hesabın var mı? giriş yap

  • ben de işyerimi sgk’ya şikayet etmiştim ve bilgilerimin gizli tutulmasını istemiştim. ertesi gün “sen bizi şikayet etmişsin.” diyerek işten kovdular.

    kvkk neden işlevsiz bırakılıyor anlamıyorum. sizi ifşa ettikleri kişi sizin başınıza bir iş açsa sizin bilgilerinizi paylaşan polis görevden alınmalıdır. ama bilgiyi gizli tutması gereken memur neden “aha bu ihbar etti seni.” diye kişiyi gösterir? bizim can ve mal güvenliğimizden sorumlu meslek erbabı değil mi bu insanlar?

  • valla duygularıma tercüman falan olmadı.

    işini yaptıktan sonra nereye gittiğini umursamam.

    tatilden başka argümanınız yok ota boka bunu sokuyorsunuz. biz yolsuzluk dedikçe "ama sizin başgan da datile çıhtı" diyen güruhun suratına tükürsen de durum değişmez ki.

  • homeros’un ilyada destanı’nda adı geçen troya antik kenti’ni keşfetmek için çok sayıda amatör arkeolog bölgeye gitmiştir. ilk olarak 1822 yılında yer tespiti için çalışan kişi iskoç charles maclaren olmuştur. sonrasında bölgede bulunan ilk höyüğü bulan ise calvert kardeşler olmuştur.

    yıl 1870'e geldiğinde ise hem tüccar hem de amatör bir arkeolog olan heinrich schliemann bölgeye gelmiştir. olayların ana karakteri de schliemann oluyor maalesef. troya için ilk resmi kazıları o gerçekleştirmiştir. resmi kazıya nasıl başlandığını anlatmadan önce o dönem osmanlı'da "asar-ı atika nizamnamesi" yani " eski eser kanunu" mevcuttu. osman hamdi bey tarafından 1869 yılında ilk hukuki düzenlemesi yapılmıştı ve osmanlı topraklarında bulunan keşfedilmiş olsun ya da olmasın bütün tarihi eserlerin devlete ait olduğu vurgulanmıştı. lakin kanunda bir takım eksiklikler yer alıyordu ve tarihi eserler eşya olarak nitelendirilmişti ve sikkelerin yurt dışına çıkışında bir engel yoktu. bunun üzerine schliemann bölgede izinsiz çalışmalar yaparken bölgedeki köylüler tarafından şikayet edilmiştir. bunun üzerine kazılar durdurulmuştur ve schliemann saffet paşa ile görüşerek, burayı satın almak istediğini söylemiştir. ancak saffet paşa kazı yapmayı planladığı tüm alanları kamulaştırmıştır. sonrasında schliemann'a kazı için izin vermiştir. ama schliemann'ın asıl amacı buradaki şehri ortaya çıkarmak değil priamos’un hazinesini bulmak olduğundan ve ilk başta belirttiğimiz gibi amatör olduğundan yaptığı kazılar ile troya antik kenti'nde günümüzde hala tahribatın giderilemediği ve hiçbir kazı şekline uymayan yarık da schliemann yarığı ile literatüre girmiştir. schliemann ancak sonunda aradığını yani hazineyi bulmuştur. ama çok sonra bulduklarının priamos’un hazinesi olmadığı ortaya çıkmıştır.

    1871 ve 1874 yılları arasında yaptığı kazılar sonrasında schliemann hazineyi önce yunanistan’a kaçırmıştır. schliemann'ın eserleri kaçırdığını anlayan osmanlı, izzettin efendi'yi çanakkale'ye soruşturma için göndermiştir. sonrasında tarihte bir ilk olan eski eser davası atina'ya açılmıştır. ilk davayı kaybedilmiştir. davayı kaybettikten sonra gazetelerde bir protesto yayınlanmıştır. ‘bu eserler benim, her kim alır ve satarsa peşine düşerim’ diye yayınlanmıştır. ikinci dava hazırlığı yapan osmanlı devleti, eserlerin yerlerinin bulunması için de iki tane hafiye tutmuş ve ikinci davayı kazanmıştır. ancak schliemann'ın sakladıkları hiçbir kimse tarafından bulunamamıştır. eserleri ardından ülkesi almanya’ya kaçırmıştır. almanya’da sergilenen hazine, ikinci dünya savaşı sırasında ruslar tarafından alınmıştır. sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği dağılana kadar nerede olduğu bilinmeyen hazine günümüzde moskova’da bulunan puşkin müzesi’nde sergilenmektedir. ve hala bizden çalınan eserler için hukuki süreç devam etmektedir.

    bu sürecin belgelerine ve detaylarına ilişkin en net bilgi ve belgeleri "150. yılında osmanlı belgeleri ışığında troya kazıları" sergisinde troya müzesi'nde bulabilirsiniz. sergi kasım ayına kadar devam edecektir.

  • halk ağır vergiler altında eziliyordu. kral çarlsın damadı salağın tekiydi. kral, damadın salak olduğunu herşey bittikten sonra anlayacaktı. damat aslında kötü bir adam değildi. sadece cenab-ı allah ona yeteri zekayı vermemişti. o da bu sebepten yeni yeni vergiler türetmenin peşindeydi. çarls ,"para gelsin de nereden gelirse gelsin" düşüncesindeydi. geçilmeyen köprülerden para alınıp, icilmeyen suların vergisi isteniyordu.
    kral sarayında gününü gün ederken, damadın bu uygulamaları halkı fazlasıyla bunalttı. damat en son çaya vergi getirince halk isyan etti. isyanı bastıramayan çarls, ingiltere ve fransyaya kaçmak istese de basarılı olamadı. isyancılar natingım düzlüklerinde çarls ve damadını yakalayıp, azına sctılar .

  • bir dönem diyetisyene gidilmiş ve başarılı bir şekilde 10 kiloya yakın kilo verilmiştir. daha sonra çeşitli nedenlerle diyet bırakılmış ve o 10 kilo aynen geri alınmıştır. bu geri alma sürecine askerliği nedeniyle şahit olamayan arkadaşa asker ziyaretine gidilir. arkadaş nizamiyeden çıkar çıkmaz sorar: "olm sen diyetisyene gidiyodun, naaptın diyetisyeni mi yedin?"

    eve dönülür, eşofmanlar giyilir, yürüyüşe çıkılır, spor salonuna yazılınır.

  • aynı durumu ben de yaşadım. 33 yaşında, lösemiden hayalleri olan kardeşimi kaybettim.

    4 yıl filan da beklemeden yengemi birinci senesinde dertleşmek için yemeğe çıkardım. haddim olmasa da beni seviyorsan söz ver, devam edeceksin diye söz aldım. ertesi sene nişanlandı, sevebileceği bir insan denk geldi ve gördüğüm kadarıyla da çok mutlu. instagram'da her fotoğrafına olmasa da onun mutluluğundan ailecek mutlu olduğumuzu belli eder arada bir kalp bırakırım.

    insanların mutlu olmasından mutlu olanlardan olabilirseniz, dünya çok güzel bir yer olabilir.

  • leonardo dicaprio'nun ödülü aldıktan sonra debe editini basıp araya küresel ısınma ve çevresel duyarlılık konularını da sıkıştırdığı tören.

  • cop evde yasiyor oldugunuz gercegi.

    3 buyuk cop poseti dolusu gereksiz esyayi atmak icin geceyi beklemeniz. komsulardan cekiniyor insan.