ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
nick'inden pişman olan yazar
-
nicki ile şifresinin yerini karıştıran adam da dahildir bu gruba.
kendisine doğru bakınca dekoltesini düzelten kız
-
doğrusunu yapan kız.
lan ben erkek halimle bi kız bana bakınca; "lan acaba fermuar mı açık kaldı,
amnk acep yüzüme tükenmez kalem mi bulaştı, yoksa pantalonun ortası mı yırtık,
ölüyom mu lan acaba diye şüpheye düşüyom, o kız napsın.
not: tipsizlikten walking dead'de makyajsız oynarım evet.
deli gibi satabilecek ürünler
-
speaker bölümüne alkolmetre yerleştirilmiş cep telefonu.
belli bir promilden sonra yapmaya çalıştığın aramaları kabul etmeyecek. acil aramalar için sadece 1 numara kaydedebilirsin, artık kankanı mı yazarsın, anneni mi, ev sahibini mi orası sana kalmış.
sarhoşken arayıp "seviyorum hulen!!" rezilliklerine son!!
kafa uçmuşken "alo kanka naber, neeebçim seviyorum lan seni, neler yaşadık lan biz senle, neler yaşadık abi" geyikleriyle kontörün ağzına sıçmaya, faturayı sikip atmaya son!!
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: oh be sonunda boş starbucks bardağı buldum
1. biliyorsunuz beyler bunları bulmak çok zordur çünkü alan insan yıllarca bunları kullanabilir. gider evinde nescafe yapar sanki matara kullanırcasına yıllarca bunları kullanırlar.
bugün işten gelirken yol kenarında bırakılmış grande boy bir bardak buldum. içerisinde 3-4 parmak kadar tahmin ettiğim kadarıyla mocha vardı. mochayı tek dikişte kafaya dikerek oracıkta bitirdim. az önce eve vardım direkt gidip mutfakta kenarında ki kahve lekelerini ve kapağı sildim.
yarın ilk işim nescafe 3ü1 aradamı yaparak içine koyucam ve marlboro paketine koyduğum samsun 216'larım ile artık ben de havalı bir insan evladı olucam.
bertolt brecht
-
" karanlık zamanlarda şarkı da söylenecek mi?
elbette şarkı da söylenecek, karanlık zamanları anlatan. "
cb yardımcılığı resmi konutundaki yamuk priz
-
ataturk'un resminin olmamasi hepsinden büyük bir yamuktur!
cem yılmaz vs şahan gökbakar
kedilerin gariplikleri
-
mal olan sahibine sabırla dert anlatmaya çalışması... kendi kendine oyun icat ettiğini, aylardır bana öğretmeye çalıştığını yeni anlamış bulunuyorum. hayvan ağzında oyuncağıyla geliyor, yanıma bırakıyor, miyavlıyor.. ben sap sap bakıyorum kendisine. aylardır bu böyle. en sonunda beni oyuna katmaya çalıştığını anladım da birlikte oynamaya başladık. ben atıyorum, o yakalayıp getiriyor, avcuma bırakıyor oyuncağı, sonra miyav deyip haber veriyor, ben yine atıyorum filan. mutluyuz, beni eğitilebilir bulup hemen vazgeçmediği için müteşekkirim kendisine.
yaratılan en kusursuz hayvan
-
martıdır... uçuyorsun bi kere. yüzebiliyorsun hatta dalıyorsun. e yürürsün de istesen. paso balık yiyorsun ama diğer yiyeceklere de adaptesin. sevimlisin de herkes simidini paylaşıyor.
“maaşlı sigortalı bir iş mi; yoksa martılık mı?” deseler martı olmayı seçerim.