hesabın var mı? giriş yap

  • 1800'li yıllarda kuzey karolina'da ana geçim kaynağı tütün üretimi olan iki kasabanın birleşmesiyle şehir sıfatı kazanmış winston salem'den çıkmış ve şehirin adını taşıyan iki sigara markasından birisidir.

    bu kasabaların birleşmesinde en büyük etken olan r.j. reynolds firmasının kurduğu tütün fabrikasıdır. sonrasında bu şehirin kıç kadar nüfusuyla abd tütün piyasasının yarısına ambargo koyduğu dönemler olmuştur. camel, kent, winston, pall mall, viceroy vb. türkiye'de bilinen sürüyle marka yaratmışlardır.

    salem, piyasaya sürülen ilk ve tek mentol aromalı filtreli sigaraydı. öncesinde çıkan kool ve spud hem filtresiz hem de aşırı mentol içeriyordu. salem daha hafif ve kendi iddialarına göre gerçek uzak doğu mentolü kullandığı için piyasaya girer girmez neredeyse %1 pazar payı elde etmişti. bu başarısından sonra bütün büyük üreticiler mentollü ürünler sunmaya başladılar. rj reynolds daha sonrasında kool markasını da satın aldı. bilinen bütün markalarının mentollü versiyonlarını üretti. diğer markalar da bu kervana takılınca bugün mentol kapsüllü sigaraların pazar payı %30'lara ulaştı.

    bu arada çok ilginçtir bir araştırmaya göre abd'de lgbt bireylerin %70 gibi yüksek bir oranda mentollü sigara içtikleri tespit edilmiş. buna mukabil zencilerin %80 küsürü de özellikle mentollü sigara tercih ediyormuş. iddia o ki sigara firmaları uzun yıllardır zenciler ve lgbt bireylere özellikle mentollü ürünlerini pazarlıyormuş. kaynağı şurada

    salem gerçekten kendine has ve güzel bir sigaraydı. yani bir sigara ne kadar güzel olabilirse o kadar iyiydi. benim ilgimi çeken ise bu sigaranın pazarlanmasında kullanılan yöntemlerdi. paketinin tasarımından tutun da çıktığı dönem ve sonrasında yaptıkları reklam çalışmalarıyla sektöre bir yenilik getirmişti. reklam sektörünün de ne kadar tehlikeli olabileceğini, insanlara sizi yavaş yavaş öldürebilecek bir zehiri dahi ab-ı hayat gibi sunabileceğini hatırlatır. zannımca marlboro man dahi bu kadar satışlara etki etmemiştir. çünkü salem reklamları sadece bir markayı değil ürün gamını sırtladı.

    bu ürün, light sigaranın yarattığı daha az zararlı algısını henüz light sigara icat edilmeden önce eline geçirmişti. ergenlerin sigaraya daha kolay başlamasına birinci elden sebep olmuştu. sonrasındaki reklam stratejilerini de bunun üzerine kurdular. sürekli bir temizlik ferahlık, az kokar, az boğaz tahriş eder gibi konuların üzerine gittiler. hatta sloganı uzunca yıllar menhtol fresh oldu. hedef kitleleri olan 23 yaş altına hitap eden bütün yıldızları kullandılar. bugün geldiğimiz noktada slim, light + mentollü sigaranın normal sigaradan daha az zararlı olduğu algısı yerleşmiş ise bunun sebebi işte bu markadır.

    geçtiğimiz yıl salem markası tamamiyle battı. arkasında kendisine has yeşili, kaligrafik logosu ve promosyon için ürettikleri kocaman muhtar çakmağı kaldı. hatta onlar da kalmadı vintage ürün olarak kol gibi fiyatlara satılıyor. türkiye'de bunun light çeşidini tüketenler ve bakkallar arasında anlam kargaşası yaşanırdı. bir paket salem light dediğiniz vakit bakkal size kısa l&m light uzatırdı. başıma gelen başka şabalak bir durum ise "salem" kelimesinin kazakça selam anlamına gelmesi. kazakistan'da her hangi bir bakkala girip salem var mı? dediğiniz zaman aleyküm selamdan tutun da sana da şalom diyene kadar çok çeşitli yanıtlar almışlığım var. durduk yere viceroy'un okunuşu sorunsalı yaşatmıştı.

  • - 5 sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
    - mezarda..
    - anlayamadım?
    - neyini anlayamadın mına ğoyim, siyanürle altın aramıyo mu bu şirket?

  • 20 yaşındaki bali bağımlısı gençlerin nöbet kulelerinde mangal yaptığı bir ordu değildir.

  • kendisi favorimdir.

    ne superman gibi kripton'dan gelip uçup kaçıp uçak taşıyor.

    ne spiderman gibi böcek ısırmış da ya ben duvarlara tırmanayım suçlu avlayayım diyor.

    ne captan amerika gibi ultralaştırılmış ve işi asker olan biri.

    ne flash gibi aşırı hızlı gitmekten fazlası olmayan biri

    ne de thor gibi bir tanrı.

    bu adam küçükken ailesi gözlerinin önünde öldürülen bir milyarder. ar-ge'de çok ileri gitmiş kendi döneminin teknolojisinin önünde bir şirketin sahibi. çok zengin. ama bu adam paranın tadını alıp bırakmıyor, eğlenceye düşerek acısını dindirmeye çalışmıyor. ailesinin ölümüne sebep olan suçla dolu sokakları temizlemeye çalışıyor.

    bir de ötekilere bakın. thor, spiderman, superman, flash kırmızı giyiyor. captan amerika mavi. arrow yeşil. * ama bu adam siyah giyiyor, çok temiz olmadığının da halkın önünde şov yapacak bir şovmen olmadığının da farkında. onun için geceleri, siyah giyerek yapıyor işini.

    bilmiyorum ama hikayesinden etkilendim ben onun, daha küçükken. ve saygım azalmadı hiç. gitgide arttı hatta.
    ister çocuk diyin bana ister başka bir şey.

    ama gerçekten bir kahraman varsa o da batman'dır benim için.

  • iskoçya-edinburgh

    750£ kira
    80£ belediye vergisi
    24£ internet
    33£ telefon hattı
    50-100£ arası elektrik+doğalgaz
    60£ sınırsız toplu taşım

  • yuh! "2015 hangi ara bitti lan?" diye tepki verdiğim çekiliş.

    edit: 100 ekşi sözlük yazarı diyorlar, 400 verin bu iş huzur içinde çözülsün.

  • kime derdimi anlatsam daha kötü durumda olanları örnek veriyor. napalım amk elimizden bu kadarı geliyor, daha beter olamadık.