hesabın var mı? giriş yap

  • "şort giymeseydi, o saatte orada ne işi vardı, kuyruk sallamış" savunmacılarının hakkında ne diyeceğini merak ettiğim, başörtülü bir hanımefendiyi hedef alan tacizcidir.

    dini, ideolojik etkenlerle tacizi, tecavüzü meşrulaştırmaya çalışanların ders alması gerekir.

  • hazal kaya ile güzel/uyumlu çift olsalar da medeniyet konusunda ve "çocuk gürültüsü "özelinde tuhaf çift, ibrahim selim'in programında:
    ali: ben de önceden rahatsız olurdum, çocuğun ağlamasından vb.. havalimanındayız çocuğum koşuyor, bağırıyor, kendince şarkı söylüyor. kadının biri geldi beni uyardı. gittikten sonra çocuğuma daha çok bağır evladım dedim mealinde açıklama yapmış.
    hazal ise: çocuk uçakta ağlıyor. uyarıyorlar.. ağlayacak tabi çocuk o! diyor.

    derdimiz medeniyetse bu ifadeler yanlış. sizinki çocukta bizimki çocukta turistin/yabancınınki ne? niye medeni toplumlarınki toplum içinde ağlamıyor ve/veya şımarmıyor ya da direkt kendine çeki düzen veriyor? susmuyor/susturamıyoruz de anlayayım ancak bunu "normalleştirmesin" kimse.

    derdim de linç minç değil, bunları görüp, bu konuda örnek almasın kimse diye not düşüyorum. diğer konular da cidden güzel/uyumlu/örnek çift-eş.

  • twitter'da denk geldiğim açıklama. @gelbanagorbeniaskinneyledi sağolsun usenmemis resim halindeki açıklamayı yazıya dökmüş. buraya kopyalıyorum.

    --- spoiler ---

    otobüs gibi toplu taşıma araçlarının önceden belirlenen güzergahlar ve bu güzergahlar üzerinde bulunan mola yerleri dışında, hayati tehlike arz edecek durumlar hariç olmak üzere durması, bizzat toplu taşıma sisteminin bu niteliğinden dolayı amaca uygun değildir. anayasanın 2.maddesinde türkiye cumhuriyeti,demokratik,laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanmıştır. anayasanın 14.maddesine göre,anayasada tanımlı hakların hiç biri,özellikle demokratik ve laik anlayışı ortadan kaldırma amacıyla kullanılamaz.

    anayasanın 23.maddesi "yerleşme ve seyahat hürriyeti" ni ve 24.maddesi "din ve vicdan hürriyeti" ni güvence altına almıştır. buradan hareketle müvekkil şirketin,sadece bir veya bir kaç yolcu ibadet edecek diye, ibadet etmeyen ve öngörülen zamanda varmak istediği noktaya ulaşmak isteyen diğer yolcuların, bahsi geçen anayasal haklarını görmezden gelmesi şirket politikamız nedeniyle mümkün değildir.

    tüm yolcuların bu prensiplere saygı duymasını beklediğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz.

    https://twitter.com/…?t=ij6wmavhnxaphrnkaobjhq&s=19
    --- spoiler ---

    edit: yaşanan olayla ilgili başlığı sabah görmüştüm ama şimdi bulamadım. başlığı gönderen olursa bu entry'de yer vereyim

    edit 2: olayın nedeni şuymuş.
    https://twitter.com/…?t=er3n8psdf0rbfqkiryodyg&s=19

  • kişisel olarak başladığım herkesi de çağırdığım boykottur.

    bildiğiniz gibi geforce now turkcell anlaşmasıyla beraber türkiye'ye geldi, sunucular kuruldu, beta testi yapıldı, bugün de bir fiyat açıklaması yapıldı. bize reva görülen fiyatsa 75 tl.

    bu fiyat zaten bilgisayar alamayan insanlar için pahalı olduğu gibi, objektif olarak da avrupa ve amerika fiyatından daha pahalı. bize bu hizmeti daha pahalı olarak sunacaksanız neden türkiye'ye geldiniz ki biz zaten çok da yüksek olmayan bir pingle avrupa sunucularında daha ucuza bunu kullanıyorduk. üstüne vpn kullanmadan avrupa geforce nowına erişmemizi de engelliyorlar.

    kişisel olarak buna verecek param olmasına rağmen vermeyeceğim. sizi de bu boykota çağırıyorum, çünkü bu yapılan şey adil değil. biliyorum pek çoğunuz bu hizmeti bekliyordu, biraz daha da bekleyelim, çok isteyen de vpn kullanabilir her zaman. bu boykotu ekşi sözlük olarak yayıp devam ettirebilirsek turkcell de bir değişikliğe gitmek zorunda kalacaktır.

    son olarak size sesleniyorum cebinde buna verebilecek parası olan ve almayı düşünen insanlar, siz de bu boykota ortak olun ki bir şeyleri değiştirebilelim.

    edit: hepimiz türkiyenin ekonomik durumunun farkındayız. 5 dolarlık ürünün 5 liraya gelemeyeceği bariz. burada fiyatın avrupa ve amerikadan aynı para birimine çevrildiklerinde de pahalı olması durumu var. turkcell kar etmek için bunu yapıyor diyebilirsiniz, fakat oyuncular olarak bu karı karşılamak zorunda bırakılmamız kabul edilebilir bir durum değil. turkcell bu işe girişmeden önce biz bu hizmeti daha ucuza zaten kullanıyorduk. şu ansa avrupa sunucularına vpn kullanmadan erişmemiz engellendi. turkcell bize merhaba bu da daha az pingli ama daha pahalı gibi bir seçenekle gelmedi, bizi kendi hizmetine mecbur bıraktı.

    geforce nowı çıktığından beri kullanıyordum, turkcell olayını ilk duyunca heyecanlanıp sevinmiştim, ilk günden ön kayıt yaptırdım. fiyatı görünceyse bu benim verebileceğim bir para olmasına rağmen direkt boykota karar verdim, zira ben aptal yerine konulmaktan bıktım.

    pek çok kişi zaten bu ücreti ödeyemiyor, pek çok diğer kişiyse ödeyebilecek olmasına rağmen benim gibi düşünüp boykotu destekliyor. oldukça iyi bir sayıya sahibiz, oyuncular olarak bilinçli bir topluluğuz, boykotu uygulayabilirsek turkcell de fiyatta elbet bir düzenlemeye gidecektir.

    bu sürede, ekşide, twitterda boykotu güncel tutabilir, çevremizdeki insanlara yayabilir, gerekli kurumlara mailler atabiliriz.

  • insanı üzen şeylerdir genelde... taa ki onca zaman sonra ilk defa türk yemeği yiyene kadar.
    sonra trafiğe çıkanca yine üzer sizi.. o ayrı mesele.
    sonra yine yemeğe oturursunuz, bir soslu dürüm, bir içliköfte.... mutlu olursunuz.
    sonra atm kuyruğunda arkanızda duran adamın omuzunuzun üzerinden neredeyse el gözeneklerinizi görebilecek kadar dibinize girdiğini görüp, yine üzülürsünüz...
    sonra bir tatlıcaya girip bir porsiyon baklava yersiniz... mutlu olursunuz
    tatlıcıdan çıkarken ayağınız parampinçik olan kaldırım taşlarına takılır, üzülürsünüz.
    ve bu gider böyle....

  • * üstüne iki satır sabahattin ali tümcesi paylaşmadan geçemez.
    * video veya fotoğraf çekmeden spor yapamaz.
    * yediğini içtiğini, before-after'ını paylaşmadan; başımıza endokrin profesörü kesilmeden diyet yapamaz.
    * sofra/tabak fotoğrafı çekmeden yemeğe başlayamaz.
    * mağaza kabinlerinde giysi deneme fotoğrafları çekmeden bir şeycik alamaz.
    * arkadaşlarıyla dil çıkarmalı, zafer işareti yapmalı, birbiri üstüne yıkılmalı, ağlamalı gülmeli fotoğraflar çektirmeden sosyalleşemez, tatil yapamaz, yurtta veya öğrenci/bekar evinde kalamaz.
    * albümü yeni çıkmış popçu gibi çeşit çeşit pozlar vermeden mezun olamaz.
    * monaco prensine gelin gidiyormuş havasında pozlar yayınlamadan evlenemez.
    * başında doğum fotoğrafçısı olmadan doğuramaz.
    * şikayet ediyormuş maskesi altında övünmeden çalışamaz, istanbul'da yaşayamaz, trafiğe takılamaz.
    * hastaneden birkaç kare yayınlamadan refakatçi veya hasta olamaz.

    özet geçmek gerekirse "hiçbir zaman 'kendi halinde' olamaz".

  • maori savas turkusu..

    ka mate isimli haka'nin anlami ise soyle:

    lider: ka mate, ka mate (olecegiz, olecegiz)
    grup: ka ora, ka ora (yasayacagiz, yasayacagiz)
    lider: ka mate, ka mate (olecegiz, olecegiz)
    grup: ka ora, ka ora (yasayacagiz, yasayacagiz)
    hep beraber: tenei ta tangata, pu'ru hu ru (iste adam bu, cok killi)
    na'a nei tiki, mai whaka-whiti te ra (gidip gelip, gunesi parlatan o)
    hupane (yukari adim at)
    ka-upane a hupane (bir daha yukari adim at)
    ka-upane (bir daha)
    whiti te ra (gunes parlasin)

  • kendi evim var.
    is yerim ile evimin arasi deniz manzarisini seyrederek yuruyerek 10 dakika.
    en son hatirladigim kadari ile otobuse 3 sene once koctas'a gitmek icin binmistim.
    giyecek sorunum yok. yillar oldu kislik giymiyorum, ayakkabi yazin giymiyorum kisin da en fazla ucuzundan bez ayakkabilar.
    tatile pek gitmiyorum.. zaten yilin, 12 ayi tatildeyim.
    arabam vardi sattim, ihtiyacim yok. ara sira mangala gitmek icin ya da sehir disina gitmek icin kullaniyordum. pek gerek kalmadi, alkol kullaniyorum. geceleri o yuzden araba kullanmiyorum.
    dogal gaz kullanmiyorum, gunes enerjisi var. kisin da sene de birkac defa kilimayi 5-10 dakika sicak ayar calistiriyorum, yetiyor.
    evi sadece uyumak icin kullaniyorum. elektirik ve su toplam aylik 50-60 tl geliyor.
    evde internet yok, ihtiyac da yok.
    pazara pek gitmiyorum. komsular durmadan, potakal, mandaline, mevsiminde enginar, yeni dunya doldurup getiriyor. bazende ben gidiyorum seralardan topluyorum.
    disari ciktigimda pek hesap odemiyoruz, mekanlarin alayi tanidik. bazen raki balik yapiyoruz. balik denizden ayyas ve alkolik balikci abilerim getiriyor, rakilar benden.
    benim birak insan gibi yasamak..
    krallar, padisahlar, imparatorlar gibi yasamak icin.. gunde 1 paket kisa malboro ve 6 bira (gunune gore bi buyuk sarap, 35 lik raki da olabilir) karsilamam gerekiyor.
    sanirim.
    400-500 lira hayvanlar gibi yeter. arta kalan parayida iskandinaw, rus, hollandali, alman karilar ile yiyoruz amnk.

    not; alanya da yasiyorum..

    metrekareye dusen binlerce okuzu ile istanbul sizin olsun annecigim.. hayrini gorun.

    alanya ya tekrar döndüm aq.. artık sorup durmayın.

    yıllar sonra gelen edit..
    olm istanbul'a taşındım aq. mesaj atmayın lan

    edit. . haftaya gidiyorum.. aassfgk..
    sizin olsun zincirlikuyu metrobus istasyonu.. bodrum'a yerleştim aq...
    kaçmıyorum..
    çok korktum istanbul'dan.. işsiz, beş parasız ve kimsesiz beylikdüzün de başlayan macera..
    cihangir'de oturuyorum ve etiler'in elit bir mekanında yönetici olarak bir banka müdüründen çok kazanıyorum..
    ve..
    alacağımı aldım. öğreneceğimi öğrendim.
    soracak olursanız "değdi mi?"
    tükettim.. bana verecek hiçbir şeyin kalmadı aziz istanbul..
    yani değdi..
    anlatılmaz zor ama güzel bir tecrübe..
    bir insan istanbul da tutunabilirse.. dünyanın her yerinde tutunur..
    her şey için çok teşekkürler..