ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gaziantep'te iki erkeğin öpüşmesi
-
ben kız arkadaşımla böyle öpüşmedim denilerek yorumlanmış olay. öpüşseydin amk tutan mı vardı seni?
ekşi itiraf
-
"askerlik yapmak benim vatana olan borcumdur, onu ödemeliyim." diyemiyorum. o kadar yüksek vergiler ödedikten sonra devlete bir borcum kaldığını düşünmüyorum. beni 60 kişilik sınıflarda bok gibi hocalarla eğitmiş devletin bana bir faydası olduğunu da düşünmüyorum.o kadar eğitim aldıktan sonra hiçbir özelliği olmayan ego manyağı subayları tatmin edecek olmak bana çok ağır geliyor. askerlik yapmamak istemem ne korkudan ne cesaretsizlikten; sadece bu ülkenin vatandaşlarından böyle bir fedakarlık isteyecek yüzü olmadığını düşündüğüm için.
mesela bugün askerlik şubesine gitmem gerekti ve bir noktada şube başkanı komutanın imzası gerekli oldu. adam dışarı çıkmış; 30 dakika bekledik bir sürü kişi. adam gelmeden önce zil çalınıyor, adamın kapısını falan açıyor erler o derece. adam odasına girdi; öyle oturdu keyif yaptı falan. bir 30 dakika sonra imza bekleyenleri içeri çağırdı. "gel", "dur", "ne var", "al", "git", "kimden aldıysan dosyaları ona ver". adamın kurduğu cümleler bu. "sen kimsin lan artist?" demek o kadar geldi ki içimden adama. altı üstü kıytırık bir askerlik şubesinde başkansın başka bir şey değilsin. ne bu artistlikler? erlerle "çay", "bana cevtel bul", "kapat" tarzı konuşmalar. azıcık saygı göstersen ölür müsün, rütben mi düşer biraz saygı göstersen insanlara! bu gibi adamların ordunun çoğunu oluşturmasından dolayı ben bu ordudan nefret ediyorum arkadaş. nerede o düşmana karşı tek yürek olan ordu, nerede bu bir özelliği olmayan heriflerin gençler üzerinden egolarını doyurdukları sözde ordu.
itiraf ediyorum, ordunun yönetim kadrosundan nefret ediyorum.
çöp bulamayınca çöpü elinde taşıyan insanlar
-
dünyayı temizlemeye kendi kapısının önünden başlayandır.
(bkz: herkes kendi kapısının önünü süpürse)
edit: cevem'in uktesiydi.
bu tarz benim
-
uzun zamandir izledigim en doyurucu program. iyi ki her gun cekiliyor, onu bile beklerken zorlaniyorum, bagimli oldum.
biliyorum zaten kendi basina cok yeterli ve keyifli; ama biraz daha eglenelim, bir alternatif olsun diye icki icme oyunu haline getirdim *.
istedigimiz icecegimizi hazirlayip ekran karsisina geciyoruz. asagidaki listedeki durumlar yasaninca da iciyoruz. shot da yapabilirsiniz, arzuya gore. program ilerledikce listeyi guncellemeyi dusunuyorum.
genel:
- kizlardan birisi aglayinca
- gizem veya nur icin 'sen cok guzel bir kizsin' denilince
- oyuncu, oynuyor musun, oynuyor muyum benzeri kaliplar kullanilinca
- 'nar cicegi' denilirse
- 'boyunu kesmis' denilirse
- seyirciler coskulaninca
- birileri baskasinin daha once giydigi seyi giyince veya pisti olunca
- siyah-pembe kombinasyon yapildigi zaman
nurella:
- 'sebastian' dedigi zaman
- masanin altindan nereden geldigi belli olmayan objeler cikarttigi zaman
- kuslar gundeme gelince
ivana:
- 'bunun aynisindan bende de var' dedigi zaman
- kendine bedava urun kapatinca
kemal:
- yerinden kalkip juri onundeki yarismaciya mudahale edince
- gozlerini kisarak hafif yan donup elini uzatip tarzsin onayi verirse
ugurkan:
- 'ben 60'larda ortaokuldayim' derse
ozlem:
- 'ya aslinda' dedigi zaman
program da uzun zaten kafalar iyice guzel olsun.
yabancıymış gibi duran türk markaları
-
(bkz: t-box)
yaran diyaloglar
-
yıllar önce ağzına kadar dolu bir iett otobüsünde arkalardan şoföre bir ses yükselir.
- zaten akraba olduk, daha fazla alma da miras bölünmesin.
tek başına havuz yapan kadın
sergen yalçın
-
aykut kocaman hakkında;
"ben aykut kocaman'a bir tur binsin diye bisikletimi bile vermem. adama koskoca fenerbahçe'yi emanet etmişler" demiş ex futbolcu.
kaynak: http://www.haberler.com/…r-elestiri-4304145-haberi/
ben danla bilic sorularınızı bekliyorum
-
(bkz: burayı terket)
oğuz haksever
-
üzerinde manasız bir yapılaşmaya gidilen yassıada için "neresi yaslı be, canına okumuşsun demek" suretiyle yanlışlıkla iyi gazetecilik yapan spiker.
onedio'nun telif haklarını hiçe sayması
-
mahkeme sonrası edit: onedio yetkilileri mahkeme süreci sonunda lokman önsoy ile görüşmüş ve hatalarını kabul edip, telif hakları çerçevesinde tazminatlarını ödemiştir.
--------------------------------------------------
daha önce de birçok yazarın/yakınımızın başına gelen olay. en sonuncusu da illustrator
(bkz: lokman önsoy)'un başına gelmiştir. yazdıklarını aynen aktarıyorum.
"23.09.2017 tarihinde onedio sitesinin bana ait bir karikatürü kaynak göstermeden ve hatta üzerindeki imzamı ve o zamanlar kullanmakta olduğum web sitesi adresimi silerek kullandığını fark ettim. "türkiye'de bilim neden gelişmiyor sorusuna verebileceğiniz 17 cevap" şeklindeki klasik başlıklarından birine imzasını sildiği karikatürü koymuş, herhangi bir kaynak belirtmemiş ve 19.04.2016 tarihinden bu yana 235 bin tıklanma almış bir gönderi. 22 bin kez de facebook'ta paylaşılmış. yani kısaca karikatür anonim olmuş, piç olmuş.
bunun üzerine kendilerine bir mail attım. özetle, çizimin bana ait olduğunu, izinsiz paylaşılmasının, kaynak gösterilmeden paylaşılmasının, imza silinerek paylaşılmasının ve bundan maddi çıkar sağlanmasının yanlış olduğunu; karikatürün kaldırılmasını, ama imzalı çizimlerimin yeni bir gönderi düzenlenerek paylaşılmasını istediğim bir mail. böylece yapıcı bir şekilde bu işin içinden çıkarım, diye düşünmüştüm.
tabii bu bilinçsiz, üretmeyen, kaynak göstermeyen ama herkes tarafından bilinen site ilgilileri gönderdiğim maile cevap vermediler. yalnızca karikatürün altına adımı yazmakla yetindiler.
ben de savcılığa başvurarak erişimin engellenmesi kararı aldırdım. devam eden süreçte ki sonuna kadar devam edecek, bakalım cevap verilmeyen bir mail nelere malolacak.
ayrıca;
evet bunu dert ettim. telif hakkı ihlalinin 6 aydan 2 yıla kadar cezası vardır. telif hakkını ihlal ederek maddi kazanç sağlamak ise işin başka bir boyutu. eser sahibi öldükten 70 yıl sonrasına kadar bu hakları korunur.
ne idüğü belirsiz, içerik üreten bir ekibi olmayan, üretmeyen ama başkalarının ürettiklerinden maddi kazanç sağlayan bu gibi siteler benim emeğim ve fikrim üzerinden bir kuruş dahi kazanamaz.
bilen bilir, istediğiniz herhangi bir çizimimi kullanmanız için benimle iletişime geçmeniz yeterlidir. siyasi veya ticari amaçlar altında kullanılmamak kaydıyla izin veririm.
biraz uzun bir yazı oldu; ama sevdiğiniz bir şarkının, türkünün veya resmin anonim olmasını ister miydiniz? okuyan, ilgilenen herkese sevgiler!"
söz konusu resim
ve diğerleri:
varan 1
varan 2
varan 3
96. saatte ses veren aslan
-
son edit: maalesef aslan ve anne babası hayatlarını kaybetti.
edit 5: sitenin müteahhiti gözaltına alındı.
edit 4: enkaz altında garaja düşerek sağ kalan aslan'ın annesi ceren dinç ve babası oğulcan dinç için iple çekecek dağcı ekip gerekiyor. enkazın başında olan kişilerin numaraları
gizem dinç 0538 394 31 74
sevil yılmaz 0532 724 20 18
arkadaşlar benim aileyle doğrudan bir bağlantım yok dolayısıyla son güncellemeleri sizler gibi twitter üzerinden takip edebiliyorum. güncel bilgi yukarda yazdığım gibiymiş. çok fazla mesaj aldım, dönemediklerim varsa kusura bakmayın.
edit 3: aslan bodrum kata düşmüş, bu nedenle dağcı-kurtarıcı ekibe ihtiyaç varmış. lütfen destek verelim!!
edit 2: aynı binada köpeğiyle birlikte enkazda olan üniversite öğrencisi egemen de var, acilen madenci desteği gerekiyor. lütfen yardım lütfen!!! (bkz: egemen için madenci desteği)
edit : malzeme eksiği var çalışma yapılamıyor bölgeye çok acil termal kamera, ses tarama gibi cihazlar gerek nolur yardım edin!!!
güncel, teyitli, acil
2,5 yaşındaki aslan 96. saatte hala ses veriyormuş! o hayata tutunuyor, bir el de siz uzatın, tutsun!
açık adres: atatürk mahallesi, naci topçuoğlu caddesi, ayşe mehmet polat sitesi a blok şehitkamil/gaziantep
link
teyit için: şeyma yoldaş 0507 184 50 42