hesabın var mı? giriş yap

  • ön edit : ithalatçı değil, imalatçıyım.

    bir kobi olarak kanser olma sürecini yavaş ve emin adımlarla yürüyorum. imalatı durduramıyorum iflasın ilanı demek, fatura kesemiyorum saatler arasında %10 15 zarar edebiliyorsunuz, kimya sektöründeyim ham maddemin tamamı ithal dolar bazlı, satışlarım türk lirası.

    dolar artıyorsa sende arttır diye düşünen kafa tasının içi hava dolu arkadaşlara kısaca, o işler öyle işlemiyor canım benim demekle yetinmek istiyorum.

    kendimi piyasada şanslı hissediyorum çalıştığım iş ortağımın oldukça yüklü ithalat çalışması var.

    yarınım meçhul çünkü ham madde alımını durdurdum, bir iki haftada % 30 içeri girerken ne kadar zam alabileceğimi bilmiyorum.

    hadi bakalım hayırlı kanserler.

  • yaşanmaz. mhp bir şekilde tav olur akp ile yan yana gelmeye.
    olur da chp birinci parti bile olsa (ki imkansız), rte bu yetkiyi gider ikinci partiye verir. teamül falan siklemez. akp meclisten güvenoyu alamazsa da meclisi fesheder. meydana çıkanları da polise dövdürtür. öldürtür.

    edit: yatırım tavsiyesi değildir. yandaşlar tarafından mahkemelerde sürünüp, hapislerde çürümekle tehdit edildim. ondan bu edit.

  • fiyat skalası kişiden kişiye göre değişebilir fakat büyük ölçüde makul fiyatlı şaraplar önermeye çalışacağım.
    1- lucien arkas bağları'ndan mon reve marselan: kendisi altın madalyalı olup organik üzüm severlere duyurulur. frenk üzümünü andıran meyvemsi bukleler yoğun ve canlı. orta gövdeli, güçlü tanenli, canlı asiditeli, bitişi uzun. fiyatı ise 60 tl.
    2-yine izmirden gidiyoruz ve kupajda yine altın madalyalı: la mahzen'den smyrna shiraz, petit verdot. karabiber aromalarıyla damakta yoğun, tatlı tanenli bitişe sahip orta gövdeli kırmızı. fiyatı 37 tl.
    3- manisa'dan yanık ülke bağları'ndan miratus oak blend 2015 : 18 ay amerikan ve fransız meşe fıçılarında dinlenmiş. karadut, erik ve baharatlı tonlara sahip yuvarlak içimli, merak ederseniz de belirtelim: kısıtlı filtrasyon uygulanmış lezzeti ve dokuyu korumak için. fiyatı 40 tl.
    4-avşa adası'nın adakarası üzümü ile cabernet sauvignon kupajı: burunda yanıksı, reçelsi kırmızı meyve ve hafif is kokulu. damakta orta gövdeli hafif içimli. fiyatı ise 50 tl.
    5- ergenekon bağları'ndan c. sauvignon (2015): merkür ve syrah üzümlerinden üretilmiş. tatlı baharat ve kırmızı meyve aromalarını taşıyor. canlı asitli, dengeli ve orta gövdeli. fiyatı 30 tl.
    6-lucien arkas bağları'ndan bu kez gümüş madalyalı antreö sauvignon blanc (2017) : ananas başta olmak üzere meyvemsi, asiditesi güçlü, dengeli bir şarap. itinayla deniz ürünleri ile birlikte tüketiniz. fiyatı 47 tl.
    7- bu kez ucuz değil ama şahsi favorim olan bu şarap övgüyü hak ediyor, la consensus chardonnay(2011): 8 ay fransız ve amerikan meşelerinde olgunlaşmış bu da. burunda egzotik meyve ve meşe kokularını ön plana çıkarıyor. damakta dolgun, zengin, güçlü ve kalıcı. bu kompleksliğine nazaran biraz üst segment bir şarap olduğundan fiyatı 100 tl:(
    8- kayra wines'dan terra varietal serisinden, kalecik karası rose(2017): burunda ahududu ve çilek, damakta yine zengin kırmızı meyve aromaları sunan uzun bitişli monosepaj bir roze. denizli güney platosu üzümlerinden elde edilmiş. fiyat 40 tl.
    9- eğer rose olsun çamurdan olsun, bi' de üstüne köpürsün diyorsanız anfora gold 2016, yıne denizliden, fiyatı 40 tl.
    10- köpüklere boğulmak istiyor lakin moët chandon bulamıyor musunuz? baron de rothberg, beyaz meyve aromalarına sahip tertemizzz bir şarap. patatesin 50 tonu ile aşk yaşar. fiyatı ise 40 tl.
    bu mini listeyi hazırlamada yardım eden sevgili arkadaşım gürsel'e teşekkürü bir borç bilirim.

  • sevgili okurlar ve okur dostlari, bu aralar pek cok "350ytl'ye satilan yazar hesaplarindan almaya cali$tim dolandirildim" emaili aliyoruz. belirtmemiz gerekir ki bize bunun geli$i zaten 400. bu tur yalana dolana itibar edip zor duruma du$meyin. oldu da hesap alacak olsaniz dahi size ait olmadigi tespit edildiginde hesabinizi kaybedebileceginizi unutmayin.

  • istanbul'da kahvaltı servisi veren bir çok mekanda menüde köy kahvaltısı yazmış olmasına rağmen ürünlerin bir çoğu market malıdır.

    eski kaşar der ama bim'den alınan 3'lü peynirdir.
    köy yumurtası der ama muhtemelen o da bili bili
    verilen çay seylan

    gelen hesap gerçek köyün yarı ederi.

    şehir kahvaltısı yazamıyorlar tabi.

    debe editi: senin anıtkabirin olmayacak.. sen sadece öleceksin. yaşasın mustafa kemal atatürk ilke ve inkılapları!

  • rom, şeker kamışı ya da şeker kamışı melasının fermantasyonu ve damıtılmasıyla elde edilen yüzde 40 düzeylerinde alkol içeren bir içkidir. dilimizde rom olarak bilinen bu içki ingilizcede rum, ispanyolcada ron, fransızcada da rhum olarak adlandırılmaktadır. adını şekerin latincesi olan saccarum kelimesinden aldığı düşünülmektedir.rom üretimi şeker kamışı yetiştiriciliğinin karayip adalarında gelişmesi ile başlar. ilk üretim buraya afrikadan getirilen kölelerin ihtiyacı için başlamıştır. daha sonra amerikalılar tarafından da çok sevilmiştir hatta amerikada rom kola karışımı en çok sevilen ilk on içki içindedir.
    rom daha çok şeker kamışının suyunun sıkılmasının ardındankalan melas olarak adlandırılan kısımlardan elde edilir. melas sulandırılarak tekrar sıkılır ve elde edilen şıra mayalandırılır. mayalandırma süresi elde edilecek rom türüne göre değişir. dark rom larda 10 güne kadar çıkar, light rom larda 3-5 gün olur. mayalamanın ardından damıtma işlemi uygulanır.
    en çok tanınan markalar bacardi, jamaica, dry cane, captain morgan, daigyeri ve coruba olarak sayılabilir. coruba karamel renginde, daigyeri ve jamaica koyu kırmızı renktedir.

    e bide başka yerlerde bulmanızın biraz güç olacağı kokteyl reçetesi yazalım:
    zombie
    2 cl beyaz rom
    2 cl golden rom
    2 cl koyu rom
    2 cl kayısı likörü
    2 cl damerra romu -ki alkol derecesi yüzde75 tir.
    3 cl papaya suyu
    3cl ananas suyu
    3cl limon suyu
    1bar kaşığı şeker şurubu

    yalnız high ball bardakta kırık buzla servis edilir.

    e hadi afiyet olsun

  • başlık: çocukken magnum alacak parası olmayanlar buraya

    1. gelsinler de kendi kafamdaki adamlarla bi muhabbet çevireyim.

    beyler, bayanlar, taşaksızlar, taşaklılar, taşağını yediklerim, ben küçükken alınabilecek en değerli şey magnum idi. hiç unutmam bi kere annem bana magnum almıştı ki bu magnum sözünü bana 1 hafta önceden vermişti. neyse o magnumu ben yarısına kadar yiyebilmiştim. malum max adlı fakir dondurmasına alışmış bünyeye ağır gelmişti magnum. hepsini yiyememiştim o magnumun.

    ey o. çocukları, çok tramvalar yaşadık biz. cebimizdeki misketlerimiz dışında hiçbir varlığımız yoktu şu dünyada. şimdi de pek bi bokum yok ama en azından magnum alacak param var. şimdi magnumu yiyebiliyorum ağır gelmiyor ama inanır mısın tat vermiyor lan.

  • palahniuk'un türkiye'de sorgulanmasıyla taçlandırılması gereken olay. al getir chuck'ı buraya, sorgula, neymiş derdi öğrenelim bakalım:

    - nedir bu dövüş kulübü anlat bakalım çak efendi.

    - dövüş kulübünün ilk kuralı dövüş kulübü hakkında konuşmama...

    - kes lan it!!!! nerde bu külüp söyle!

    - teşvikiye caddesi yüzotuzbeş, gülbahar apartmanı a blok, kat 4: no :12.