ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
8 mayıs 2020 akıllı telefon vergisi
-
bence kölelik sistemi geri gelsin, hiç yoktan ne olduğumuzu bilir ona göre yaşarız.
norveç hapishaneleri
-
ozellikle 'halden' inanilmaz bir hapishane. 3-4 yildizli otel konforunda.
tek kisilik hucrelerde (hucre demeye bin sahit ister) lcd televizyon, ozel banyo vb var, camlarda da hapishane parmakliklari yok. klima bile var be. insaf diyorum.
ornek bir oda (buna hucre demeye dilimiz varmiyor tabi ki)
http://im.rediff.com/news/2011/jul/29slid2.jpg
http://im.rediff.com/news/2011/jul/29slid1.jpg
odanin banyosu:
http://im.rediff.com/news/2011/jul/29slid3.jpg
mahkumlarin sikildiginda oturup muhabbet ettigi lounge'lardan biri:
http://2.bp.blogspot.com/…qt-5f75e1hc/s400/hal.jpeg
muzik yapmak isteyen mahkumlar icin muzik studyosu!:
http://static.guim.co.uk/…rison-music-class-011.jpg
burasi kutuphanelerinden biri:
http://3.bp.blogspot.com/…7drds7s-uu/s1600/hal.jpeg
uzatmayacagim.. bu da revirdeki disci bölümü:
http://2.bp.blogspot.com/…bq9p8drlcm/s1600/hal.jpeg
son olarak.. mahkumlarin ziyaretcileri isterlerse gece hapishanede kalabiliyorlar mahkum ile.. mahkum da ziyaretci de 2 kisilik odada kaliyor o gece..
ve norvec kanunlarina gore ne yaparsaniz yapin en fazla alabileceginiz ceza 21 yil, bunu da ekleyelim. 80 kisiyi öldüren pasam 21 yila mahkum oldu bugun.. iyi halden 10 sene indirim de yapilabiliyor.
başbakanımız gökyüzüne yükselip miraca çıkacaktır
sevilen kişiden vazgeçme eşiği
-
"asya'da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır: bir
hindistan cevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa
bağlanır. hindistan cevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan
içine tatlı bir yiyecek konur. bu yarık sadece maymunun elini
açıkken sokacağı büyüklüktedir. yumruk yaptığında elini dışarı
çıkaramaz. maymun tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için
elini içeri sokar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması
olanaksızdır. sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz.
avcılar geldiğinde maymun çılgına döner, ama kaçamaz. aslında bu
maymunu tutsak eden hiçbir şey yoktur. onu sadece, kendi
bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. yapması gereken tek şey, elini
açıp yiyeceği bırakmaktır."
sevgilisiz yaşayabilen insan
-
en azından psikolojisini bozan sevgilisi yoktur.
rte'nin ilkokul fotoğrafı
-
2 dakika önce sınıf başkanını boğdurup yerine geçmiş pozu vermiştir
beş evin olsa çalışır mısın
-
cevabı benim için net (bkz: çalışmam) olan soru cümlesi. resim yaparım, bol bol kitap okurum, basketbol oynarım, kamp yaparım, trekking yaparım, hiking yaparım daha bir dünya hobime bir dünya zaman ayırırım ama asla çalışmam.
hiçbir şey yapmıyorsam 365 gün yatarım ama yine çalışmam.
40 yaşında olup hala sözlük yazarı olan insan
-
güzel abilerimiz/ablalarımızdır. sözlüğü kreş ya da ergen hatıra defteri olmaktan kurtarırlar. iyi ki varlar, hep olsunlar.
40 yaş editi : içinde bulunduğum grup
türkiye'nin 228 tane ülkeyi fethetmesi
-
az önce aklıma gelen olay. birazdan tayyip erdoğan ve fatih terim'e mail atacağım bu linki, artık uygun görürlerse...
öncelikle tüm ülkeler ve nüfuslara bakıyoruz.
http://en.wikipedia.org/…s_and_dependencies_by_area
ben yukarıdan aşağı bir göz gezdirdim kolaylık olsun diye. 249 ülke varmış dünyada. rusya, kanada, çin, abd, brezilya, hindistan, arjantin, fransa, almanya, ingiltere, israil, ispanya, italya, japonya, pakistan, kuzey kore, avustralya, güney kore'ye şimdilik bulaşmamak lazım, bunlar baya güçlü. vatikan'a da saygıdan dolayı savaş açmayalım. çek cumhuriyeti de bize ters gelen bir takım onları da çıkardım. kaldı 228 ülke. dakikalarca internetten araştırdım bir vanuatu'yu bir laos'u alamamamız için hiç bir sebep yok arkadaşlar, nasıl gelmedi şimdiye kadar aklımıza bu. boş boş takılacağımıza az fetih yapalım elimize mi yapışır.
tamam osmanlı imparatorluğu işi yürümedi ama hatalarımızdan ders aldık... hepimiz az çok muhteşem yüzyıl'ı izleyen insanlarız sonuçta. birbirimize destek olursak maldivler'e vizesiz gitmemiz işten bile değil.
amerikan filmlerinde özenilen şeyler
-
bazen isterdim ki, oğlumla konuşurken, amerikan filmlerindeki gibi; "bak evlat ben küçükken babam bana şunu demişti" ya da " dedem derdi ki" diye başlayan cümleler kurmak, ona bilge bir akrabamdan, ya da sadece sıradan bir söz söyleyerek beni ta çocukluğumda bile etkileyebilen annemin bir lafını örnek verebilmek isterdim gerçekten. ama bakıyorum bakıyorum, arıyorum tarıyorum, yok ulan, bir tane ilaç olsun diye beni ciddiye alıp bir şey diyen olmamış mk.... ya "atkını sıkı sar üşütürsün" demişler, ya da "oğlum şu bakkaldan bi ekmek al eve gelirken" demişler. insan iki özlü söz eder, o yıllarda aklını alır evladının değil mi be hey ebeveynlerim.
amerikan filmlerinde en çok buna özeniyorum aq... işe bak
tv8 4 büyükler salon turnuvası
-
beşiktaş'ın kalesinde fevzi tuncay'ın olduğu turnuva. salon turnuvasında bile rahat yok mk.