşırı duyarlılık (güneşe çıkıldığı anda 3. derece yanıkların oluşmasına neden olur)
    -agresyon (hastalığın direkt belirtilerinden olmasa da, gündüz yaşayamamın psikolojik etkilerinden biri)

    şeklinde olan hastalık çeşidi. vampir efsanesinin, tarhite bu hastalıktan muzdarip olanlardan ötürü oluştuğu söylenir. bakıldığı zaman, bütün vampir tiplemeleri, sivri dişli, beyaz tenli, gece yaşayan ve saldırgan tiplerdir.

    wayne tikkanen'in teorilerinden sonra, vampir efsanesi, hastalık olarak kabul görmüş ve, bu genetik hastalığın tam tedavisi bulunamasa da, epey aşama kaydedilmiştir.