hesabın var mı? giriş yap

  • ben daha deneyimsizken, hakkinda babamla aramda gecen bir diyalog:

    -aman evladim korun bak bidi bidi. korunuyosun di mi ?
    + e yani iste kem kum..
    - ne demek e yani iste?
    +bazen kullanmadigimiz oluyo
    - geri cekiliyosun yani?
    + evet
    - dogum kontrolu olarak geri cekilme kullanan ciftlere ne denir biliyo musun?
    +ne?
    - ebeveyn.

  • cim sahada mac yaparken henuz macin basinda uzaklardan sol ayakla bir sut atarim, ve farkli sekilde auta gider.
    guney afrikali takim arkadasim yanimdan gecerken sorar:
    - are you left-footer?
    +i use both.
    -maybe you shouldn't.

  • dün akşam eski sevgili adayının durduk yerde mesaj atmasıyla başlayıp ileriki zamanlarda başıma gelen aydınlanma.

    dedi: "sana aşık değilim. hepsi bu."
    dedim: "e o zaman bu gururu kırıp günler sonra yazmanı sağlayan ne?"
    dedi: "sevgi eksikliği"

    yani bir tek yalnız kalındığında hatırlanılan bir boşluk doldurucudan başka bir şey olamam hayatta.

  • sana ekstra ilgi gostermek istemiyorum. ilgimin fazlasindan ben bile korkuyorum cunki. pesindeki onca milletin icerisinden birisi olmak yerine, zamana birakiyorum kendimi. belki duzelirim simdi bosu bosuna yavsak muamelesi gormeyeyim diye. hem belki ilgilenmiyorsun, ya da ilgileniyorsun da bunu gormek istiyorsun. ama o zaman da o hep bunaldigin topluluk icerisinde yer alacagim bunu unutuyorsun. bekleyelim gorelim, cok da matah degilsin, cok da matah degilim, izninle simdilik seni gormezden geliyorum cunki bu yukarida soylediklerimi kendime yedirmeye calisiyorum.

  • mahkeme heyeti de sorgulanmalı, gündem olmalı, gerekirse yargılanmalı

    gündemde tutalım lütfen

  • bu mevzu icin soyleyeceklerimiz bitmez... en son devrim mi diyorduk?

    evet, psychedelic (d)evrimin en onemli kilometre ta$larindan birisinin, 1970’lerin ba$inda amerika ve avrupa topraklarinda kitleler halinde ya$ayan hippie topluluklarinin asya kitasini ke$fe cikma guduleri oldugunu soylemek mumkun. bu hem ruhani hem de ki$isel yolculuklarin ara duragi olan goa e$siz dogasi, ozellikle lsd gibi psikoaktiflere taninan ozgur ortami ve mistik atmosferiyle bu topluluklarin en gozde mekanlarindan birisi haline gelmekte gecikmedi. ve bu insanlarin ya$amlarinin en onemli dinamiklerinden birisi olan "muzik", burada oylesine gorkemli bir fuzyon gecirdi ki, bunu sanirim kendileri bile beklemiyordu. donemin ba$at muzigi olan psychedelic rock, 80’li yillara gelindikce elektronik elementlerin boy gostermeye ba$ladigi donemlerde kendine yepyeni anlamlar buldu. bu, ebm altyapisindan beslenen, hizli, bol tekrarli ve yogun katmanlara sahip synth soslu muzik, elbette ki ilk kez ortaya ciktigi yerin ismini alacakti: goa trance. burada esasli bir ahkam kesmeden duramam: $ahsi fikrimce goa trance, ortaya ciki$i ve geli$imine baktigimizda en dogal bicimde evrilmi$ muziklerden birisi. icerisinde ne ticari bir oyun, ne bir plak $irketi stratejisi ne de ba$ka bir materyal oge barindiriyor. tamamen hissiyat ve ya$amin aki$i neticesinde $ekillenmi$ olmasi onu ozel kiliyor. gelelim i$in piyasa uzamina... 90’lara gelindiginde, goa trance avrupa listelerinde, ozellikle ingiltere’de adeta bir saman alevi gibi bir anda parladi; gel gor ki fazla zaman gecmeden de du$u$e gecti. belki de insanlar henuz onu anlamami$lardi, ya da avrupa elektronik musiki sahnesi boyle bir stile hazir degildi. sonra ilginc bir $ey oldu, israil’li gezginler 90’li yillarin ortalarinda yaptiklari hindistan seyahatlerinden edindikleri tecrubeleri kendi ulkelerine ta$irken goa’nin muziklerini de yanlarinda getirdiler. boylece "psychedelic trance" dogdu. israil’li muzisyenler bu muzigin ozunu, etnik ve mistik tarafini korudular ama tamamen farkli bir $ekilde algilayip yorumladilar. goa trance’in o karma$ik ve cok katmanli melodik yapisindan ziyade daha sek, daha ritme dayali ve daha groovy tabir edilecek i$ler yaptilar. boylece, o me$hur dolunay partilerinde ortaya cikan nitzhonot'u ve onun halefi sayilabilecek "full-on" (full-moon) stilini yarattilar. ve psytrance israil’den avrupa’ya, oradan da tum kitalara yayildi, tum dunyada tecrube edilmeye ba$landi. ve kendi alt dallari da bulunan, diger elektronik muzik tarzlariyla pasla$an ve neredeyse –ve maalesef ki- bir sektore donu$mek uzere olan; devasa bir agaca evrildi.

    ve bunun otesinde, gunumuzde bir elektronik muzik tarzi ve belki de bir kultur ikonu da olmasinin otesinde, psychedelic trance’in ba$ka olgulara yaptigi atiflar, onu seven ve dinleyen kitlenin en buyuk tutkularindan birisi. bir psytrance partisiyle $amanik bir rituelin arasinda, oz itibariyle hicbir fark bulunmadigini soylemek bir iddia degil, bir realite. bu muzikte, muzisyenin yonettigi kollektif bir ayin, butunle$me ve varolu$ katmanlari arasinda bir gezinti var. bu muzikte insana dogadan, hatta kendi bedeninden tanidik gelen sesler ve melodik yapilar var. ve bu muzikte insanoglunun kendini bildiginden beri, her deneyimlediginde e$lik etmekten geri durmadigi bir $ey var: "ritm". doganin ve ya$amin, canliligin ritmi. bedenleri esriten bir ritm, ruhu kabugundan ayiran, hic gidilmemi$ yerlere goturen ve tekrar yuvasina geri birakan. bu muzigin icinde tutku var, varolan ama bilinmeyen, gorulmeyen ve duyulmayani ke$fetmek, gormek ve dokunmak adina alevlenen o sonsuz tutku... bu muzigin icinde iki gozun goremedigi bir motif, ve hatta o algiya vakif ol(a)mayan kulaklarin bile duy(a)madigi bir melodi var: evrenin melodisi. ve bu muzikte titresim var, ilk varolu$ aninda ba$layan ve kuant kopuklerinin evrenin sonsuz $elalelerinden gurul gurul aktigi yerlere kadar devam edecek olan o titre$im... ve bu muzikte safkan bir aki$ var, sifirdan sonsuzluga, ezelden ebede, siyahtan beyaza ve hiclikten varolu$a dogru vah$ice, ozgurce ilerleyen...
    ______

    aslinda $u kaliyor kelimeleri suzgecten gecirince: bu muzikte sozcuklere dokmenin aslinda cok da mana ifade etmeyecegi bir doku var. belki de hicbir psikoaktif ilacin, rituelin, ibadetin, meditasyon tekniginin ve manevi inisiyasyonun yerini alamayacagi, ula$amayacagi bir doku. ve o dokunun tadini bir kez "gercekten" duyumsayanlar icin, ne gecmi$, ne de gelecek; ne de "an" ayni kalabiliyor.

  • sözlükte bu kadar geri zekalı olduğunu gerçekten bilmiyordum. öğleden beri ağzım açık okuyorum yazılanları kısmet bu entariyeymiş.

    lan adamlar neyi sattı? ne dediler? bizim adayımız genel başkanımızdır. ne dediler 6'lı masa bilir. ne oldu? 6'lı masa kılıçdaroğlu dedi 1 kişi hariç ve o oyunbozan 1 kişi hem bütün sözlerine rağmen masadan kalktı hem de kalkarken topu belediye başkanlarına atıp aradan sıyrıldı.

    romantik davranmayın, azıcık aklınızı çalıştıran.

    edit: entryim neden şükela modunda en üstte değil diye ağlayan ilgi budalası siyaset bilmezleri sahneden alırsak sözlüğün zeka seviyesi 10 puan artar.