hesabın var mı? giriş yap

  • videoya bakınca gördüklerim:

    ihale + rant + peşkeş + range rover + ihale + nargile cafe + kısa dar paça + babet çoraplı ayakkabı + çift maaş + ihale + ihale + vergilerimiz + ihale + ultra lüks site + tespih + ihale.

  • keşke hiç konuşmasaymış. ne kadar boş beleş bir konuşma bu. böyle durumlarda ağzından çıkana 10 kat daha fazla dikkat edeceksin.

  • cips konusuna bir çok kişi dikkat çekmiş ama ben olayı biraz daha geçmişe taşıyayım.

    sene 1991-92 falan*, her gün bir paket cips alarak hayatımı sürdürüyorum. çocuğuz işte yerken de sürekli üstündeki yazıları okuyorum, son kullanma tarihi falan her şeyi okuyorum. o zamanlar bedavasız kampanyasız aile boyu ruffles 210gr.(nerden nereye gelmişiz bak.)

    bir gün yine almışım cipsimi yerken bir baktım 205gr. olamaz böyle bir şey. döndüm bakkala diğer cipslere bakıyorum kimisi 210 kimisi 205gr. 1 hafta daha dikkat ederek 210gr. olan paketleri aldım ama onlar da bitti.

    1 yıl içinde 180gr. olmuştu bizim cips. sonra işte yüzde 20 bedavalar başladı. 203gr. 205gr. 198gr.

    118gr. ne amk?

    manyağın biri var orada ayar yapıyor gram gram.

    - efendim 1 gram daha indirdim kârımızı maksimize ettim.
    - aferim evladım yarına da bir meeting set edelim.

    hıammına koduklarım

  • "özgürlük. bence siz, diğer şeylerin yanı sıra, yitik bir varoluş modelini, nesneyle özne arasında, doğal olanla doğaüstü olan arasında, uyanmakla rüyalara dalmak arasında hiçbir sınırın olmadığı bütünlüklü bir yaşam tarzını yeniden yakalamaya takmışsınız kafayı. bir şekilde yaşam ve sanatın, yaşam ve doğanın, yaşam ve dinin yeniden soydaş olmalarıyla ilgili - bir zamanlar tüm toplumların ortaklaşa yaşadıkları, ritüel, efsanevi düzeyde bir yaşam bu. ritüellerinizin amacı, bence, insanoğlunu birtakım klişe imgelere ve tahmin edilebilir tepkilere köle etmiş, yaşantı yelpazesini acınası bir biçimde - en azından sizin görüşlerinize göre - daraltmış uzlaşımlardan kurtulmak."

  • "...donanma, hem fransızlarla ingilizleri bize düşman ediyor, hem savaşta bir işe yaramıyordu. faydası olmayan fakat zararı olan bir şeyi muhafaza etmek aklın icabı dışındadır. donanmayı haliç'e çektirdim ve böylece fransız ve ingilizlere, akdeniz'de kendileri ile boy ölçüşmeye niyetimiz olmadığını anlatmış oldum..."

    kaynak: ismet bozdağ,
    (sultan abdülhamid'in hatıra defteri, sayfa 72)

    ikinci abdülhamid'in bu acizlik kokan sözleri, aslında imparatorluğun deniz hak ve çıkarlarından ne kadar uzakta yaşayan vasıfsız biri olduğuna da çok kuvvetli bir delildir.

    balkan savaşları'nı, trablusgarp'ı, çanakkale'yi okuyup anlayan biri, o dönem için güçlü bir donanmaya sahip olmamamızın nelere sebebiyet verdiğini elbet fark etmiştir. bu eksikliğin ne tür yıkım ve acılar getirmiş olduğunu da muhakkak görmüş, üzülmüştür.

    yürür gemi olmadığı için devletin subayları, direnişi örgütlemek için işgal edilen trablusgarp'a binbir güçlük ile zor bela karadan gidebilmiş idi, hatırlarsınız.

    donanmayı haliç'e kitleyip hapsederek çürümeye terk eden, deniz alanlarını ve adaları başıboş ve korumasız bırakan, bu sürecin devamında gelişen hadiselerle mevcut türkiye'nin iki katına varan bir vatan kaybetmemize yolaçan, donanmanın ve denizciliğin felaket devrini yaşatan, nihayetinde türk askeri deniz tarihimizin en başarısız yöneticisi olan ikinci abdülhamid'in adını türkiye cumhuriyeti'nin milli sondaj gemisine vermek, öyle böyle değil dehşetli bir şuursuzluktur.

    bu hakikaten tarih bilmez ümmetçi utanmazlığıdır.

    ki varoşluk, cahillik, eziklik ve pespayeliktir.

    (bkz: siyasal islam)