ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
age of empires ii hd
-
(bkz: yine büte soktun kardeş)
antakya rönesans sitesinde arabaya bindirilen kız
-
maalesef mira'yı kaybettik arkadaşlar, maalesef: https://twitter.com/…?t=mdw4xfgzwxp-rdlmz1rr4a&s=19
üst edit: bulunduğuna dair bilgi var. teyit edip haber vereceğim.
üst edit 2: bilgi asılsız çıktı maalesef :(
https://twitter.com/…?t=pfflexpms22kifxvp-ar7g&s=19
mira yıldırım. 12 yaşında. 8şubat saat 13'te hatay antakya rönesans sitesinden enkazdan çıkarıldı. sivil bir araca verildi. o saatten beri ulaşılamıyor.
kaçırılmış olabileceğinden şüpheleniliyor. ailesi de enkazdan çıkarıldı. bilen duyan gören lütfen tweetteki kişiye ulaşsın.
diğer kayıp çocuklar şurada: (bkz: #148845404)
ayrıca:
(bkz: hatay esenlik mah irem apt)
neden vestel almalıyız
-
kendi telefonlari icin devletten tesvik isteyecegi yere yabanci marka telefonlar icin vergi talep ettiginden olabilir.
(bkz: vestel'in ithal telefonlar için vergi talep etmesi)
(bkz: vestel'e boykot)
türkiye'yi ikna için doları 25 tl yapalım
-
biz de asgari ücreti 10000tl yaparız o zaman.
burak yılmaz
-
burak yılmaz'ı izlemek; sevmediğin bir partiye oy kullanmak gibi, miden bulanmasına rağmen içkinden son yudumu içmek gibi, düğünde oynamak için aile büyüklerinin ısrarı gibi, otobüste güneş vuran yerde oturmak gibi... örnekler çoğaltılabilir.
sudan çıkıp timsah avlayan jaguar
-
son dönemdeki bonzai furyasına katılmış olan jaguardır.
1945 yılında berlin'de çekilen video
-
1080p kalitesinde izlenebilmektedir. savaştan yeni çıkmış bir şehirde bisikletlerle dolaşan onlarca insan buruk bir gülümseme yaratıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=r5i9k7s9x_a
le premier homme
-
albet camus'nün 1960'da geçirdiği araba kazası sonrasında çantasında bulunan,hayatının büyük bir kısmını anlatmaya başladığı son romanı.can yayınları tarafından kapağına camus'nün çocukken çekilmiş kasketli bir fotoğrafının koyulduğu bir baskısı yapılmıştır.
eski sevgilinin unutulmayan sözleri
-
bir seferinde, "on sene sonra gelsen, desen ki bak bunlar çocuklarım, anneleri öldü sen bak desen bakarım." demişti.
bu laftan önce ömrümün sonuna kadar unutamayacağım hiçbir laf yoktu, artık var.
edit: son günlerde durumumuzu merak eden epey bir kişiden mesaj aldım. barıştık, her şey güzel gidiyor. bir daha birbirimizi kaybetmeye hiç niyetimiz yok. yani söz konusu hanımefendi her şey yolunda giderse benim değil bizim çocuklarımıza bakacak :)
inancınızı kaybetmeyin. bazı hikayeler mutlu sonla bitiyor.
24 eylül 2019 istanbul depremi
-
rasathane 11.01 diyo, ilk entry 11.00
balkanlardan gelen soğuk hava dalgası
-
(o sırada balkanlarda)
- türkiye'ye giden soğuk hava dalgası nedeniyle güneşli bir gün yaşayağıziski.
girmesi kolay çıkması zor olan yerler
-
mezar. henüz başaran görmedim.
iş görüşmesi diyalogları
-
bitirdiği bölümle alakalı bir işte çalışamayan onlarca insandan biriyken, tam da deneyimsiz insanları işe alıp eğiten bir seyahat acentası bulmuştum ikda. hemen başvurdum tabi. görüşmeye çağrıldığımda elime o sayfalar uzunluğundaki başvuru formlarından biri sıkıştırıldı.
formu doldurup bekleme odasında diğer insanlarla kanka olacak kadar uzun süre oturup, yaklaşık 8 ayrı görüşmeden geçtikten sonra; genel müdürün karşısına çıkmaya hak kazanan sınırlı sayıdaki insandan biriydim.
müdür sıfatını taşıyan adam, önce uzun uzun başvuru formumu inceledi. 3-5 genel sorudan sonra sordu:
"baban ne iş yapıyor"
kitapçık halindeki başvuru formunda tabii ki aile fertlerinin adları, meslekleri, bitirdikleri okul gibi sorular da mevcuttu ki; o zamanlarda takriben 8 sene önce ölmüş babamın adından başka bişey yazmak saçma olurdu forma.
"babamı 8 sene önce kaybettik efendim"
"hmm. başınız sağolsun.ne iş yapardı"
"heykeltraştı"
"nerden mezundu peki"
"tatbiki güzel sanatlar"
"deden ne iş yapardı "
(allah allaahh. adam sülalemi araştırmaya başladı...)
"ressamdı efendim"
"tabii yaa. doğru"
(ne ki şimdi bu?)
"vay bee. vefat etti demek.
(nası yani??)
...biliyo musun biz senin babanla arkadaştık. hatta bi ara beraber bir serigrafi atölyesi bile açmıştık"
!!! (dumur)
"ciddi misiniz? ne zaman?"
"78-79 seneleriydi. daha bitirmemişti baban okulu. sonra çok iş yapamadık kapattık. nası vefat etti peki?"
" şimdi şööle ki...."
muhabbet burdan sonra uzar, gider. işle ilgili tek bir cümle bile kurulmaz. ne nerde okuduğumla ilgilenir, ne amaçlarımla ne de ideallerimle - babamın eski arkadaşı. iş görüşmesi yerini eski günlere yapılan bi yolculuğa bırakır. gitme zamanının geldiğinin hissedildiği anda iki tarafın da gözleri yaşlı, sesleri tirektir.
teşekkür edip ayrılmak için kalktığımda gözünden sevinçle karışık üzüntü okunur müdür insanın. bense çıktıktan sonra muhasebesini yaparım babamın o eski ama hayatını kariyer uğruna sanatından mahrum bırakmış arkadaşıyla; istediği gibi yaşayıp bu dünyadan göç etmiş sevgili babamın hayatının...
yıllar sonra gelen edit: arada hikayenin sonunu merak edip işe başladın mı diye soranlar oluyor. cevabım hayır çünkü mevzu bahis yerden haber geldiğinde, başka bir yerde çalışmaya başlamıştım bile çoktan..