ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
17 haziran 2016 ispanya türkiye maçı
-
bütün turnuvalar gibi bu turnuvaya da kötü başladık. ama kötü devam edeceğiz diye bir şey yok. ayrıca arda ispanyol futbolunu iyi biliyor. daha iyi konsantre olup takıma liderlik edeceğini düşünüyorum.zaten ispanyollarda çek cumhuriyeti maçında formsuz olduklarını gösterdiler. tahminim 7-8 tane yeriz.
bir erkeğin kalitesiz olduğunu gösteren detaylar
-
başka bir erkeği giydiği kıyafetlere bakarak kalitesiz diye yaftalaması. lc waikiki siksin sizi. benim babama kalitesiz diyene misli ile söverim.
benzinin litre fiyatının 26 tl olması
-
nedense konuşulmayan konu.
arkadaşlar hepiniz mi zenginsiniz? bu nasıl oluyor ya. ortalama bi depo 1000 liradan fazlaya doluyor artık. ulan hakkaten hepiniz 50k maaş mı alıyorsunuz. bu ne rahatlık.
bi gündeme getirelim şu konuyu artık bir şey yapalım.
okulda öğrenilmiş en unutulmaz bilgiler
-
ilkokuldayken sirf geyik olsun diye cop kutusunun yanina seninle kalem ucu acmaya gelen arkadasin asla hayatindan cikartilmamasi gerektigi.
30 mayıs 2018 habertürk muharrem ince canlı yayını
balayındayken aldatıldığını öğrenmek
-
başıma gelen bok gibi durum…
2 gün önce evlendik, çıkıp tatile geldik.
tamamen tesadüf eseri zaten şüphelendiğim bir kadınla aldatıldığımı öğrendim.
hayatımda hiç bu kadar boktan, anlamsız bir durumun içinde bulmamıştım kendimi.
bir insan hayatındaki insanı hem aldatıp hem neden evlenir? 2 gün geçmişken alınan ayrılık kararı ailelere nasıl açıklanır? peki ya aldatıldığım günler… anlar… iş çıkışı yorgun argın sırf düzen otursun diye eve iş yapmaya gittiğin anlarda bile evleneceğin insanın o’nunla olduğunu, seni aldattığını öğrenmek… bilen bir ton insanın olduğunu görmek… onların da nikaha gelmesi ve sana acıdılar mı arkandan mı güldüler düşünürken kendini düşünceler arasında kaybetmek… seni aldattığı anlarda saf saf hazırlıklarla ilgili bir şeyler gönderip sorduğunu fark etmek…
hayatımda daha büyük kötülük, daha büyük kalpsizlik çok az görmüşümdür. daha bir konfor alanımın bile olamadığı evden 900 km uzakta, evsiz ve kimsesiz stresten gebererek kalakaldım. ailelere açıklamak… 2 gün önce kutlama yaptığın insanlara açıklamak… sonra hop bir anda tekrar hatırladığın ‘salak yerine konmuşluk’ duygusu.
kimseye açıkça bahsedemiyor olmak, bir sevdiğine sarılıp haykıra haykıra ağlayamamak…
gerçekten delirmelik bir şeyin içine insanın hayatındaki ‘en mutlu günleri’nden birinde düşmek benim gibi güçlü geçinen biri için bile çok dağıtıcı, çok çok zor bir şeymiş.
allah iyi insanlarla karşılaştırsın duası bu insanlar yüzünden var. keşke beni de allah iyi insanlarla karşılaştırsaydı da bu duyguların altında ezilmek nasıl bir şey hiç bilmeseydim.
ekleme: öncelikle yazılan destek mesajlarına ve entrylere teşekkür ederim. dönemiyorum ama okuyorum. entrylerde de mesajlarda da nasıl öğrendiğim sorulmuş: bilen, masamıza oturmuş bir arkadaşının kendisine attığı ‘silmenin unutulduğu’ bir mesaj sayesinde öğrendim. deştim, dahasını öğrendim.
“şüphelendiğin biriyle neden evlendin” diyenlere ne diyebilirim ki çok haklılar.
hayattaki küçük mutluluklar
-
sabahları, burnunuzun dibine kadar sokulduktan sonra gözlerinizin içine bakarak "baba uyandık mı? " diye soran üç buçuk yaşında sarı kafalı bir oğlan çocuğu.
ardından "henüz uyanmadık oğlum" deyip, yarım saat daha sarılarak uyumak; hayattaki küçük mutlulukların en değerli bonusu.
en mutsuz olunan yer
-
sifonu çalışmayan tuvalet.