hesabın var mı? giriş yap

  • 5 kişilik bir ailede o an için 4 dilimlik pasta varsa "ben zaten bu pastayı hiç sevmem" diyen kişidir.

  • bir malatyalı olarak gurur duyduğum beyanat.

    hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. bana einstein'ın şu vecizesini hatırlattı;

    "üçüncü dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum, ama dördüncüsü taş ve sopalarla olacak, ve malatya'da olacak. malatya çok önemli olacak, kayısı ha keza öyle. sevgiler"

    rahmetli özal keşke bugünleri görebileydi. rahat uyu atam. olmaz öyküler!

  • boğaziçi köprüsüne, boğaziçi köprüsü demeyeceğiz de ne diyeceğiz? boğaziçi köprüsüne, boğaziçi köprüsü denir. boğaziçi köprüsü'nün isminin değişmesi, boğaziçi köprüsü'nün boğaziçi köprüsü olmadığını göstermezki. eyfel kulesi'nin ismini "sarı yeleklileri ezdik kulesi" olarak değiştirseler, biz ona eyfel kulesi demeyecek miyiz? çin seddi'nin, özgürlük heykeli'nin, golden gate'in, times meydanı'nın, bayon tapınağı'nın, el hamra sarayı'nın, machu picchu'nun ismi değişir mi? değişmez, değiştiremezsin; kağıt üstünde, tabelada kalır.
    boğaziçi köprüsü demeye devam edeceğim, boğaziçi köprüsüne isteyen istediğini desin. kaldı ki orası boğaziçi. üstündeki köprü de boğaziçi köprüsü. dedem oraya boğaziçi köprüsü, derdi. babam da boğaziçi köprüsü dedi. ben niye boğaziçi köprüsü demeyecekmişim. derim...
    bal gibi de boğaziçi köprüsü işte!
    boğaziçi köprüsü,
    boğaziçi köprüsü,
    boğaziçi köprüsü
    (bu üçleme içimden geldi.)

    boğaziçi köprüsü, demiş miydim?

    edit: boğaziçi köprüsü.

  • şu adamın asaletine, karizmasına, ûslubuna bak bir de şimdilerdeki devlet adamıyım diye geçinen tiplerin varoşluğuna bak. arada milyonlarca km fark var.

  • pardon da ne bekliyordunuz ?? insanların ciddi ciddi 18 gün boyunca kapıya kilit vuracağını mı sandınız??

    eğer şartlar eşit olsaydı insanlar da ona göre hareket ederdi. turiste serbest vatandaşa yasak, zengin otelde yazlıkta teknede fakir 2 odalı evinde insanlar çalışmaya devam ediyor.

    vazgeçin artık şu insanları linç etmekten aşısı olan bir hastalık için niye kapanıyoruz halen hele ki bütün ülkeler yavaş yavaş normalleşiyor. ondan sonra açık havada yürüyüş yapan çocuğunu gezdiren insanları linç edin aynen tek sorumlu onlar.

    edit: bunu da buraya bırakıyorum. sonra lince devam edersiniz.

    (bkz: 2 mayıs 2021 antalya'daki otel partisi)

    https://twitter.com/…tatus/1388907813020348416?s=21

  • filmden çok oriijnal phoenix hikayesi hakkında bir yazı olsa da yine de spoiler içine alma ihtiyacı hissettim. phoenix'in çizgi romandaki önemi hakkında birkaç paragraf:

    --- spoiler ---

    orijinal dark phoenix hikayesine the last stand'e kıyasla daha sadık kalınmış olsa da phoenix hikayesinin tek filmde anlatılamayacak kadar geniş bir hikaye olduğunu tekrar kanıtlamış film.

    hikaye anlamsız kalıyor çünkü dark phoenix'i anlayabilmemiz için önce phoenix saga'nın anlatılması gerekli. phoenix saga, en az dark phoenix kadar önemli, hatta dark phoenix'in altyapısını hazırladığı için belki de ondan daha önemli bir hikaye. avengers serisinde infinity war'un altyapısı nasıl yıllar boyunca ilmek ilmek işlendiyse phoenix hikayesinde de ona benzer bir tutum sergilenmeliydi. eğer bu hikaye ilk iki filmi phoenix'e, son filmi de dark phoenix'e ayrılmış bir üçleme olarak planlansaydı, ortaya ayakları çok daha yere basan, epik seviyede filmler çıkardı.

    phoenix/dark phoenix hikayesi özetle şu şekildedir;

    marvel evreninde "m'kraan kristali" adında tüm gerçeklikleri (evrenleri) birbirine bağlayan bir kristal var. kristale giren kişinin tüm gerçekliklere erişimi oluyor yani. phoenix force, bu kristalin koruyucusu görevinde olan kozmik ve tanrısal güçlere sahip bir varlık.

    x-men ekibi uzaydaki bir görevden dönerken phoenix gücü, jean grey ile bütünleşiyor ve jean'in güçleri full potansiyeline ulaşıyor. jean bu güçlerini tüm sınırına kadar başta intergalaktik bir göreve çıkmalarına sebep olan bir ırkı kurtarmak ve çeşitli nedenlerle zayıflayan m'kraan kristalini onarmak için kullanıyor. bu görevler sırasında hala sağlıklı düşünme kapasitesine sahip olan jean, kristali kurtardıktan sonra güçlerini kontrol altında tutmak adına kendi zihnine sınırlamalar koyuyor.

    phoenix hikayesinin ilk kısmını oluşturan bu bölümün ana fikri, jean'in bu denli devasa bir güce karşı bile zihnini ve kişiliğini hemen kaybetmeyecek derecede güçlü biri olduğu ve phoenix'in kudretine sahip olduğunda ilk yaptığı şeyin bir gezegeni, kristali ve dolayısıyla kristalin bağlı olduğu evrenleri yıkımdan kurtarmayı seçtiğidir. yani phoenix esasında yıkımın değil yaşamın sembolüdür.

    dünyaya döndükten sonra ise jean'in zihnine koyduğu kısıtlamalara rağmen kendisinin sahip olduğu bu yeni devasa güçler, kaçınılmaz olarak çeşitli telepatlar tarafından fark ediliyor ve prestijli psişiklerden oluşan bir grup olan hellfire club'a kendini kabul ettirmeye çalışan bir telepat olan mastermind kendi güçlerini bu kulübe kanıtlamak adına, emma frost'un yardımıyla jean/phoenix'in zihnine girerek onu kendine aşık etmeye çalışıyor. bu illüzyonlar sonrası düşünceleri allak bullak olan jean'in kendi zihnine koyduğu bariyerler çökmeye başlıyor ve jean, black queen kişiliğini alıyor. (white queen de emma frost'un ünvanı bu arada)

    hellfire club ile x-men arasında geçen bir çatışmada, jean'in sevgilisi olduğuna inandığı mastermind ile cyclops kendi aralarında bir psişik düello yapıyorlar ve bu düelloda mastermind cyclops'un psişik suretini öldürüyor. jean'in zihnindeki son bariyerin çökmesi ve kendisinin dark phoenix'e dönüşme aşaması da bu şekilde tamamlanıyor.

    dark phoenix, evren için gezegenler arası büyük bir tehdit olarak bilinen galactus'tan bile daha büyük bir tehlikedir. enerjisini gezegenleri tüketmeyi geçip direk devasa yıldızlar üzerinden beslenerek tazelediği için tüm yaşam türleri için bir tehdit oluşturmaktadır ve bu yüzden derhal sonu getirilmelidir.

    x-men ile her şeyin başlamasına sebep olan uzaylı ırkı shi'ar (phoenix, jean ile birleştiğinde x-men ekibi bu ırka yardım ettikleri bir uzay görevinden dönüyorlardı) arasında bir anlaşma yapılıyor; anlaşmaya göre x-men ile shi'ar savaşçılar arasında bir düello yapılacak ve bu düellonun kazananı phoenix'in kaderine karar verme hakkına sahip olacak. shi'ar, x-men'in cyclops ve o sırada kendinde olan jean/phoenix dışındaki tüm üyelerini alt etmeyi başarıyor; ancak shi'ar imparatoriçesi lilandra'nın kaybetmeleri olasılığı dahilinde kurduğu ikinci bir planı daha var; tüm güneş sistemini yok etmek ve bu sırada phoenix'in de yok olacağını ummak. düello sırasında güçlerini kullandıktan sonra kendini yavaş yavaş tekrar kaybetmeye başlayan jean grey, bu plan uygulanmak üzereyken güneş sistemini yok edecek silahı ele geçiriyor ve cyclops'a veda ettikten sonra kendini parçalara ayırıyor.

    dark phoenix hikayesi, evrenin gözlemcilerinden birinin şu sözüyle sona eriyor:

    "jean grey, dünya üzerinde bir tanrı olarak yaşayabilirdi; ama onun için insan olarak ölmek daha önemliydi."

    not: bu hikayenin en sadık uyarlaması doksanlı yıllarda türkiye'de de yayınlanan x-men the animated series'de yapılmıştır. neredeyse birebir bir uyarlama ve phoenix ile dark phoenix hikayeleri beraber yaklaşık 20'şer dakikadan toplam 10 bölüm falan sürüyordu yanlış hatırlamıyorsam.

    not 2: wikipedia'da orijinal hikayenin bir özeti var, unuttuğum yerlere oradan baktım zaten.

    yani sonuç olarak, jean'in phoenix'e dönüşümü, phoenix olarak ilk eylemleri, dark phoenix'in daha iyi anlaşılması için hikayeye uyarlanması gereken ögeler. o yüzden en az iki film gerektiren hikaye, tek filme sıkıştırılmaya çalışılınca isterlerse 10 yıl sonra bir kere daha seriyi reboot etsinler, yine altından kalkamazlar.

    --- spoiler ---